Fehim TAŞTEKİN
Türkiye, ABD’nin İran’la diyalog hedefi ve Yemen savaşına silah ambargosu karşısında Suudi Arabistan’ın içine düştüğü yalnızlığı avantaja çevirmek istiyor.
Bir süredir Suriye’deki muhalif kaynaklardan Türkiye’nin Libya ve Karabağ cephelerinde yaptığı gibi Suudiler hesabına Yemen savaşına Suriyeli milisleri göndereceğine dair iddialar geliyor. İvedilikle yapılabilecek ilk çıkarım; Ankara ilişkileri normalleştirmek için Riyad’a Yemen üzerinden bir zeytin dalı uzatıyor.
Buna eşlik eden ikinci çıkarım; Ankara, Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki askeri hareketliliğinden rahatsız olan İran’a Yemen’den yanıt veriyor. Suriye’de Moskova’nın Ankara’ya çok taviz verdiğini düşünen İran geçen ay Irak’ta Türkiye’nin askeri operasyonlarına karşı tutumunu belli edince diplomatik laf dalaşı yaşanmıştı.
Suudi Arabistan’ın Yemen savaşından itibarlı bir şekilde çıkmak için koşulları İran destekli Husiler aleyhine değiştirecek bir Türk katkısı heyecan yaratabilir. Bu katkının sadece milisler değil Libya ve Karadağ’da dengeyi değiştiren Türkiye yapımı insansız uçakların devreye sokulmasıyla olabileceği konuşuluyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) karşı çıktığı, Suudi Arabistan’ın ise gönülsüz işbirliği yaptığı Müslüman Kardeşler’in Yemen uzantısı Islah Partisi öteden beri Türkiye’nin Yemen savaşına girmesini istiyor.
Tahran’la nükleer müzakerelere dönme planı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Cemal Kaşıkçı cinayetindeki rolünü ortaya koyan CIA raporunun açıklanması ve Husilerin örgütü Ensarullah’ın terör örgütleri listesinden çıkartılması nedeniyle Biden yönetimiyle yaşanan soğukluk karşısında Riyad’a Türkiye ile yakınlaşma tavsiyesi yapıldığı öne sürülüyor. Türk medyasında da Riyad’ın şiddetle Türkiye’ye ihtiyaç duyduğu tezi işleniyor. Suriyeli milislere Yemen görevi hayli spekülatif görünse de böylesi bir zeminde iddiaları görmezden gelmek mümkün değil.
North Press Ajansı (NPA), Sultan Süleyman Şah Tugayı’ndan bir kaynağa dayanarak Türkiye’nin güdümündeki Suriye Ulusal Ordusu’nun (SUO) haftalardır Yemen’e gidecek kişilerle ilgili hazırlık yürüttüğünü yazdı. NPA’ya göre aylık 2 bin 500 dolar maaşla Yemen cephesine gidecek milisler daha çok Yemen-Suud sınırında görev alacak ve çatışmalara katılmayacak. Karabağ savaşına gönderilenlere de Azerbaycan’da tesisleri koruma görevi verileceği söylenmiş ama bu kişiler kendilerini cephe hattında bulmuştu.
Kuzey Suriye İhlalleri Belgeleme Merkezi ise Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) Yemen’e savaşçı toplama işini Humus-Karyateyn’den Ebu Faysal El Mücahit (Kemal Taha el Feyhan) adlı milis komutanına verdiğini öne sürdü. Merkeze göre vaat edilen aylık maaş 2 bin 500 dolar. Bunun 100 doları evrak masrafı olarak kesilirken 400 doları şahsın kendisine, kalanı ay sonunda ailesine verilecek. Sözleşmeler de altı aylığına yapılacak.
Gazeteci Lindsey Snell de 10 Mart’ta Yemen’e gitmek isteyenlerin kimlik kartlarını göndermelerini isteyen Sultan Murat Tugayı’nın komutanına ait bir ses kaydını paylaştı. Snell önce inkâr edilen ama daha sonra açığa çıkan Karabağ seferberliğinin de benzer bir çağrıyla başladığını hatırlattı. Bu minvalde çok sayıda iddia dolaşıyor. Bunlara paralel olarak 7 Mart’ta El Cavf bölgesinde Türk malı bir silahlı insansız hava aracının (SİHA) düşürülmesi Türkiye’nin savaşa dahlinin somut örneği olarak ele alındı. Gözler hemen TB2’nin üreticisi Bayraktar’a çevrilirken Husi güçlerinin sözcüsü Tuğgeneral Yahya Saree vurulan SİHA’nın Vestel Savunma’nın ürettiği Karayel-SU olduğunu açıkladı.
Vestel Savunma, 2017’de ortak üretim konusunda Suudilerle 200 milyon dolarlık bir anlaşma imzalamıştı. Suudi Arabistan Askeri Sanayi Genel Müdürlüğü’ne göre 2021’de altı adet, beş yıl içinde ise 40 adet SİHA üretimi hedefleniyor.
