Bülent KORUCU

Paralel avcılarına bir öneri!
29.01.2016
2209

 Nazlı Ilıcak, Ortaçağ'da cadı avı kurbanının nasıl tespit edildiğini bir Cizvit papazından alıntı yaparak şöyle anlatmıştı:

“Kadın kötü bir hayat sürdüyse, zaten suçlu sayılmalıdır. İyi ve dürüst bir hayatı olduysa, aynı ölçüde suçludur; zira cadılar gerçek yönlerini saklayıp, özellikle faziletli görünmeye çalışır. Dolayısıyla, kadına cadı damgası vurulur ve hapsedilir. Eğer korkuyorsa, bu ilâve bir delildir. Suçlu olan korkar. Masumiyetine güvenip korkmuyorsa, bu da kesin kanıttır. Çünkü cadılar hep masummuş gibi davranıp cesur bir tavır takınır. Kim cadıyı savunmaya kalkarsa, o da cadı muamelesi görür...”

Ülkenin bugün geldiği nokta ne yazık ki Ortaçağ Avrupa'sındaki çıldırmışlıktan farklı değil. Yakın zamanda AK Parti medyasında hem de birinci sayfada yayınlanmış haberleri okuduğunuzda bana hak vereceksiniz. İlk haber Yeni Şafak gazetesinden. “Özellikle hiçbir dönem Gülen cemaatiyle ilgisi olmayan kişileri paralel yapıya mensupmuş gibi lanse ederek, bürokraside etkin yerlere gelmesinin önüne geçiyorlar.” cümlesine “Paralelci olmayanlar ise ehliyet ve liyakat aranmadan atanıyor.” tespiti eşlik ediyor. Yeni Şafak'ın mürekkebi kurumadan bu defa Yeni Akit aldı sazı eline! ‘Paralelden hasımlara paralel yaftası' başlıklı haber şunları söylüyor: “Paralel yapıyla hiçbir ilgisi olmayan, hatta bu yapıya karşı mücadele veren isimleri devam eden soruşturmalara FETÖ'cü olarak ekletip bertaraf ettiği ortaya çıktı.”

En güvendikleri paralel uzmanı Hanefi Avcı, Star'a şunu bile söyledi: “Emniyet içerisinde çok bilinen isimler olduğu gibi, bir de bilinmeyen gizli olanlar var. Hatta tam tersi olanlar var. Yani siz onu solcu veya ülkücü olarak bilirsiniz; baktığınızda tüm hal ve tavırlarıyla öyle olduğuna inanırsınız ama aslında kripto bir cemaatçidir. Solcu veya ülkücü olmadıkları halde öyle yaşarlar. Yeri ve zamanı geldiği zaman bu isimler de harekete geçeceklerdir.”

Bu paranoid yaklaşım bürokrasiyle de sınırlı kalmıyor. Seçimlerden önce aday adaylarının birbirini ‘paralel' diye ispiyonladığına dair yazılar yayınlandı. Görevdeki il-ilçe başkanlarını aynı suçlamayla bertaraf etmeye çalışan kurnazları da listeye ekleyebiliriz. ‘Kripto' dediğinizde iddianızı ispat edecek deliller göstermenize de gerek yok. Adı üstünde kripto, olduğunda farklı görünüyor. Hükümete yakın medya çalışanları da ‘kripto paralel' furyasından nasibini alıyor. Sevilay Yükselir'den Abdülkadir Selvi'ye varan geniş bir yelpaze söz konusu suçlamaya muhatap oldu. En trajikomik olanı ise Can Dündar ve Erdem Gül'ün başına gelenler. Dün AK Parti medyasında ikisinin fotoğrafının üstünde “Talimat Pensilvanya'dan” başlığı vardı. Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a bile bu yafta vurulduktan sonra ülkede olmayacak şey kalmadı. Dündar, herhalde Hanefi Avcı'nın bahsettiği türe giriyor, solcu gibi yaşayan kriptolardan!

Artık buradan sonrası klinik vaka, psikiyatrların devreye girip teşhisi koyması gerekiyor. Paralel avcısı medyanın güzide temsilcileri; yahu her şeyi boş verin kendinize bir iyilik yapın. En yakın psikiyatra gidin ve yaşadığınız travmayı anlatın. Arkadaşlarınızı da bu konuda cesaretlendirin yoksa ‘paralellik' sırası size de gelecek.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar