Cemil KOÇAK
Elbette bu yıl da CHP’nin 9 Eylül’de kuruluş tarihini vesile ederek tören düzenleyeceğini biliyoruz; ne var ki, her ne kadar 9 Eylül sembolik bir gün de olsa, partinin kuruluş tarihi değildir. ‘Yok daha neler’ diyecekler çıkarsa, bu yazıyı okumalarını öneririm.
Herkesin bildiği bir tarihtir 9 Eylül; İzmir’in kurtuluşu günü, o zamanki deyimle İzmir’in istirdadı. Bu bakımdan CHP’nin de kuruluş günü olarak bu tarihi benimsemesine şaşmamak gerekir. Buradaki yegane eksiklik, CHP’nin kuruluşunun gerçekte bu tarihe rastlamamasıdır; gerçek kuruluş tarihi biraz daha geçtir.
Mustafa Kemal yeni bir parti kuracağını açıklıyor
Daha millî mücadele ateşi neredeyse yanmaya devam ederken Mustafa Kemal Paşa, 1922 yılının son günlerinde barış dönemi geri geldiğinde parti kuracağını açıklamıştı bile. Partinin adı bile belliydi: Halk Fırkası. Parti halkçılık ilkesi temeline dayanacaktı. Saltanatın kaldırılmasının ve Osmanlı Devleti’nin tarihe karıştığının ilân edilmesinin üzerinden neredeyse sadece bir ay geçmişti. Parti programının hazırlanması için aydınlardan da öneriler bekleniyordu. Bu arada halk kavramının içeriği de birdenbire tartışma konusu olmuştu. Halktan kasıt tam olarak neydi? Aslında bu tartışma ikinci meşrutiyet döneminde epey kızışmıştı. Rusya’daki Narodniklerden alınan kavram, daha çok fakir fukarayı içine alıyor, fakat toplumun zengin ve asil tabakalarını dışlıyordu. Ancak Mustafa Kemal Paşa, halk kavramında önemli bir farklılaşmaya gitti: Halkı bütün sınıfları içine alan bir kavram olarak kabullendi. HF, sınıflaşmanın olmadığı bir ülkede doğal olarak tüm milleti bağrında taşıyacaktı. Zengin-fakir ayrımına gerek yoktu.
‘Dokuz Umde’ ile ortaya konan yeni yol haritası
Mustafa Kemal Paşa bu aşamada Dokuz Umde bildirisini de açıkladı. Bir anlamda yol haritası çıkarılmış ya da genel vaatler sıralanmıştı. Meclisteki Müdafaai Hukuk grubu HF’ye dönüşecekti ve programı da hazırlanıyordu. Bu program hazırlama sürecinin tam sekiz yıl süreceğini ve ancak 1931 yılında tamamlanabileceğini elbette bu sırada hiç kimse öngöremezdi! Sonra birinci meclisin dağılmasının ardından yeni seçime geçilmiş ve birinci grup üyelerinin ikinci meclisi tamamen doldurması da sağlanmıştı. Müdafaai Hukuk grubunun adayı olarak meclise katılan üyelerin HF’yi oluşturacağı da önceden deklare edilmişti.
Meclisin ikinci dönemi 11 Ağustos’ta açılmış, Lozan anlaşması da 23 Ağustos’ta onaylanmıştı. HF’nin kuruluşu 9 Eylül’de ilân edildi. Ancak bu resmî bir müracaat değildi; sadece Müdafaai Hukuk grubunun 9 Eylül tarihli toplantısında HF tüzüğünün kabul edildiği açıklanmıştı.
