Ergun AŞÇI
Önce birkaç sayısal veri.
Akçakoca’da Düzce Üniversitesine kayıtlı 2000 öğrenci var. Bunların yaklaşık olarak 1300’ okula devam ediyor.
Devlet yurdunun kapasitesi ise 490.
Özel yurtlarda kalan öğrenci sayısı ise 300’ün üzerinde.
Yani kabaca bir hesapla Akçakoca’da potansiyel olarak 500 civarında nikâhsız olarak seks yapma suçunu(!) işleyebilecek öğrenci var.
Yurtlarda kalanların seks yapamayacağı varsayımına dayanarak hareket ediyorum bu neticeye ulaşırken. Başbakanın açıklamalarından çıkan sonuca göre yurtlarda kalanlar seks yapmıyorlar.
Bu sonuca göre de yurtlarda yaşayan herkes abazan.
Üniversite öğrencilerini ayrı ayrı yurtlara koymak seks yapmalarının en büyük çözümü olarak sunuluyor.
Tatil zamanı için nasıl tedbirler düşünülüyor merak da etmiyor değilim!
Üniversitede okurken ailelerinden habersiz imam nikâhı kıyanların durumuna ise yorum getirmiyor, başbakan.
Diyelim ki; valilik böyle bir çifti tespit etti, onlarda falanca kişiyi şahit ve falanca kişiyi nikâh kıyan olarak gösterdiklerinde valilik bu kontrolden vazgeçmek zorunda mı kalacaktır?
Türkiye’de imama nikâhı ile yaşayan milyonlarla ifade edilebilecek kişi varken.
Milyonlarca kişi için imam nikâhı ile yaşamak serbest öğrenci iken yasak mı olacak?
Akçakoca’da bir arada yaşayan kızlı erkekli oturan var mıdır bilmiyorum? Beni ilgilendirmiyor çünkü.
Var ise tavsiyem basın imam nikâhını. Tercihan da nikâhınızı imam-hatip çıkışlı AKP’ye oy vermiş birine kıydırın, böylece bir koruma kalkanı elde etmiş olursunuz.
Mehir olarak da öğrenci kredisi ölçeği kullanırsınız, bir aylık ya da üç aylık öğrenci kredi bedeli, ya da daha fazlası gibi.
Devletimiz imam nikâhı ile oturan milyonlarca kişiye dokunmadığına göre imam nikâhlı öğrencilere de dokunmayacaktır.
Yoksa dokunur mu, öğrenci olmak hala başlı başına suç mu?
Gelelim Akçakoca gerçeğine:
Bu problem Değirmenağzı mevkiinde yapıldığı gibi bomba patlatarak çözülmez!
Öğrenciler Akçakoca’nın hemen her semtinde kalıyorlar. Her semt de bomba patlatıp öğrencileri kaçıramazsınız ki!
Öncelikle ev sahipleri çıkar hem evleri zarar göreceği hem de kiralarından vazgeçmeyeceklerdir. Unutmayalım ki; Akçakoca’da konut fazlası var.
Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi iş öğrenciye kiraya vermeye gelince kiralar hemen yükselir. Akçakoca’da bu işin dışında değil.
Şehir ile öğrencilerin ilişkisi neredeyse sıfır.
Öğrenciler kira ödemekle ve esnafa para kazandırmakla mükellef kişiler olarak görülüyorlar.
Yaşadıkları süre içersinde öğrencileri Akçakoca’nın bir hemşerisi olarak gören kimse o kadar az ki.
Yol problemi dolayısı ile belediyeye yürüyen zar zor belediye başkanı ile görüşebilen öğrencilere siyasi partilerimiz sahip çıkabildi mi?
Kürt öğrenciler sadece Kürt olduklarından dayak yediklerinde kimse ne oluyoruz dedi mi? Birkaç kişi dışında.
Vanlı depremzede öğrencilerin maruz kaldıkları ayrımcılığı da unutmayalım.
Sanırım başbakan biraz da Akçakoca’daki bu duyarsızlığın Türkiye’nin her tarafında olduğuna dayanarak bu politikaları yapıyor.
CHP’nin parti programının 89. sayfası Kapsamlı çağdaş hizmete odaklanmış yerel yönetimler başlığının birinci satırı şöyle “YÜKSEK OKUL ve ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE, HUZURLU, ÇAĞDAŞ YURT VE BARINMA OLANAKLARI SUNULMASINI yaşama geçireceklerdir “ diyor.
