Enver SEZGİN
Elli yıl aradan sonra, 1 Mayıs Bayramı’nın yasal olarak kutlanması, işçi hareketi için bir moral kaynağı olmuştu. Bu durum bir yıl sonraki bayramı daha önemli hâle getirmişti. Sendikalar ve sol gruplar, 1977 1 Mayıs Bayramı’nın hazırlıklarına aylar önce başlamışlardı.
Mensubu bulunduğum, İlerici Gençler Derneği (İGD), Türkiye çapındaki tüm şubelerinin katılımını sağlamaya çalışıyordu. Ben o zaman derneğin Batman Şube Sekreterliği görevini yapmaktaydım. Birkaç gün öncesinden İstanbul’a gelmiştim. Genel Merkez’de yapılan toplantılara katıldım. Yürüyüş ve miting sırasında neler yapılacağını konuştuk. Kortejin güvenliğini de ele aldık. Öte yandan İstanbul’un her yerine 1 Mayıs afişleri asılıyordu. Bu çalışmalara da dâhil oldum.
İstanbul, o günlerde büyük bir gerginlik yaşıyordu. Miting Tertip Komitesi, Maocu grupları alana almama kararı vermişti. Onlar ise, yayın organları aracılığı ile “barikatı aşıp alana gireceklerini” söylüyorlardı. Anlayacağınız, günler öncesinden olayların çıkma ihtimali belirmişti. Dönemin hükümeti de kutlamalara hiç de iyi bir gözle bakmıyordu. Gazeteler çatışma olacağını yazıyorlardı.
İstanbul’da puslu bir hava vardı. Bir Mayıs gününe bu koşullarda giriliyordu.
İGD, Beşiktaş’tan yürüyüşüne başlayacaktı. Sabah erken bir saatte Barbaros Bulvar’ına gittim.
Saatler ilerledikçe kalabalık artıyordu.
Pankartlar, afişler, sloganlar...
Heyecan üst seviyedeydi.
Yürümeye başlıyoruz.
Taksim’e girdiğimizde alanın neredeyse tamamının dolduğunu gördük. Bizim gruba,Intercontinental Oteli’nin (The Marmara) yanında yer ayrılmıştı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kemal Türkler, konuşmasını yapmaya başladığında alana grupların girişi devam ediyordu.
Türkler’in konuşması bittiğinde saat yediyi geçmişti. Herhangi bir olay çıkmadan miting sona ermişti işte. Rahatlamıştık.
Rahatlamamız boşunaymış.
Önce bir silah sesi duyuldu. Derken patlayan başka silahlar. Meydanda önce bir dalgalanma oldu. Ardından kaçışan insanlar...
Kalabalık, beni Kazancı Yokuşu’na doğru sürüklüyor. Direnmem boşuna. Arkadaşlarımdan kopmuştum. Yokuşun tam girişinde büyük bir izdiham var. Park halindeki bir kamyon insanların aşağıya doğru kaçmalarını engelliyordu.(Sözkonusu kamyon yıllarca “şüpheli araç” olarak nitelendirildi. En nihayet 2012 yılında DİSK’e bağlı, Teknik-iş Sendikası Genel SekreteriFaik Güleçyüz, kamyonun kendilerine ait olduğunu açıkladı.) Yere düşen bir kadın kalkmaya çalışıyor. Bir genç, kadının etrafını boşaltmak için elindeki sopayı rastgele savuruyor. Kadın ezilmekten son anda kurtuluyor. Uzun bir uğraştan sonra girdaptan kurtulmayı başarıyorum.
Tekrar otelin önündeyim. Birkaç kişi otelin camlarına ellerindeki sopaları fırlatıyorlar. Polisler oradan oraya kaçışanları kovalıyor. Bir polis panzeri sirenler çalarak alanda kalan az sayıdaki insanın üzerine yürüyor.
Yerde yatanlar var. Ölü mü sağ mı? Bilmiyorum.
Bu kez kendimi DİSK’in dev 1 Mayıs pankartının önünde buldum. Yerde, beyaz beze sarılı bir cisim var. Adamın biri onu yerden alıp, bezi şöyle bir araladı. Bu bir tabancaydı. Elindeki tabancayla oradan uzaklaştı.
Bu kez jandarmalar bizi kovalıyor. İnönü Stadı’nın yanından, Gümüşsuyu’na iniyorum. Arkadaşlarımın akıbetini merak ediyorum. Ne yapsam diye düşündüm. Taksim’de bulunan yakın bir arkadaşımın evine gitmeye kara verdim. Ama nasıl? Her taraf polis kaynıyor. Tophane’ye kadar yürüdüm. Oradan yukarı doğru çıktım. Polise yakalanmadan eve ulaşmıştım.
O gün bir katliam yaşandığını, akşam haber bültenini izlediğimizde öğrenmiştik.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015