Firuz TÜRKER
ABD, tarihinin en büyük mali krizinin içinde. Tek çaresi, her ne pahasına para bulup sistemini ayakta tutmaya çalışmak. Bunu üretimini arttırarak yapamıyor. Onun yerine gücünü kullanarak başkalarını haraca kesmeye çalışıyor. Para bulma işi başkan Trump'a düştü. Trump finansmanı sağlasın ki Pentagon generallerinin askeri operasyonları devam edebilsin. Pentagon ise bu operasyonların Amerika'nın dünya egemenliğini perçinleyeceğini ve herkese boyun eğdirip muslukların akışının Amerika'ya çevrileceği hesabında. Halbuki bu operasyonlar bir yandan da büyük maliyetlere yol açıyor. Anlayacağınız aşağısı sakal, yukarısı bıyık.
Bu yolda Trump çelik ithalatına ek vergi getirdi. Tabi Amerika'ya çelik ihraç eden ülkeler itirazı yükseltti. Bunun üzerine de 'çok fazla konuşmayın, yoksa otomobille de vergi koyarım' diye tehdit etti. ABD ye çelik ihraç eden ülkeler arasında Türkiye de var. Amerika da çelik ithalatı azalırsa kar ederiz sanıyor. Fakat çeliğin modern ekonomi de çok önemli yeri var. Trump'ın bu uygulaması bir yandan üretimin düşmesine yol açarken diğer yandan çeliğe dayalı üretim fiyatlarının artmasına da yol açacak. Bu da ABD nin ihracatını olumsuz etkileyecek.
Çelik üretimi çağımızın en önemli ilk madde üretimidir. Modern üretimim büyük kısmı, çeliğe dayalı. Beyaz eşyadan tutun da otomobile, mutfak gereçlerine varıncaya kadar. Avrupa birliğinin temeli de kömür ve çelik birliğidir. 1951 yılında Benelüx ülkeleri ile Almanya, Fransa ve İtalya tarafından kurulmuştur. Çelik en temel ilk madde ise kömür de onu işleyebilmek için en gerekli yakıt maddesidir. Tabi sonraları enerji kaynakları çeşitlendi. Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu da giderek Ortak Pazara, daha sonra da Avrupa topluluğu ve en nihayet Avrupa Birliğine evrimleşti. Trump'ın bu kararı en başta Avrupa'yı , onlardan daha fazla para kertmeyi hedef alıyor.
Avrupa geçmişte bu kömür ve çelik yüzünden çok savaş yaşadı. Sonunda baktılar savaşarak olmuyor, bari birleşelim de birlikte işleyelim dediler. Fakat onu da becermiyorlar. Çünkü Almanya ve Fransa patronajı ele almak istiyorlar. Bu da arıza çıkmasına yol açıyor.
Amerika'da kolonileşme zamanında bu kolonilere çay getiren İngiltere idi. İngiltere 1773 de çaya büyük vergiler yükledi. Buna tepki gösteren Amerikan kolonileri olayı protesto etmek için Boston limanına demirlemiş ama koloniciler yeni vergiyi kabul etmediği için çay yükünü limana indirmeyen İngiliz gemilerine çıkarak tonlarca çayı denize döktüler. Bu olaya 'Boston Çay Partisi' denilir. Bunun üzerine İngiltere de Boston limanını giriş çıkışlara kapattı. İngiltere'ye bağlı Amerikan kolonileri bir çok temel maddeyi bu limandan temin ediyorlardı. İngiltere'nin bu kararı 13 Amerikan kolonisi tarafından protesto edildi. Ardından da Amerikan Bağımsızlık Savaşının başlamasına yol açtı. Amerikalıların çay yerine kahve içme alışkanlığı edinmesini sebebi de bu olaydır. Amerikalılar İngiltere'yi protesto etmek için çay yerine kahveye yöneldiler. O gün bu gündür İngilizler çay, Amerikalılar kahve içmeyi tercih ederler.
Tarihteki hemen bütün savaşların temelinde ekonomik çıkar çelişkileri ve çatışmaları yatar. Trump aldığı bu kararla bombanın pimini çekti. Amerika'ya çelik ihraç eden ülkelerin de eli armut toplamıyor. Onlar da bu karara karşı kendi kararlarını alacaklardır. Bu iş nereye kadar tırmanır bilinmez. Ama Amerika'nın büyük zorluk içinde olduğu bir gerçek. Trump bu kararı aldıktan sonra arkasına yaslanıp kahvesini yudumlayabilir. Ama çelik çatışmasının hayırlı bir sonuca ulaşması kahve içmek kadar kolay olmayacaktır.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2018
11.08.2018
13.06.2018
3.02.2018
2.02.2018
12.05.2018
20.04.2018
14.04.2018
19.03.2018
9.02.2018