Cemil ERTEM
Avcı’nın ortaya çıkardığı üç tarihsel sonuç
11.10.2010
2598
Öyle bir zaman ki bu; geçmişi aydınlatırken geleceği de bize anlatıyor. Şu Avcı meselesi bir tarihsel ve önemli zinciri ortaya çıkardı bence. Avcı’nın kitabını basan yayınevinden, “Devrimci Karargâh” örgütüne kadar kurduğu tüm ilişkiler ve DK’nın (Öcalan’ın vurgusundaki) “denetlemeyen” bir şehir unsuru olarak solda silahlı bir truva atı yapılması projesi, bize bir sonucu anlatıyor. Devletin Ergenekon kanadı, zaaflı ve başından beri mafyatik ilişkileri olan bazı sol yapılara sızarak (ki bu yapıların Kürt hareketine yakınlığı da avantaj olarak kullanılmış) radikal “sol” üzerinden yeni bir post-ergenekon yapılanması yaratmak istemiş. Şu açık; Avcı’nın ortalıkta olan ve gününün yarısını “solculuk” yaparak yarısını da mafyatik para-pul ilişkileri ile geçiren zaaflı bazı unsurlardan “özür” dilemesiyle başlayan ilişki ve süreç, öyle anlaşılıyor ki DK gibi bir yapıya kadar varmış. Karşımızda uzun ve inceden inceye planlanmış bir süreç var. Şimdi bu açığa çıkıyor. Cemaat mi ortaya çıkartıyor, Emniyet mi, CIA mi çok umurumda değil, açıkçası. Ama bu kadar zaaflı ve artık her anlamda “işi” bitmiş unsurlarla kurulan “kullanma” ilişkilerinin açığa çıkmaması beklenemezdi. Ama işin ilginç tarafı, bu kadar açık olan bu zinciri, başta şu çok seyredilen haber kanalları olmak üzere, basının bir cemaat operasyonu olarak anlatması ve de tabii ortaya bir mağdur çıkarması.
Bu işte benim ilgilendiğim olgular şunlardır ve bunlar tarihsel sonuçlardır: Birincisi, Türkiye’de radikal sol - devlet ilişkisi öyle münferit sızma meselelerinden ibaret ilişkiler değildir. Yani karşımızda bir Mahir Çayan - Mahir Kaynak ilişkisi yok. Ama bu, hastalıklı ilişkiler ve solun bazı kesimlerinin, Ergenekon yapılanmasının bir parçasına dönüştürülmesi doksanlı yılların başından itibaren başlayan bir süreçtir. Burada örgüt ve isim vermeyeceğim; ama bu örgütler ve isimler ortadadır. DK’nın ortaya “çıkarılması” operasyonu bu sürecin zirvesidir; çünkü DK, Türkiye solunun geleneksel yapılarından ayrı plastik bir örgüt olarak var edilmek istenmiştir ancak, konjonktür gereği, –Avcı gibilere rağmen- başarılı olamamıştır. Ama sonuçta, Avcı, kurduğu ilişkiler ve Avcı’ya yaptırılmak istenenler, bunlara dâhil olanlar ortaya çıkarmıştır ki; Türkiye’de radikal sol denen yapılanma, tam bu operasyonun başladığı doksanlı yılların başında, teorik ve ideolojik olarak bitmişti ama operasyonel olarak bitiş noktalarından birisi de budur. Artık tam burada ve bu bataklık karşısında bir nokta koymak ve oyun bitti demek zorundayız.
İkinci tarihsel sonuç; Türkiye devleti ile ilgilidir. Devlet, bu işleri bırakıyor. Devletin artık Avcı gibi, “kurallar ve kanunlar” dışında çalışacak unsurlara ihtiyacı yok; bu anlamda Avcı olayı, devletin bu yeni yönelimini ve örgütlenmesini anlatan bir gelişmedir. Siz AB’nin herhangi bir ülkesinde Avcı gibi bir Emniyet müdürünü bırakın bir Emniyet mensubu bulabilir misiniz; Avcı başından beri görevi ile örtüşmeyen bilgilere sahip ve bunları, çok ilginç zamanlarda, devletin içinde olmadığı ya da onu çemberin dışına çıkaran kanatlarına karşı kullanıyor. Dünyanın herhangi bir burjuva demokrasisinde böyle bir figür olmaz ama kazara olursa da saniyede uçururlar. Yani Avcı olayı gösteriyor ki devlet, herhangi bir burjuva demokrasisi çerçevesinde davranmaya karar vermiş.
Üçüncü tarihsel sonuç; Türkiye’de basının durumudur ve basın, ne yazık ki, devletin bu yeni yöneliminin gerisindedir; hatta ona direnmektedir. DK plastik ve post-Ergenekon örgütlenmesi, sanıldığı kadar basit, ilkel bir örgütlenme değildir. DK ve Bostancı’daki operasyon yalnızca aysbergin su üstündeki kısmıdır. Bu örgütlenmenin basın ayağı vardır; buralarda ciddi ilişkiler vardır. Türkiye’de her şeyin eskisi gibi devam edeceğini sanan bazı kişi ve kurumlar bilerek ya da bilmeyerek bu yapılanmaya destek vermişlerdir. Bunu da kabul edelim. Bence bu olay eğer derinleşirse Türkiye’de basının da yeniden yapılanma fırsatı olabilir.
Şimdi bu üç tarihsel sonucun bize yakın gelecekle ilgili yansımaları olacak tabii. Türkiye’de bu gelişmeden bazı dersler çıkarma aklını gösteren siyasi yapı ve kurumlar önemli adımlar atacaklar. Ama tabii ki bu olayı bir cemaat hesaplaşması gibi gören ve at gözlüklerini çıkarmak istemeyenler bulundukları yerleri bir müddet sonra terk etmek zorunda kalacaklar.
Hem referandum sonuçları hem de hemen arkasından gelen barış ve uzlaşma süreci, CHP’yi ve onun takipçilerini yeni bir stratejiye itiyor. Burada büyük resim tabii budur. Yani Avcı olayı, yukarıda anlattığımız sonuçları itibarıyla bu resmi tamamlamaktadır. CHP’yi var olan yağma statükosunun ve baskıcı üniter devletin devamı için destekleyenler, darbe, post-darbe, iç savaş seçenekleri boşa çıkınca, CHP’yi bu sefer AK Parti’ye iktidar ortağı yapıp süreci kendilerince denetlemeye ve geciktirmeye çalışma stratejisini seçtiler. CHP’nin başörtüsünden yeni anayasaya kadar gündeme getirdiği ve daha da getireceği tüm konular bu stratejinin parçasıdır.
www.cemilertem.com
Yazarlar
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018