Firuz TÜRKER
Paralel yapının son operasyonu beni, eski bilgilerimi yeniden gözden geçirmeye ve sorgulamaya yöneltti.
Bu bilgilerim, devletin sınıfsal olduğu kabulüne dayanır. Hangi sınıf iktidardaysa (yani devleti kontrolü altında tutuyorsa) onun için demokrasi, diğer sınıflar için diktatörlük demekti bu. Bir ondokuzuncu yüzyıl çözümlemesidir. Buradan hareketle devlet var oldukça ‘gerçek’ demokrasinin olamayacağı sonucuna ulaşırsınız.
Halbuki özellikle yirminci yüzyılın ikinci büyük savaş sonrasında farklı bir tartışma açıldı; Devletin demokratikleştirilmesi.....
İnsanlık yeni bir döneme adım atmıştı ve artık sınıflar birbirinden kalın çizgilerle ayrılmıyorlardı. Aynı zamanda hemen bütün sınıflar, az yada çok, devlete etki etme imkanı elde etmişti. Tabi güçlü sınıfların etkisi daha fazla idi ama girerek de azalmaktaydı.
Bu durum gelişmiş kapitalist ülkelerde ortaya çıkmıştı. Bir yandan Tekelci burjuvazinin kesin egemenliği perçinlenirken diğer sınıfların da bu egemenliği zayıflatıp devleti demokratikleştirme imkanı doğdu. Sınıfsal mücadele artık bu yönde idi; Demokrasi mücadelesi.
Bu durum öncelikle gelişmiş kapitalist ülkelerde ortaya çıktı. Türkiye gibi toplumsal gelişmenin daha gerisinden gelen ülkelerde ise sınıfsal devleti ele geçirme mücadelesi hala geçerli idi.
Yirmibirinci yüzyıla adım atılınca bizde de farklı bir pratik ortaya çıktı. AKP ile yeni bir sınıfsal iktidar yapısı oluştu. Bu yapı devlet mekanizmasını ‘kırıp parçalayıp’ kendine göre yeni bir mekanizma oluşturamadı. Buna gücü, hatta niyeti de yoktu zaten. O zaman eski yapının unsurları ile uzlaşmak zorunda kaldı. Eski yapının güçleri de bu güçlü halk destekli politik yapıyı hemen ekarte edemeyecekleri için, onu düşürmeyi ileri bir zamana erteleyip onunla birlikte yaşamak zorunda kaldılar. Bu garip durum, sınıfsal iktidar değişikliğinin bir ‘devrim’ anlamına gelmediğini de göstermiş oldu. Zaman içinde güçler dengesine göre toplumsal gelişme yön alacaktı.
İktidar mücadelesi uzun bir süredir bu rotada seyrediyor. Eskinin politik güçlerinin AKP yi meşru olmayan yollarla düşürme ihtimali oldukça zayıflamıştır. Demokratik seçimler yoluyla düşürülmesi ise ancak AKP den daha ileri hedefleri savunarak mümkün olabilir. Yakın gelecekte böylesi bir olasılık da görülmüyor. Böyle bir güç henüz yok.
İşte gündemimizin ana karakterinin demokratikleşme olmasının en özgün sebebi burada yatıyor. Bu demokratikleşme radikal olamadığına göre reformlar yoluyla biraz daha uzun bir süreçte olacağa benziyor. Zaten de öyle oluyor. İktidar ihtiyaç hissettikçe ya da ucu kendine dokundukça bazı adımlar atıyor. Bu gelişme sabırsızlık gösterenlerce beğenilmiyor tabi. Ne yazık ki gelişmenin şu anki seyri böyle. Bunu değiştirebilmek de pek mümkün görünmüyor.
Bunun en önemli sebebi ise inisiyatifin tamamen iktidarın elinde olması ve onu zorlayıcı, daha ilerletici bir muhalefetin olmayışıdır. İktidara sadece eleştirel ve onun hatalarını düzeltilip daha fazla ilerleme sağlanması yönünde bakılmıyor. O hatalardan yola çıkıp onu yıpratmak düşüncesiyle bakılıyor. Bu da toplumsal gelişme yönünde değil de siyasi kazanım elde etme yönünde bir tutum alınmasından kaynaklanıyor. Muhalefet böyle davranmakla demokrasiyi gerçekten istemediğini gösteriyor. Çünkü işin doğası gereği tutum belirlemiyor.
İktidar ise zaman içersinde bir zaman uzlaştığı kimi eski yapı güçleriyle ters düşerek mücadeleye tutuşuyor, zayıflattığını düşündüğü başka güçlerle ile yeni uzlaşmalar arıyor ya da kuruyor. Böyle bir durum demokratikleşme umudu taşıyanların tasarladığı bir durum değildir ama nesnellik böyledir. Toplumsal yapımızın sınıfsal ve politik güç mevzilenmeleri böyle bir konuma elverişli. Hani ne demişler, ‘ne kadar ekmek o kadar köfte’.
Bütün bunlara rağmen bazı çevrelerce azımsansa da bir ilerleme olmadığını görememek ise düpedüz körlük. Gerçekten demokratım diyenin yapacağı ise bu süreci karalamak yerine daha da hızlanmasına katkı yapmaktır herhalde. Süreci bozup tekrar başa döndürmeye katkı yapmaya çalışmanın ilericilikle pek de bir ilgisi yok.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları












































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2018
11.08.2018
13.06.2018
3.02.2018
2.02.2018
12.05.2018
20.04.2018
14.04.2018
19.03.2018
9.02.2018