CHP resmî olarak 23 Ekim’de kuruldu
Yeni partinin programı ne ölçüde görüşüldü, bilemiyoruz, çünkü parti kurulurken bir program benimsenmemişti; fakat tüzüğü kabul edilmişti. Bu son toplantının tarihi de 11 Eylül’dür. Lakin eğer bir partinin kuruluş tarihi olarak onun kurulmasına karar verilen, ya da program ve tüzüğünün kurucuları tarafından benimsendiği tarihi değil de, esas olarak kurucuların dernekler yasasına göre kuruluş dilekçesini içişleri bakanlığına verdikleri tarih olarak saptayacaksak, zaten başkaca nasıl olabilir ki, o takdirde CHP’nin resmî kuruluş tarihini cumnhuriyetin ilânından neredeyse bir hafta öncesine kadar ileri almamız gerekir. CHP’nin kurucuları kuruluş dilekçelerini 23 Ekim’de sundular ve parti yasalara göre bu tarihte kuruldu. Acaba kaç CHP’li partisinin kuruluş tarihinin gerçeğini biliyordur dersiniz?
Kuruluş dilekçesinde İnönü ve Atatürk ismi yok
Nitekim Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nde bulduğum belgeler de kuruluş tarihini gözler önüne sermektedir: 23 Ekim 1923 tarihli belgeye göre, partinin genel sekreteri Recep Peker’le birlikte Sabit Sağıroğlu (ama bir yıl sonra Terakkiperver’in kurucusu olacaktır), geleceğin değişmez sağlık ve sosyal yardım bakanı olacak ve nihayet başbakanlık da yapacak olan Refik Saydam, yine başbakanlık yapacak olan Celâl Bayar, Münir Hüsrev Göle, geleceğin genel sekreteri Cemil Uybadın, Halil Kâzım Hüsnü, yine genel sekreterlik yapacak olan Saffet Arıkan, Zülfi Tiğrel partinin kurucularıydılar. Bu isimler partinin ilk yöneticileriydiler aynı zamanda. Atatürk genel başkanlığa, İnönü onun vekilliğine getirilmişti. Ama ikisinin de partinin kuruluşu için verilen dilekçede isimleri geçmiyordu.
HF ancak bir yıl sonra ‘Cumhuriyet’ olabildi
HF, kurulduğundan yaklaşık bir yıl sonra, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kuruluş aşamasında, rakip partinin cumhuriyet adını alacağı belli olduktan sonra alelacele 10 Kasım 1924’de CHF olacaktır. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nde bulunan bir belgeye göre, CHF meclis grubu “hâkimiyeti milliyeyi istihsal ve cumhuriyeti idareyi tesis ve ilân eden” partinin adını CHF’ye çevirmeyi uygun görmüştü. İsmet İnönü’nün imzalı dilekçesi içişleri bakanlığına sunulmuştu. Elbette fırka kelimesinin partiye çevrilmesi de zaman alacak ve ancak on yıldan daha uzun bir süre sonra 1935 yılında gerçekleşecektir.
Müdafaai hukuk cemiyeti CHP’ye katıldı
HF’nin kurulmasının üzerinden yaklaşık bir ay geçmişti ki, HF genel başkan vekili sıfatıyla başbakan İsmet İnönü imzasıyla yayınlanan bir genelgeyle, millî mücadele döneminin müdafaai hukuk cemiyetinin HF’ye katılacağı açıklandı. Genelgede “bütün vatan için halası istiklâl getiren” cemiyetin “sulh devrinin feyizli inkişâfatını temine sarfı mesaî eylemek üzere” bugünden itibaren partiye “inkılâp edeceği” açıklanıyor ve cemiyetin bütün yönetim kurullarının partinin yönetim kurulu olacağı belirtiliyordu.
Milli mücadelenin tek mirasçısı olarak CHP
Böylece millî mücadelenin kadrosu da HF kadrosuna dönüşmekle kalmıyor; HF adeta milli mücadeleye de tek başına sahip çıkmış oluyordu. Zaten bu nedenle ve yaklaşımla CHP, 1927 yılında toplanan ilk kurultayını ikincisi sayacak ve ilkini Sivas (ama kesinlikle Erzurum değil) kongresi olarak kabul edecektir. 1923 yılında başlayan millî mücadele ile CHP arasında kurulan özdeşlik 1927 yılında tamamlanacaktır. Millî mücadeleyi Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti başarmıştı; ama bir anda bu cemiyet HF’ye dönüştüğünde, artık millî mücadelenin yegane mirasçısı da CHP olarak kalacaktır. Bu dönüşümün siyasetteki kalıcılığı günümüzde de hissedilmektedir.