Bayraktar’ın da Yemen savaşına katılabileceğine dair spekülasyonlara rağmen atılmış resmi bir adım ya da teyit edilmiş bir bilgi yok.
Deutsche Welle Arapça, Suudi Arabistan ile Türkiye arasında Yemen paslaşmasını şu sıralar çok kritik bir savaşa sahne olan Marib’de Husilere karşı direnen Islah Partisi’nin sağlamış olabileceğini yazdı.
Deutsche Welle, Türkiye’ye yakınlığı ile bilinen eski Yemen Ulaştırma Bakanı Salih el Cebvani’nin Yemen’de ayrılıkçı güneye yatırım yapıp Riyad’la ters düşen BAE Veliaht Prensi Muhammed bir Zayed’in heveslerini bitirmek için Türk-Suud ortaklığının yakın olduğunu söylediğini aktardı. BAE’ye yakın medya ise bu haberleri Müslüman Kardeşler propagandası olarak görüyor. Londra merkezli El Arab gazetesi Türkiye, Katar ve küresel Müslüman Kardeşler ağının ABD’nin pozisyon değiştirmesi ve petrol-doğalgaz zengini Marib’in Husilerin eline geçme tehlikesine paralel olarak Suudilerin artan endişelerine yatırım yaptığını savunuyor.
Katar-Körfez ilişkilerini düzelten El Ula zirvesinin ardından bu arayışın başladığını savunan gazeteye göre Türkiye’nin Yemen savaşına katılmasına yönelik ilk çağrı İstanbul’da yaşayan Islah liderlerinden Hamid el Ahmar’dan geldi. El Cezire’de yayımlanan röportajda Ahmar, ABD’nin Yemen savaşına silah satışını yasaklaması üzerine Riyad’ın gelişmiş silahların temini için Türkiye’den yardım istediğini söyledi.
BAE, Mısır gibi Türkiye ile ilişkilerin düzelmesi için Ankara’nın Müslüman Kardeşler’e desteğini kesmesini şart koşuyor. Ancak Biden’ın gelişine paralel olarak BAE’nin Libya’da Halife Hafter’e desteğini azaltması ve Yemen operasyonunda kullanılan Eritre’deki üsten çekilmesi bölgesel maceralarından çekilme olarak da görülüyor.
Müslüman Kardeşler bağlantılı isimlerin Türkiye’yi Yemen’e çekme arzusu aşikâr. Mesela El Cezire’nin yorumcusu Faysal el Kasım Twitter’da 5.6 milyon takipçisine şu müjdeyi verdi: “Türkiye’nin Yemen dosyasına girdiği açık. Sahadaki dengenin alt üst olmasını bekliyorum.” Türkiye’de yaşayan Mısırlı gazeteci Cemal Sultan da Bayraktar’ın Yemen semalarında uçtuğunu iddia etti.
Türkiye’de hükümete yakın medyanın estirdiği hava da Müslüman Kardeşler’den farklı değil. Yeni Şafak gazetesinin yorumu şöyle: “Suudi Arabistan Türkiye korkusuna yenildi. ABD ve İsrail’in kendini güvende tutacağını düşündü. Ama şimdi Yemen’de yalnız bırakıldı. Yemen savaşı bu ülkeyi çökertebilir. … Riyad asıl tehdidin Batı’dan geldiğini algıladığında, Türkiye’nin desteğinin önemini hazin bir şekilde fark edecektir. Şu an bile, Türkiye S. Arabistan’ı bu bataklıktan kurtaracak tek ülkedir.”
İktidara yakın SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran ise Körfez’in İran ve Türkiye’yi sınırlama politikasının iflas ettiğini savunarak “Artık (Suudilerin) Yemen dahil İran'ın bölgedeki yayılma politikalarına karşı koymak için Türkiye'ye ihtiyacı var” dedi.
İran medyasının baktığı yerde aynı. Resmi haber ajansı İRNA Suudi yönetiminin Yemen’de aldığı yenilgiler üzerine farklılıkları bir kenara bırakıp Türkiye’yi savaşa dahil etmeye karar verdiğini yazdı.
Karşılıklı çıkarlar yeni sayfalar açma ihtimalini dışlamasa da hiçbir şey resmiyete dökülmüş değil. Ayrıca temkinli olmayı gerektiren faktörler var. Türkiye’nin son yedi yılda Arap ülkeleriyle yaşadığı cepheleşmeyi geriletebilmesi kapsamlı değerlendirmeleri gerektiriyor. Ankara’nın Doğu Akdeniz’deki enerji denkleminde ihtiyaç duyduğu Mısır ya da Körfez’in ağır topu Suudi Arabistan’la ilişkileri normalleştirmesinin ön koşulları Suriye, Irak ve Libya başta olmak üzere bölge ülkeleriyle ilgili siyasetinde değişiklikleri içeriyor. Ankara’nın zor zamanda taktiksel davrandığı ve "yayılmacı" heveslerini koruduğu yönündeki "Arap şüpheciliği" mevcut politikalara yön vermeye devam ediyor
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025