Fikret Bila
15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin üzerinden üç yıl geçti.
Bugün, bu FETÖ’cü kanlı darbe girişiminin tüm boyutlarıyla aydınlatıldığı söylenemez. Hâlâ Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK), yargıda ve bazı diğer devlet kuruluşlarında FETÖ operasyonlarının devam ediyor olması da bunu gösteriyor. Üç yıldır devam eden operasyonlar FETÖ’nün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kılcal damarlarına kadar yerleştiği gibi çok kaygı verici bir tabloya işaret ediyor. Bu da henüz FETÖ’nün devlet sisteminden tam olarak temizlenmediğini, tehlikenin de devam ettiği gerçeğini gözler önüne seriyor.
FETÖ’nun örgüt ağı tümüyle ortaya çıkarılmamış ve siyasi ayağına hiç dokunulmamış olsa da, 15 Temmuz darbe girişiminin niteliği ve amacının ne olduğu anlaşılmış durumdadır.
Karşı devrimin son hamlesi
15 Temmuz darbe girişimi, ABD’nin FETÖ üzerinden organize ettiği bir karşı devrimin sonuçlandırılması hamlesidir. Bu hamle Atatürk’ü ve kurduğu laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni tarihe gömmek, yerine bir din devleti kurmak üzere başlatılan karşı devrim sürecinin bir askeri darbe ile taçlandırılması hareketidir.
ABD’nin, Türkiye’yi kendi tanımlarına göre bir “Ilımlı İslam” ülkesine dönüştürmek ve Atatürk’le, demokratik, laik cumhuriyetle vedalaşmasına yönelik projenin izlerine, 1990’larda Samuel Hundington’un “Medeniyetler Çatışması”nda ve CIA yöneticisi, Fethullah Gülen’in yeşil kart referansı Graham Fuller’in “Yeni Türkiye” tezlerinde bulmak mümkündür.
Hundington’a göre Atatürk, Türkiye’yi modernleştirmek, Batılılaştırmak için İslami geçmişini reddetmiş ve parçalanmış bir ülke haline getirmiştir. Hundington’a göre “ithal medeniyet olmaz, Türkiye, Atatürk’le vedalaşıp onu tarihe bırakmalı ve İslam’la barışmalıdır.
Bu çerçeve içinde Türkiye’de de CIA istasyon şefi olarak yıllarca görev yapan Graham Fuller de, New York’taki İkiz Kuleleri yıkan El-Kaide saldırılarından sonra, radikal İslam’a karşı önlem olarak “Ilımlı İslam”ı önermiştir. Bu yönde Türkiye’de AK Parti ve Fethullah Gülen hareketlerini “yeni Türkiye” oluşumunun örnekleri olarak desteklemiştir.
Aynı yıllarda ABD Başkanı George W. Bush’un Ulusal Güvenlik Danışmanı ve sonra Dışişleri Bakanı olan Condaliezza Rice, Orta Doğu’da 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini ilân etmiştir. Süreç Arap Baharı ve yol açtığı tahribatla sonuçlanmıştır.
ABD, bu süreçte Türkiye’de FETÖ’yü bir aparat olarak kullanmış ve TSK’ya, emniyete ve yargıya yerleştirilen elamanlarıyla 15 Temmuz’da askeri darbeyle Türkiye’de yönetime el koyup, karşı devrimi noktalamak istemiştir.
Karşı-devrim süreci
ABD destekli FETÖ hareketinin, Türkiye’de asker-sivil bürokrasi ile yargıyı ele geçirmek üzere işe eğitimden başladığı herkesin malûmudur. Aslında siyasal İslamcı amaca sahip olmasına karşın, bunu gizleyerek; sadece dini bütün bir çerçevede, çağdaş, modern görünümlü bir fotoğraf vererek, önce dershaneleriyle sonra iktidarların da yardımıyla Milli Eğitim Bakanlığı okullarını ele geçirerek, yüksek bürokrasiye kadrolarını yerleştirmiştir. İktidarların yardımıyla asker ve sivil bürokraside bu kadrolar yükselmeye başlamıştır.
Bu yükselme, bürokratik kadrosu ve deneyimi olmayan AK Parti iktidarı döneminde çok daha hızlı ve etkili olmuştur. AK Parti’nin sorunlu olduğu güvenlik ve yargı kurumlarını kontrol altına almak ve dönüştürmek amacıyla bu kadrolarla çalıştığı da bir sır değildir. Bu ittifak, Türkiye’de laik-bilimsel eğitimi, laiklik karşıtı, din temelli bir eğitim sistemine dönüştürerek, Atatürk devrimlerini fiilen ortadan kaldıran bir karşı devrim sürecine dönüştürmüştür.
Atatürk’ün ve izlerinin silinmesine yönelik uygulamalar bu süreçte yaygınlaşmıştır. Gülen’e bağlı asker-sivil bürokratların en üst makamlara getirilmesi de yine bu ittifak sürecinde gerçekleşmiştir.
Bu ittifak, FETÖ’nün 17-25 Aralık operasyonlarıyla Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ve hükümeti hedef almasına kadar sürmüştür. Ancak bu girişimle gerçeği gören Başbakan Erdoğan, hatasını kabul etmiş, Allah’tan ve milletten af dileyerek, FETÖ’cü yapılanmayla mücadeleye yönelmiştir.
İttifak süreci, AK Parti için, TSK, emniyet ve yargıyı kontrolü altına alması açısından belki siyasal hedefine uygun sonuçlar doğurmuştur ama aynı zamanda kendisini ve iktidarını da alaşağı edecek bir askeri darbe girişimini de doğurmuştur.
Erdoğan, FETÖ’nün iktidarın koruması altında gücünü artırırken, bu gücün bir gün kendisine de döneceğini görememiştir. Tehlikenin farkına çok geç varmıştır.
15 Temmuz’un siyasal sonucu
Türkiye, 15 Temmuz da büyük bir badire atlatmıştır.
Bu darbe girişiminin en önemli sonucu Türkiye’nin sistem değiştirmesidir. Türkiye bu girişimden bir yıl sonra cumhurbaşkanlığı-hükümet sistemine geçerek, parlamenter sistemi terk etmiştir. Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan, yürütme yetkilerini elinde toplamış ve kuvvetler ayrılığı fiilen ortadan kalkmıştır.
Bu sistemin bir yıllık uygulaması sonucunda yapılan yerel seçimler iktidarın halk desteğinin önemli ölçüde eridiğini ortaya çıkarmıştır. Muhalefet parlamenter sisteme dönüş talebini gündeme taşımıştır.
Parlamenter sisteme dönüş, kuvvetler ayrılığına dayalı gerçek bir demokratik yapının kurulması elbette büyük bir ihtiyaçtır.
Demokratik parlamenter sistem ve ondan daha da önemli olan ihtiyaç, Atatürk’ün kurduğu demokratik-laik Türkiye’ye karşı sürdürülen karşı devrimin durdurulması, geriletilmesi ve ülkenin çağdaş devlet niteliklerinin güçlendirilmesidir.
Bunun yolu ise sadece muhalefetin değil iktidarın da, Cumhuriyet değerleriyle barışması ve bu değerlerle çatışma halinde siyasetten vazgeçmesidir.
Bütün siyaset kurumunun insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, kadın-erkek eşitliğine, bilimsel eğitime dayalı demokratik-laik sistemi en büyük ortak payda ve amaç olarak görmesi gerekir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.07.2021
14.07.2021
5.07.2021
21.06.2021
9.06.2021
24.05.2021
3.05.2021
30.04.2021
14.04.2021
5.04.2021