Ergun AŞÇI

AKRABALIK HER ŞEYDEN ÖNCE GELİR; AKÇAKOCA BELEDİYESİNDE
19.09.2011
3179

  Akçakoca Belediye Başkanı Sayın Fikret  Albayrak 'ın uygulamaları
gündemden hiç düşmüyor.

Amcasının oğlu Sayın Hidayet Albayrak'ı  Fen İşleri Müdürü yapmış.

Ablasının kızı Fisun Şebnem  Şentürk'ü  yeni oluşturulan Kültür ve
Sosyal  İşler Müdürlüğüne İl dışından  atamış.

Daha öncede başka bir akrabasını ablasının kızını zabıta olarak işe almış.

İşin aslını bakarsanız ben bu işe yakışmış diyorum. Verdiği sözleri
geç de olsa tutmaya başlamış diyorum.

Belediye başkanlığı seçimi neredeyse her gittiği toplantıda iş sözü
vere vere  belediye başkanı seçilmedi mi?

Belediye başkanlığının neredeyse ilk altı ayı iş sözü verdiği aileleri
avutmakla geçmedi mi?

Belediye başkanlığında süresinin yarısını doldurduğuna göre artık
verdiği iş sözlerini tutması gerekiyor doğal olarak.

İş sözünü ilk olarak da birinci derece akrabalarına verdiğini
düşünürsek, sürecin doğru işlediğini söylemek gerekir(!)

Bir belediye başkanının verdiği sözleri tutmaya başladığı için
eleştirmek ne kadar ayıp(!)

Söz verdiği 5000 kişiden ikisine iş bulmuş işte, sırada 4998 kişi daha
var onlara da verdiği sözü tutmak için elinden gelen gayeti
gösteriyordur, muhakkak.(!)
30 ayda 2 kişiye iş bulduğuna göre 4998 kişiye iş bulmak epeyce zaman
alacak demektir. Sabır edip bekleyin lütfen.

İşin doğrusu geride kalan 4998 kişinin belediye başkanının yaptığı
uygulamalara da karşı çıkma hakkı yok. Hasbelkader onlardan birini işe
alsaydı ses çıkarmayacaklardı. Şimdi sabırla işe alınma sırasını
beklesinler. Eh bazılarının ömürleri bile yetmeyebilir işe girme
sırasının gelmesi için.

Hala kendilerinin ya da yakınlarının işe girme sırasının geldiğini
umutla bekleyenler var. Bence bu umudun gerçekleşip
gerçekleşmeyeceğini anlamak için araştırma yapmalılar. Belediye
başkanımızın akrabalarından kaç kişinin daha belediye de işe başlama
sırasındada olduğunun araştırması.

Yapılan uygulamalara göre Sayın Fikret Albayrak önce kendi
akrabalarına iş ve makam bulduktan sonra diğer iş sözlerini tutacak,
tabii ki akrabalardan sıra gelirse.

Şaka gibi ancak Akçakoca Belediye Başkanının  yeni kadro kuruyorum
diye, yaptığı uygulamalar böyle.

Bu uygulamaları kendi kadrosunu kuruyor diye yorumlayanlara gülüp
geçiyor ve şair Sunay Akın 'ın Akçakoca'da da anlattığı anekdotu
yazının devamında bir kere daha okumanızı öneriyorum.

Hem bu anekdotu çılgınca alkışlayıp, hem belediye başkanının akraba
kayırmalarına karşı tepkisiz kalıyorsanız, çifte standartlarınız
karakterinizin asli unsuru olmuştur diyorum.


"Yıllar önce bir Milli Eğitim Bakanının odasının kapısı çalındı.
İçeriden kararlı... ve tok bir ses " girin" diye seslendi.
Oldukça mütevazi döşenmiş odaya iki tane lise talebesi girdi. Tombul
yanaklı olan Milli Eğitim Bakanının yanına yanaşarak " Babacığım
merhaba. Elini öpmeye geldik Gazi ile beraber" diyerek arkadaşını
gösterdi.
Mezun olmuşlardı iki samimi arkadaş liseden. Gazi ve Can. Bakanın
elini öptükten sonra masanın karşısındaki koltuklara oturdular.
Tombul yanaklı çocuk söz aldı, Babacığım biliyorsun okulumuzu her
ikimiz de başarı ile bitirdik. Ve bir yıldır para biriktiriyorduk.
Eğer senin de iznin olursa Bakanlığın bursundan yararlanıp Amerika'ya
okumaya gitmek istiyoruz." Bakan küçük bir sessizlikten sonra " Oğlum
biraz dışarı çıkar mısın? Bizi arkadaşınla bir iki dakika yanlız
bırak" dedi.
Oğlu dışarı çıktıktan sonra uzun boylu çocuğa şöyle dedi. Bak
evladım,ben sizler gibi başarılı öğrencilerin yurt dışında öğrenim
görmesini her zaman desteklerim. Fakat bir bakan olarak oğlumu
Amerika'ya gönderirsem, bunu başkaları farklı değerlendireceklerdir.
Bu yüzden sadece sana burs vereceğim. Gerekli işlemlerin yapılması
için talimatı veririm az sonra. Hayırlı olsun deyip dışarı çıkmasını
söyledi talebenin.
Heyecan içinde kapının önünde bekleyen bakanın oğluna sarıldı çocuk. "
Can sana bir iyi, bir kötü haberim var. Baban bana burs verdi ama
senin gitmeni onaylamıyor.
Tombul yanaklı çocuk elini cebine atıp bir mendil çıkarttı. İçi para
dolu olan mendili arkadaşına verip, "al bunları Gazi. Nasıl olsa bana
lazım değil bu para artık" dedi, bir yıldır biriktirdiği parayı
arkadaşına uzattı.
Oğlunun geleceğini bile ülkesinden sonra düşünen onurlu Milli Egitim
Bakanımızı Sayın Hasan Ali Yücel Bey'i saygıyla anıyoruz
Oğlu Can büyük edebiyatçı Can Yücel'dir. Onun lise arkadaşı Gazi ise
dünyanın en ünlü beyin cerrahlarından Prof.Dr. Gazi Yaşargil'dir."

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar