Fehim TAŞTEKİN
Orta Doğu ve periferisindeki olaylar herkesin aynı anda bütün düğmelere basabileceği bir düzeneğe sahip. Bir düğümün ucu ötekine kavuşacak kadar da uzun.
Bir bakıyorsunuz Tahran’da öfkeli bir kocanın sırra kadem basan karısı için Azerbaycan Büyükelçiliği’ne düzenlediği saldırı birden fazla gerilim noktasına değiyor. İki ülke arasındaki krizin ortasında İsrail beliriyor. Bu bölgede olaylara bakışta kompartıman yaklaşımı iflas ediyor.
Karabağ savaşını takiben Zengezur’dan koridor açılması hedefi konulduğundan beri İran ile Azerbaycan arasında sıcağa yakın bir ‘soğuk savaş’ yaşanıyor. Tahran, İran-Ermenistan sınırları ve jeostratejik dengenin değişeceği senaryosundan hareketle iki yılda 4 askeri tatbikat düzenledi. Gayet tehditkar pozlar verdi. Ermenistan’la dayanışmanın göstergesi olarak geçenlerde Syunik (Zengezur) eyaletinin merkezi Kapan'da konsolosluk açtı. Türkiye, Azerbaycan’dan yana gardını almış durumda. Elçiliğe saldırıda da tepki yüksek perdedendi.
Özetle Karabağ savaşı eski defterleri yeniden açtırdı. İran’daki gösterilerde Kürtler, Azeriler ve Belucların yaşadığı bölgeler öne çıkmışken “bölünme senaryoları” da köpürüverdi.
İran’ın Batı ve Doğu Azerbaycan vilayetleri “Güney Azerbaycan” olarak nitelenip “Büyük Azerbaycan” ülküsünü dillendirenlerin sırtları Bakü’de sıvazlanır hale geldi. Halbuki bu söylemler Ebulfeyz Elçibey döneminde kalmıştı.
Devlet televizyonu AzTV’de “Büyük Azerbaycan faşist molla rejiminin sonu olacak” mesajı veriliyor; hükümetle bağlantılı Caliber.az’den “Güney Azerbaycan İran’dan ayrılmalı” çağrısı yapılıyor; Bakü TV’de sunucu Tebriz’in hava durumunu verirken başörtüsünü çıkartıp Güney Azerbaycan’ı selamlıyor. 1824’te sınır olan Aras nehri üzerinden bölünmeyi anlatan Bahtiyar Vahapzade'nin şiiri kıymete biniyor. 2020’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu şiiri okuyunca kızılca kıyamet kopmuştu. AzTV şiiri farklı yaş gruplarından insanlara okutarak düşman çatlatmaya çalışıyor.
Milliyetçi köpürtmenin aşağıda da karşılığı var: Bir tarafta “sınır taşlarıyla oynarsanız Kuzey Azerbaycan İran’a geri döner” mealinde değerlendirmeler yapılıyor. Diğer tarafta Tebriz takımı FC Traktör’ün tribünlerinden Azerbaycan için sloganlar yükseliyor.
26 Ekim’de Şiraz’daki türbede 15 kişinin öldüğü saldırı Bakü-Tahran gerilimine tuz biber ekti. Saldırganın koordinatörü Azerbaycan vatandaşı çıktı. İran istihbaratı SAVAK bu bilgiyle Bakü’ye parmak salladı. Azerbaycan imaların altında kalmak istemedi. 2 Kasım’da Müslüman Birliği Hareketi’nden Azerbaycanlı 19 Şii vatandaş terör kumpası ve İran’a casusluk suçlamalarıyla tutuklandı. Bu göstere göstere misillemeydi.
Devlet Başkanı İlham Aliyev, Karabağ savaşından bu yana korkularından kurtulmuş lider görüntüsü veriyor. 8 Kasım’da İran’a "Bizi kimse korkutamaz” diye çıkıştı. Üç gün sonra Semerkant’taki Türk Devletleri Teşkilatı zirvesinden “Bütün Azerbaycan” diyen ülküdaşlarına selam çaktı. İran’ı kast ederek Azerbaycan dışındaki 40 milyon Azerbaycanlının anadilde eğitim, güvenlik ve kültürel haklarını savunmaktan söz etti. Türkiye’nin desteğini hissetmese İran’a bu düzeyde parmak sallaması imkansız. İran’ı çıldırtacak bir şey daha yaptı: İkili ilişkilerin 30 yıldır sürdüğü İsrail’e ilk büyükelçiyi atadı.
İranlılar uzun zamandır İsrail’in İran’ı kuşatma ve terör-sabotaj saldırıları için Azerbaycan’ı üs olarak kullandığını öne sürüyor, Bakü de şiddetle yalanlıyor. İran özellikle Azerbaycan-İsrail ilişkilerinin askeri boyut kazanmasını ulusal güvenliğe doğrudan tehdit olarak görüyor.
Bakü’nün Tel Aviv açılımı ile Türkiye’nin İsrail’le normalleşmesi arasında bir koşutluk da var. Böylece ipin ucu bir yandan Karabağ/Zengezur diğer yandan İsrail üzerinden Ankara’ya değiyor.
İranlılar Türkiye’nin İran’ı baypas ederek Asya’ya ulaşma hedefine bakarak Nahçıvan ile Azerbaycan’ı birbirine bağlayacak güzergâhı “Turan Koridoru” olarak niteliyor. Bunu kendi çıkar dünyasına müdahale olarak görüyor. Hatta NATO kuşatmasını Türkiye’den Kafkasya ve oradan enerji denkleminin merkezindeki Hazar’ın üzerine germe projesi olarak da okuyor. Türkiye’nin Güney Kafkasya’da Ermenistan’a kaybettiren müdahalesine ilaveten Türk Devletleri Topluluğu’na asılması bu endişelerin alt zemininde yer alıyor.
İran dini lideri Ali Hamaney geçen temmuzda Tahran’da Erdoğan’a açıkça Ermenistan-İran sınırının kapanmasına neden olacak herhangi bir plana izin vermeyeceğini söylemişti. Askeri tatbikatların mesajı da aynı: “Sınırlar değişemez.”
İşte böylesine bir restleşme ikliminde Azerbaycan elçiliği basılınca verilen tepkiler olayın kendi iç çeperlerinden çok ötelere taşıyor.
Gerilimli bir süreçte talep edildiği halde diplomatik misyonu koruyacak gerekli önlemlerin alınmamış olması, kapıdaki korumanın laçkalığı ve öteki ihmaller ateşli senaryolara yol veriyor. İran telaşla saldırganın iki çocuğuyla birlikte binaya geldiğini belirtip kişisel nedenlerle bunu yaptığını duyurdu. Aliyev yönetimi ise bunun adını ‘terör saldırısı’ olarak koydu. Binaya tek başına bir araçla gelen saldırganın kaleşnikof tüfekle içeri dalarak ateş ettiğini gösteren kamera kayıtları yetkililerin ilk açıklamasını açığa düşürdü. Fakat saldırganın TV’den yayımlanan ifadesi elçilikle sorunlu bir geçmişi olduğunu teyit ediyor. Karısının nisanda elçiliğe gittikten sonra geri dönmediğini, defalarca müracaat ettiği halde sonuç alamadığını, haliyle öfkeli olduğunu söylüyor. Azerbaycan medyası da saldırganın SAVAK tarafından kullanıldığını iddia ediyor. Yani Azerbaycan öfkenin yönlendirilmiş olma ihtimali üzerinde duruyor. Ki Azerbaycan Dışişleri de “İran'da artan Azerbaycan karşıtı kampanyanın diplomatik misyonumuza yönelik bu tür saldırıları teşvik ettiği kanaatindeyiz" suçlamasını yöneltti.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi telefonda Aliyev’e "ilişkilerin düşmanlarca bozulmasına izin vermeyeceklerini” söylüyor. İki yıldır karşılıklı tırmandırma ortadayken harici düşmanlara ne hacet! Bu sözler sükûneti temin edecekse ne âla.
Fakat Bakü’nün ortaklıktaki, Tahran’ın da düşmanlıktaki tercihleri, ilişkilere başka yerden de alev aldırmaya müsait. Tam bu gerilimin orta yerinde İsrail’e ait üç insansız hava aracı Isfahan’daki savunma sanayii tesisini hedef aldı.
Kutsal topraklardaki işgal, şiddet ve düşmanlık döngüsü kendine geniş coğrafyalarda hesaplaşma alanları buluyor.
Birbirine değen olaylar dalgası...
26 Ocak’ta işgal altındaki Cenin’de biri 60 yaşında bir kadın 9 Filistinliyi öldürdü.
Bununla yakılan öfke ateşinde Doğu Kudüs'te 22 yaşında bir Filistinli öldü.
27 Ocak’ta Gazze’den Aşkelon’a 10 roketle misilleme yapıldı.
28 Ocak’ta 21 yaşında bir Filistinli, Doğu Kudüs'te yasa dışı yerleşim birimi Neve Yakov’daki sinagogu basıp 7 Yahudi’yi öldürdü. İran’ın desteklediği Hizbullah ve Hamas saldırıyı kutladı. Kutsal topraklardaki bu şiddeti İran’a yönelik saldırılar izledi.
Filistin’de biriken basınç artık uzaklarda fokurdayabiliyor. Suriye ve Irak da bir süredir bu hesaplaşmanın arenaları.
Bu tırmanışın siyasal çerçevesi önemli. Radikal milliyetçi ve aşırı dincilerle İsrail’in en tehlikeli kabinelerinden birini kuran Benyamin Netanyahu hem Filistin hem de İran konusunda kendi eşiğini dayatıyor. Bu dayatmanın muhatabı sadece düşmanlar değil. İsrail yönetimi ABD’nin kendini tutan rezervlerini aşındırmaya çalışıyor. Son salvolar Biden yönetiminin Netanyahu kabinesiyle nasıl yol alacağına dair temaslara denk geliyor. Birer hafta arayla Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve CIA Direktörü William Burns İsrail’deydi. Bugün Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın temasları başlıyor.
Nükleer görüşmelerin çöktüğünün resmen ilan edilmesi halinde İsrail, İran’a saldırı seçeneği için bastıracak. ABD saldırı seçeneğini ‘caydırıcı’ unsur olarak masada tutmaktan, İsrail ise eyleme geçmekten bahsediyor. İran’ın Ukrayna’da Rusya’ya arka çıktığı bir zamanda ABD, 22 Ocak’ta İsrail’le birlikte Juniper Oak adıyla ortak tatbikat başlattı. Nükleer başlık taşıyabilen dört B-52, F-35, F-15 ve F-18 modellerinden oluşan 142 jet, 12 savaş gemisi, bir uçak gemisi, 6 bin 400 Amerikan askeri ve 1100 İsrail askeri katılıyor. Havada yakıt ikmalini de içermesi, Juniper Oak’un İran’a saldırı tatbikatı olarak yorumlanmasına neden oluyor. Pentagon yetkililerine bakılırsa tatbikat sadece İran’a karşı caydırıcılığın inşası değil Amerikan ortaklığına inançlarını yitiren Araplara Orta Doğu’daki hızla seferber olan askeri kapasiteyi gösterme ve Rusya-Çin ikilisine gözdağı verme amacı taşıyor.
İşgalci statüko düşmanlık üretmeden sürdürülemez. Dahası İsrail, İran’la doğrudan hesaplaşacağı ana hazırlanıyor. Abraham Anlaşmaları ile Körfez’de ayağına yer açması da bu hedeften bağımsız ele alınamaz. Aynı şey Azerbaycan-İsrail ilişkileri için de geçerli.
İsrail artık Tahran’ın vekâlet savaşına, korsan saldırılarla yanıt veriyor. Sadece Irak ve Suriye’de değil İran’ı kendi evinde vuruyor. Elbette İran’da sistem tabandan gelen değişim baskısı altında. “Büyük Şeytan”, “Siyonist Varlık” ve “Bölgesel Maşalar” tanımları üzerinden tekrarlanan hikâye kara bulutları dağıtabilir. Fakat hesaplaşmada şiddet gösterisinde her seferinde bir eşik daha aşılıyor.
Bakü-Tahran hattından girdik, kutsal topraklardan çıkıp İran’a geri döndük.
Nereden nereye...
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları




































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
5.10.2025
25.09.2025
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025