Düşmanları imha eden mukaddes bir cemiyet
Bizzat Atatürk, aradan geçen bir yıldan sonra HF için şöyle diyecektir. HF, “memleket ve millet her türlü istinattan mahrum bırakılarak felâkete atıldığı meş’um hengâmda bütün milleti kadrosu içine alarak kuvvet ve kudret yapan, haricî düşmanları tard, dahilî düşmanları imha eden, halka hürriyet ve hâkimiyet temin eden mukaddes bir cemiyettir.” Bu cümlede şimdiye kadar hiç dikkati çekmemiş olan bir nokta da, CHP’nin de tıpkı bir zamanlar İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) için ifade edilen “mukaddes” sıfatıyla anılmasıdır. Cemiyeti mukaddes sıfatı İTC için uygun görülürken, aradan geçen hayli zamandan sonra HF için de kullanılmıştı. Acaba Atatürk iki fırka arasındaki sürekliliği hatırlatmak için mi böyle demişti, düşünülmesi gereken bir husus.
PARTİ KURMAK ‘MİLLİ BİRLİĞİ BOZABİLİR’ KAYGISI
1908 sonrasındaki fırkacılık (particilik) deneyimi pek de güzel anılar bırakmamıştı doğrusu. Tarık Zafer Tunaya hocamızın bu alanda yazdıkları, kitapları ve makaleleri okunacak olursa, toplumun fırkacılık bahsinde nasıl en az iki kocaman parçaya ayrıldığını, sadece ayrılmakla da kalmayıp, birbirine düşman saflara bölündüğünü; nihayet düşman saflar arasında acımasız ve kıyasıya bir kavga çıktığını yakından öğrenmek kolay olur. Herkesin hatırlayacağı gibi, İttihatçı-İtilâfçı kavgası, bütün dönemin ve hatta millî mücadele döneminin neredeyse alâmeti farikasıydı. Bu kötü hatıralar, kamuoyunda fırkacılığın siyasal sonuçlarının bir felâket olduğunu ve olacağını çoktan ikna edici şekilde göstermişti. Artık fırkacılık istenmiyordu, hele İttihatçılık tamamen dibe vurmuştu. Bu aşamada millî mücadele yıllarında hiç kimse bir daha fırka kurmaktan söz etmedi. 1920 yılında kurulan ilk mecliste pek çok grup oluşturuldu, doğru, fakat hiçbir parti kurulmadı, hatta teşebbüs dahi edilmedi. Bunun nedeni oluşacak tepkiye karşı durmanın imkânı olamayabileceği endişesiydi. Şimdi 1922 sonunda Atatürk fırkadan söz edince, bütün bu olumsuz hatıralar ve deneyimler yeniden akla geldi. Bu bakımdan particiliğin millî mücadelede kurulan birliği bozabileceği, hatta buna neden olabileceği yönünde endişe ve kuşkular da dile getirildi. Parti kurmanın başlı başına doğru tercih olmadığı yazıldı. Dahası Atatürk’ün bir partinin başına geçmesinin daha da yanlış olacağına ilişkin görüşler boy göstermekte hiç gecikmedi. Onun herkesin üzerinde siyasal bir hakem ve yol gösterici olarak geleneksel ve bıktırıcı fırka kavgalarının dışında, üzerinde kalması gerektiği en çok rastlanan görüşlerden biriydi. Atatürk’ün parti kurma hamlesi bu bakımdan da çekinceyle karşılanmıştı.
CHP’NİN AMAÇLARI
Partinin amacı, “millî hakimiyetin halk tarafından ve halk için icrasına rehberlik etmek ve Türkiye’yi asrî bir devlet haline yükseltmek ve Türkiye’de bütün kuvvetlerin fevkinde kanunun velayetini hâkim kılmaya çalışmaktı.” HF “nazarında halk mefhumu, herhangi bir sınıfa münhasır değildi.” Her Türk ve dışarıdan gelip Türk tâbiyet ve kültürünü kabul eden herkes partiye üye olabilirdi.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016