Demiray ORAL
Kamera emekli darbeci iki generale döndü ve yaşlı adamlardan biri konuştu:
“Bugün olsa yine yapardık.”
Mahkeme salonunda büyük uğultu yükseldi. Müdahiller, avukatlar, mağdurlar, izleyiciler homurdandı uzun müddet.
“Yaz kızım” katibe fırsattan istifade sevgilisine cep telefonundan mesaj attı.
Her kafadan bir ses çıktı.
Müdahil avukatlar 30 küsur sene sonra bile generalde yaşamaya devam eden darbecilik virüsünün hangi bünyelerde yaşam formunu koruduğunun belirlenmesi için uzman bilirkişi tayin edilmesini istediler.
Sanık generalin avukatı, generalin kızının büyük boy vesikalık bir resmini çıkardı ve “bu kişiyi tanıdınız mı” diye ona sordu.
Bu esnada çoktan rüyalar âlemine dalan müvekkilli uyurken ağzını şapırdattı. Avukat bu şapırdatma sesini “hayır”a tahvil edip “Gördüğünüz gibi müvekkilim sadece asılan veya işkence gördüğü söylenen şahısları değil kendi kızını bile tanıyamıyor, dolayısıyla cezai ehliyeti yoktur ve davanın düşürülmesi gerekir” dedi.
İkinci sanık yaşlı general, uyuyan silah arkadaşının kulağına kürdan soktu. Bunun üzerine birinci general, “Beni ancak tarih yargılar” deyip uyumaya devam etti.
Bu lafa hiddetlenen darbe mağduru bir emekli öğretmen, “Tarih yargılayacak, hatta coğrafya, matematik, hayat bilgisi, beden eğitimi bile yargılayacak” diye bağırdı.
Duruşma salonunda olaylar asap bozucu derecede vıcık vıcık seyrederken birden hâkimin gür sesi duyuldu.
Herkes sustu. Uyuklayan darbeci general uyandı.
Hâkim iki sanığa da tek bir şey sordu: “Bugün olsa yine darbe yapardık dediniz, doğru mu duydum?”
İki sanık da onayladı.
Hâkim bunun üzerine konuştu: “Dava bitmiştir. Sanıklar suçunu itiraf etmiş, üstelik hiçbir pişmanlık duymadıklarını göstermişlerdir. İkisi de hükümeti silah zoruyla devirmekten suçlu bulunmuştur!”
Peki, hâkim hangi cezayı mı verdi?
Orasını da filmin sonunu seyirciye bırakan yönetmen hesabı size bırakıyorum. Çünkü 12 Eylül davasıyla ilgili benim fantezim burada sona eriyor.
Davada yaşananlarla ilgili haberleri okurken, Evren’in “Bugün olsa yine yapardık” dediğini görünce içimden işte böyle geçirdim.
Bu laftan sonra mahkemenin hâkimleri “gereği düşünüldü” dese ve davayı orada bitirse.
Sonra da bu topraklardaki darbeci geni ve yol açtığı zulümleri mahkûm eden öyle bir gerekçeli karar yazdırsa ki, kimse ağzını açıp tek kelime edemese.
Hayali bile güzel geliyor adama.
Peki, ya gerçekler?
Gerçekler maalesef öyle değil.
12 Eylül darbesi olduğunda bu toplumun darbecileri nasıl alkışladığını çok iyi hatırlıyorum.
Öyle sadece korkuyla filan açıklanabilir bir şey de değildi bu.
Bir avuç aydın ve darbeden doğrudan etkilenenler hariç herkes gayet memnundu vaziyetten.
Peki, ya bugün?
O günlerde yüzde 92 oy alan 12 Eylül Anayasası bugün referanduma gitse yüzde kaç alır?
TESEV’in son anayasa anketinde, anayasada Atatürk ilkeleri ve Atatürk milliyetçiliğine yer verilmesi gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 82,3 çıkmış.
Atatürk ilkeleri ve milliyetçiliği 82 Anayasası’nın ruhudur.
Başlangıç bölümünde bilmem kaç kere geçer bu ifadeler ve nihayetinde denir ki “Hiçbir faaliyet Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında koruma göremez.”
Yani ona uygun olmayan bir düşünceniz varsa, yok hükmündesiniz.
Ve 12 Eylül Anayasası’nın ruhuna 2012’de yüzde 83,2 onay veren bir toplum.
Yani, 30 senede memleketin yüzde 9’u demokratlaşmış.
Fena değil aslında, bu hesapla 100 küsur sene sonra 82 Anayasası’nı referanduma götürürsek kıl payı yüzde 51 hayır oyuna ulaşırız!
Galiba adam haklı, bu gidişle bu mevzu tarihe havale olacak...
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.05.2015
23.09.2014
13.06.2014
2.04.2014
16.02.2014
13.01.2014
6.01.2014
29.12.2013
19.12.2013
11.11.2013