Firuz TÜRKER

ALIŞILMADIK CUMHURBAŞKANI
28.03.2015
1890

 İpin ucu kaçmasın bir kere. Sürekli askeri yönetimler eliyle yapılan anayasalarla çizilen siyasal yaşam garabeti yaşıyoruz.

Anayasa Cumhurbaşkanına ‘temsil yetkisi’ veriyor. Öyle ama 12 Eylül anayasasına Kenan Evren kendisine bunun dışında da yetkiler yerleştirtmişti. Gelenek, temayül derken gün geldi halk oyuyla seçilen bir Cumhurbaşkanımız oldu. O da tuttu ‘ben alışılmış cumhurbaşkanı olmayacağım’ dedi. Bu yetkileri kullanmaya, hatta ötesine de taşımaya çalışıyor. Bir bakıma meta zori (buna de facto da diyorlar) başkanlık sistemi dayatılıyor.

Yani anayasa yapalım; olmaz...

Başkanlık sistemine geçelim, bunu tartışalım; olmaz...

O olmaz bu olmaz. Ya ne olacak? Eskinin suyu mu çıktı işte öyle devam edelim.

Elbette suyu çıktı. Şu anda bir siyasal sistem krizi yaşıyoruz. Ne deve ne kuş.

Bütün bunlar Erdoğan’ın dayatmasını haklı çıkarmaz. Sen başkanlık sistemi istiyorsun ama bunu hayata geçirecek gücü toplum sana vermemişse mevcuda uyacaksın. Ben bunu tanımıyorum olmaz. HDP ye, ‘kendi seçimi, barajı geçemezse geçemez, kurallar böyle’ demesini biliyorsunuz. O zaman siz de geçerli kurallara uygun davranacaksınız.

Seçimde alırsınız yeterli desteği değiştirirsiniz. Alamazsanız, birleriyle uzlaşıp çoğunluğu sağlayarak yeni bir anayasa yaparsınız. O da sizin kafanızdaki gibi olmayacaktır. Benim istediğim olmadı diye oyunbozanlık yapmak demokrasiye uygun değildir.

Demirel’in bir anekdotunu okumuştum. Altmışlı yıllar, İnönü hükümeti parlamentoda çoğunluğu yitirmiş. Adalet partisi de ‘istifa’ diye tutturmuş. İnönü Demirel’le görüşüyor. Diyor ki; ‘İstifa demekle olmaz, bunun kuralları var. Verirsiniz gensoruyu düşürürsünüz hükümeti’. Demirel de bunu İhsan Sabri Çağlayangil’e aktarıyor, ‘adam haklı’ diye de ekliyor. Hükümet hakkında yapılan güven oylamasını kaybedip düşüyor.

Bu işler böyle yürütülmeli artık ülkemizde, de facto değil. Özal da ‘anayasa bir kere delinse bir şey olmaz’ demişti. Çok şey olur. O zaman kırmızı ışıkta geçince de bir şey olmaz diyelim. İngiltere’de anayasa yazılı bile değil ama kimse delmeyi düşünmüyor.

Uzatmayalım, alın çoğunluğun desteğini değiştirin anayasayı. Ama istediğiniz gibi olmazsa da mızıkçılık etmeyin, katlanın. Herkes de size katlanıyor zaten.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (2)
  • tarihten anladığı çöplük geyikçiliği

    tarihten anladığı çöplük geyikçiliği

    6.01.2013 09:24

    yaşanan hadiseleri çerçeveleyen tarihsel aşamayı, bunun içeriğinde yer alan toplumsal gerginlikleri, toplumsal psikoloji, iktidar ilişkilerinin düzeni vs, sayısız faktörü ve herseyden önce kavramların zaman içerisindeki yolculuklarında içeriklerinin dramatik değişimlere maruz kaldığını es gecip, oradan buradan cımbızlanmış bazı gecmiş ifadeleri bugunku koşullarda ve bugunku anlam çerçevesi içinde söylenmiş gibi yansıtarak, tarihçilik diye çerçöpçülüğü ayırdedemeyen medyanın vıdıvıdımacunu,zevzek

  • bir medya kuşununun munasebetsiz ....

    bir medya kuşununun munasebetsiz ....

    6.01.2013 09:52

    “Muhasebe” şiirinde ailesini şu dizelerle yargılayacaktı: “.../Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem!/Üst kat: Elinde tesbih, ağlıyor babaannem,/Orta kat: “Mavs” oynayan annem ve âşıkları,/Alt kat: Kızkardeşimin “Tamtam”da çığlıkları../../Kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş” bu dizelerdeki ev tasvirinin,şairin yaşanantoplumsal dönüşüme dair eleştirisi oldugunu anlayamayacak kadar şiir okuma özürlüsü bir geyikçinin, NFK hakkında yazmaya kalkması şairi geçtik, kamuoyunada büyük saygısızlık.

Yazarlar