Erol KATIRCIOĞLU
Nâzım’ın; “Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda./ Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında” dediği gibi bir durum var ortada.
Küreselleşmeyle temelleri erozyona uğrayan “sosyal demokrasinin” tarih sahnesinden çekilmekte olduğunun ne CHP ve ne de Sosyalist Enternasyonal’in farkında olduğunu söylemek çok da iddialı bir laf sayılmamalı.
Sayılmamalı, çünkü CHP’nin yaptıkları ortada olduğuna ve Sosyalist Enternasyonal’in de hâlâ CHP üyeliğini taşıdığına göre eklenecek başka ne var ki?
Peki ya AKP? AKP, nasıl bir dünyaya doğru yol aldığımızın ne kadar farkındadır dersiniz? Başbakan Erdoğan’ın sanki bir Kore mucizesi yaratmışız gibi konuşmasından halkımızın genel olarak memnun olduğunu tahmin etmek zor değil. Ama yine de Erdoğan’ın vizyonunda yürüyen Türkiye’nin nasıl bir yere doğru gittiği sorgulanması gereken bir durum değil mi?
Erdoğan’ın vizyonu
Erdoğan’ın vizyonu dediğimiz vizyonun büyük ölçüde İslami duyarlılıklar üzerinden oluşmuş bir geç-modernleşme vizyonu olduğu söylenebilir. Bu nedenle de ekonomik olanın daha öne çıktığı bir vizyon bu. Ama Erdoğan şimdiye dek yeni bir ekonomik paradigma üretmediğine göre benimsediği de klasik liberal bir ekonomik anlayıştan öte değil. Ama tabii Erdoğan ve kurmaylarının benimsedikleri yalnızca bu da değil. Bunun yanında sosyal devleti de kullanıma sokan bir anlayışları da var.
Bu hâliyle Erdoğan ve kurmaylarının durumu bir zamanların Tony Blair’in başkanı olduğu İngiliz İşçi Partisi’nin durumuna benziyor bence. Tony Blair, 1989 Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla kapitalizm ve sosyalizm arasında (zaten daha önce yıkılmış bulunan) “sosyal demokrasi” için yeni bir yol aramaya çıkmış ve bu yolu da “3. Yol” diyerek bulmuştu.
Ama çok zaman geçmedi ki Tony Blair’in bulduğu ve adına “3. Yol” dediği yol, bildiğimiz birkaç rötuş farkıyla oluşturulmuş klasik liberal ekonomi politikalarından başka bir şey değil. Özelleştirmeler, serbestleştirmeler, deregülasyonlar filan hepsi var. İngiltere’nin bugün geldiği yer ise tartışmalı. Avrupa’nın bazı ülkelerinden iyi olsa bile sorunlu bir ekonomi ve toplum yaşamı hâlâ devam etmekte.
Her neyse orası İngiltere. Kapitalizmin hem ekonomik ve hem de kültürel vatanı. O nedenle de referans alınacak çok bir benzerlik de yok aslında. Ama AKP’nin her nedense hiç sorgulamadığı ekonomi politikalarının bizi nereye götüreceği konusunu sorgularken örnek aldığı ekonomilerden birinin de İngiltere gibi “piyasa ekonomileri” olduğu açık değil mi?
Kapitalizmin krizi
Oysa 2008 küresel krizi yeni bir dünyanın doğmakta olduğuna dair bir krizdi de. Bu yeni dünyanın,her geçen gün daha az sayıda insanın daha çok sayıda insanın hayatıyla ilgili kararlar verebildiği bir “piyasa ekonomisi” dünyası olmayacağını söylüyor. Tersinden söylersek, ekonomide de sosyal yaşamda olduğu gibi geniş halk kitlelerinin kendi hayatlarıyla ilgili kararlara katılabildiği yeni bir dünya doğuyor.
Oysa Erdoğan ve arkadaşlarının vizyonları ve bazı yaptıkları bu yeni dünyanın farkında olmadıklarını gösteriyor. Taksim’den, köprülere, özelleştirmeden, yeni hukuk düzenlemelerine kadar aldıkları ya da almak istedikleri bütün kararlarda kendilerinden başka kimseyi istememeleri, bu yeni dünyanın farkında olmadıklarının kanıtları.
Oysa piyasa ekonomisinin bizi ulaştırabileceği yer, her birimizin kendi mutluluğu için koşarken diğerine aldırmadığı bir yer olacaktır. Dünkü gazetelerde vardı ABD’de Yale Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre Amerika’da her 10 kişiden birinin komşusunu bir “yabancı” gibi gördüğü.
Böyle bir toplumda yaşamak istiyor muyuz acaba? Bence bugün topluma sorulsa cevabının hayır olacağı ortada.
Erdoğan’ın geçenlerde “hadis-i şerif”ten giderek söylediği “Komşusu aç iken, tok yatan (gerçek)mümin değildir” sözleriyle komşuluğun bittiğini müjdeleyen yukarıdaki araştırma sonucunu yan yana getirin bir.
İstanbul’un, Erdoğan’ın vizyonunun uzantısı göklere tırmanan rezidansları nasıl bir dünyayı çağrıştırıyor dersiniz?
Varın bir düşünün!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
16.01.2025