Akçakoca Belediye Başkanı ise açıklamalarında hedeflerinin %95’ini yaptığını söylüyor. Parti programına üniversite öğrencileri ile hiçbir projesinin olmadığının da ilanıdır, bu.
Başkan Bey böyle davranıyor da diğer siyasi partilerimiz belediye başkanlığı aldıklarında üniversite öğrencileri ile ilgili politikalar öneriyorlar mı? Benim bildiğim yok. Umarım bundan sonra olur.
Akçakoca’daki işletme fakültesi açıldığında kapasitesi 2000 öğrenci olacak.
Bu öğrencilerin barınma ve şehir entegrasyonu ile ilgili neler yapılacağının tartışılması gerekmiyor mu?
Üniversite kenti olma hedefi ortada iken öğrenciler için ne yapıyoruz?
Kocaman bir hiçten başka.
Başbakanda bu işin polisiye tedbirlerle olmayacağının farkında, böyle bir çıkışı seçmenlerini bir arada tutabilmek için yapıyor. Kutuplaşma ile bunu sağlamaya çalışıyor.
Kutuplaşmak seçim için kazanç olabilir ama Türkiye için zararlı olacağı da kesindir.
Kısacası Akçakoca’da bu konuda önemli bir şey olmaz. Birkaç ev sahibini sıkıştırırlar anlarda öğrenci kiracılarını. Seçimlerden sonra da bu konu unutulup gider.
A-part evler için yapılan düzenleme ile bu iş geçiştirilir.
Öğrenciler bu durumdan rahatsız olurlar mı? Olurlar. Daha doğrusu bu açıklama var olan baskıların biraz daha artmasına sebep olacaktır.
Üniversite öğrencisi olmak demek hep baskılara maruz kalmak demektir, ülkemizde. Baskılar bazen hafifçe azalır bazen de böyle lüzumsuz bir şekilde artar.
Bırakalım başbakanın kuyuya attığı taşı çıkarmak için uğraşmayı.
Yakın zaman da 3000’den fazla üniversite öğrencisini ağırlayabilmek ve Akçakoca’nın hemşerisi olabilmelerini sağlayabilmek için neler yapabileceğimizi araştıralım, tartışalım.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- “Çevre”den bir siyasi portre: Eski bakan, Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü: Türk tipi başkanlık sisteminde bir “şehir” başkanı
9.05.2022 - KİESER’İN TALAT PAŞA’SI- Başka/Karşı Bir Tarih Örüntüsü
13.04.2021 - AHMET KARDAM’IN MUSTAFA SUPHİ KİTABI KARANLIKTAN AYDINLIĞA
28.01.2021 - ARTIK GERİ DURMA VAKTİNİZ GELMEDİ Mİ?
24.01.2020 - AŞÇI EFENDİ
30.10.2019 - KARADENİZ CANAVARLAR TARAFINDAN TALAN EDİLİRKEN SİYASETÇİLERİMİZDEN TIK YOK
10.10.2019 - AMERİKAN BEYAZ KELEBEĞİ İLE MÜCADELE İÇİN HERKES GÖREV BAŞINA!
26.09.2019 - BUNCA YIILIK SADAKAT İŞE YARAMADI, AKÇAKOCA MHP’Lİ BELEDİYE BAŞKANI SEÇTİĞİ İÇİN CEZAYA BIRAKILDI.
23.08.2019 - SENDİKA TARİHİMİZİN ÇINARI HİLMİ GÜNER VEFAT ETTİ
4.02.2019 - DEPOLİTAZYONDA YENİ AKIM, EVDE ALKOLLÜ İÇKİ ÜRETMEK
28.09.2018
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları







































Mali Uzun
Adalet market raflarında zannediliyor! Emine Hanım; "biz bir arada yaşayamayız!" mı demeliydi. Gitse sorun gitmese bir başka sorun.Hayata "Karamsar" bakmak bu olsa gerek. Eleştiri ve muhalefet; topluma umutsuzluk,küskünlük,karamsarlık pompalamak demek değil.Aydın eleştirirken,çatışmayı değil barışı önceleyerek topluma enerji ve yaşama aşkı verendir.