Fikret Bila
Bu göreve henüz 4 ay önce getirilen Naci Ağbal da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bir gece yarısı verdiği kararla Merkez Bankası Başkanlığı'ndan alındı. Yerine Şahan Kavcıoğlu atandı.
Cumhurbaşkanı, yapığı son atamalarda aradığı Merkez Bankası Başkanı'nı bulamamış olacak ki yeni bir atama daha yaptı. Kavcıoğlu'nun aranan başkan olup olmadığını da henüz belli değil. Bakalım onun görev süresi ne kadar olacak?
Merkez Bankası Başkanlığı ve politikaları konusunda iktidar bir yalpalama içinde görünüyor. Başkanlar neden görevden alındılar, yerlerine atananlar neden tercih edildi anlaşılmış değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın beklediği gibi karar almayan başkanlar görevden alındı. Ancak yerlerine gelen ve Erdoğan'ın beklediği kararları alan başkanlar da görevden uzaklaştırıldı. Bu çelişki nasıl izah edilir?
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından "bizi dinlemiyor" gerekçesiyle görevden alınmıştı. Erdoğan'ın şikâyeti Çetinkaya'nın yüksek faiz-düşük kur politikası izlemesiydi.
Erdoğan ise düşük faiz politikasını savunuyordu. Çetinkaya'nın yerine getirilen Murat Uysal, Erdoğan'ın istediğini yaptı. Faizi düşürdü. Çetinkaya'nın yüzde 24'e kadar çıkardığı faizi yüzde 8,5'a kadar indirdi. Erdoğan'ın "faiz sebeptir enflasyon sonuçtur" tezini hayata geçirdi. Uysal, enflasyonun da altında düşük faiz uygulayınca doğal olarak döviz kurları tavan yaptı. O dönem, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın "ben artık dövize bakmıyorum" dediği günlerde dolar 8.50 düzeyine dayanmıştı. Erdoğan'ın savunduğu, Uysal'ın uyguladığı düşük faiz, doları fırlattığı gibi enflasyonu da düşürmedi. Türkiye'nin dış borçları arttı. Pahalı döviz ithal ürünlerinin fiyatını sıçrattı.
Erdoğan'ın dediklerini yapmasına karşın yine bir gece Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal görevden alındı. Yerine eski Maliye Bakanı Naci Ağbal atandı. Bu değişikliğe tepki göstererek Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden ayrılan Berat Albayrak'ın yerine de Lütfü Elvan getirildi.
Maliye Bakanlığı'ndan yetişme, devlet deneyimi olan Ağbal'ın atanması piyasalara güven vermişti. Ağbal, enflasyondan da düşük faiz politikasını değiştirdi. Faizi resmi enflasyon oranının üzerinde, yüzde 17 olarak belirledi. Ağbal, temel hedefin Merkez Bankası'nın asli görevi olan fiyat istikrarını sağlamak olacağını açıkladı. Ağbal'ın faizi enflasyonun üzerine çıkarmasıyla dolar düşmeye başladı. Dolar 8.50 liradan 6.95 liraya kadar düştü. İç ve dış piyasalardan yapılan açıklamalar Ağbal'ın doğru para politikası izlediği yolundaydı. "İşler iyi gidiyor" deniliyordu. Daha da iyi gideceği mesajı vermek için ekonomik reform paketi açıklandı. Ancak, piyasalara güven vermedi. Dolar yine kıpırdanmaya başlamıştı, 7 lirayı aştı, 7.20 lira düzeyine kadar çıktı. Merkez Bankası yeni önlemler üzerinde çalışıyordu ki Cumhurbaşkanı Erdoğan yine bir gece kararıyla Ağbal'ı görevden aldı. Büyük umutla getirilen, iç ve dış piyasalarda güven oluşturan, doları düşüren Ağbal ancak 4 ay görevde kalabilmişti.
Merkez Bankası gibi Türkiye ekonomisini, iç ve dış piyasaları, döviz kurlarını etkileyen bir kurumun başkanının sık sık değiştirilmesi güvensizliği artırdı, 7.20 lira olan dolar yeniden 8 lirayı aştı. Yeni Başkan Kavcıoğlu, olağanüstü toplantı yapılmayacağını açıklayarak faizlerin düşürülmeyeceği mesajı verdi. "Politikada değişiklik yok" açıklamaları yapıldı.
Bu durumda şu soruların da sorulması gerekiyor:
Ağbal'ın görevden alınmasının gerekçesi nedir?
"128 milyar dolarlık rezervin nasıl harcandığını araştırdığı ve açıklama yapmaya hazırlandığı için görevden alındı" iddiası doğru mudur?
"Ağbal faizi yükselttiği için görevden alındı" iddiasında gerçek payı var mıdır?
Öyleyse düşük faiz politikası izleyen Murat Uysal neden görevden alınmıştır?
İktidar enflasyondan düşük faiz politikası mı, yoksa enflasyondan yüksek faiz politikası mı savunmaktadır?
Hangisi doğrudur?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "faiz sebep enflasyon sonuçtur" görüşünü savunmaya devam etmekte midir? Böyle ise Ağbal'ın faizleri yükseltmesine neden izin vermiştir?
Murat Uysal mı doğru politika izlemiştir, Naci Ağbal mı?
İktidarın yalpaladığı, bir uçtan diğer uca savrulduğu tek konu Merkez Bankası Başkanlığı değil.
İstanbul Sözleşmesi konusunda da aynı yalpalamayı görmek mümkün.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan olarak 2011 yılında büyük bir övünç ve gururla TBMM'den oybirliği ile geçirdiği İstanbul Sözleşmesi'ni 10 yıl sonra, neden bir gece yarısı Cumhurbaşkanı kararıyla feshetmiştir? On yıl önce, "sessiz devrim" diye anılan İstanbul Sözleşmesi neden iptal edilmesi gereken zararlı bir sözleşmeye dönüşmüştür?
Bu konuda soruları çoğaltmak mümkün.
Bu çelişkili kararlarla Türkiye; planlı, programlı bir şekilde değil aksine siyasi getiri hesabıyla, rüzgara göre, el yordamıyla yönetilen bir ülke görünümü veriyor.
İktidar yanlıları ise birbirinin zıttı olan iki kararın ikisini de alkışlıyor.
Muhalefet edenler dışındaki sivil toplum kuruluşları da susmayı tercih ediyor.
Fenerbahçe Spor Kulübü hariç.
Fenerbahçe'yi "İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilmesini gözden geçirmeye, kadınlar ve kız çocukları için toplumu aynı noktada olmaya" davet eden çağrısı için kutluyorum.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2022
19.07.2021
14.07.2021
5.07.2021
21.06.2021
9.06.2021
24.05.2021
3.05.2021
30.04.2021
14.04.2021