Cafer Solgun
38 hâlâ kanıyor…
5.02.2016
2025
Dersim 38 hep gündemimizdeydi; kanayan yaramızdı, ağladığımız, kahrettiğimizdi. Gelmişimiz, geçmişimiz, geleceğimizdi; varlığımızın, tarihimizin, yaşıyor olmamızın sebebi, gerekçesiydi. Dedelerimiz, ninelerimiz, annelerimiz, babalarımızdı…
38, ‘bizimdi’ ama başkasından sakladığımız, gizlediğimiz, kendi varlığımızla yürüttüğümüz bir ‘kendi olmak’ mücadelesi, kapıları kapatıp perdeleri çekip korkuyla, fısıltıyla, kimseler duymasın dediğimizdi…
38, ‘Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü’ ideolojisinin kanlı ispatı, Cumhuriyet’in en kanlı operasyonu ve yoksul, çaresiz, örgütsüz, savunmasız bir halk üzerinde sınadığı ‘gücü’ ve ‘kararlılığı’ idi…
38, inkar ideolojisinin yazdığı tarihin ‘cahildiler, eşkıyaydılar, dinsiz-imansızdılar, devlete isyan ettiler, katli vaciptiler’ yalanıydı ve bu yalanla beyinleri ve vicdanları dumura uğratılan bir toplum haline getirilmemizdi…
38, bazı faillerinin ‘fena mı oldu, medenileştirdik’ dediği, bazı faillerinin ‘bir şey değil, üzerlerine attığımız 50 kiloluk bombalardı sadece’ dediği, bazı faillerinin ‘gaz attık, Dersim Kürtlerini fareler gibi zehirledik, meseleyi kökünden hallettik’ dediği, bazı faillerinin ‘anlatmaktan imtina ediyorum’ dediği ve emri verenlerin ‘çıbanbaşı’ dediğiydi…
38, ‘Bunlar Ermenidir’ denilerek seferber edilen askerlerin yaktıkları, süngüledikleri, kurşunladıkları, gaz atarak zehirledikleri insanların ‘Ya Useynê Kerbelay’ (Ey Kerbela’nın
Hüseyin’i sana geliyoruz) feryatlarını duyduklarında taş kesildikleri ve son nefeslerini verinceye kadar yaşadıkları azaptı…
Hüseyin’i sana geliyoruz) feryatlarını duyduklarında taş kesildikleri ve son nefeslerini verinceye kadar yaşadıkları azaptı…
38, ‘öbek öbek’ uçurumlardan askere değil Munzur’a teslim olmaya atlayan gelinlik kızlarımız, çocuklarımız, insanlarımızdı. Kana boyanan Munzur, tılsımı bozulan Jar û Diyar (Ziyaretler Diyarı) Dersim’in insanlık varoldukça sınanacak vicdanıydı…
Dersim 38, bir anlatılamaz acının kuşaktan kuşağa ağıtlarla taşınan gerçeğidir. Ve o ağıtlarda ‘Hala béré béré homete’ (Hele gelin bakın ey insanlar) diye feryat edilmektedir…
Unutmuyoruz. 4 Mayıs 1937 günü Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak’ın da katıldığı Bakanlar Kurulu toplantısında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Dersim için ‘tenkil’ emri verildi.
19 Mayıs 1937’de başlayan ‘harekat’, en kanlı boyutu 38’de olmak üzere 1941-42 yılına kadar sürdü.
14 Kasım 1937 gününü 15 Kasım’a bağlayan bir gece vakti Seyit Rıza, küçük oğlu Resik Hüseyin ve 5 seyit, Elazığ Buğday Meydanı’nda kurulan idam sehpalarında asılarak öldürüldüler. Seyit Rıza’nın sehpadaki son sözleri ‘Evladê Kerbelayme, bexeta, be guneyme, ayivo, zilmo, cinayeto!’ (Kerbela evladıyız, suçsuz, günahsızız, -yaptığınız- ayıptır, zulümdür, günahtır!) oldu.
Geçtiğimiz yıllarda ortaya çıkan bir MAH belgesine göre Mustafa Kemal, idamından hemen önce Seyit Rıza ile Elazığ Tren Garı’nda görüştü ve pişman olduğunu, af dilediğini söylemesi halinde kendisini affedeceğini söyledi. Seyit Rıza af dileyecek bir şey yapmadıklarını söyledi ve cevabı; “Sizin yalanlarınızla, hilelerinizle başedemedim, bu bana dert oldu. Ama sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun” oldu.
Ve unutmuyoruz… 2009 yılında ‘Hakkarili anne ile Yozgatlı annenin gözyaşları arasında ayrım yapamayız’ diyenler, ‘Dersim 38’de analar ağlamasın denildi mi?’ diyenlerle aynı noktaya geldiler, meydanlarda ağlattıkları annelere yuh çektiriyorlar.
38, hâlâ kanıyor…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
29.03.2025
24.03.2025