Gülay GÖKTÜRK
Erdoğan “ters köşe yapmak” tabirini sık sık kullanıyor ama yaptığını da pek görmedik doğrusu. Bu da normal, hiçbir lider toplumu ters köşe yapa yapa, bir bakıma serseme çevire çevire yönetemeyeceğini bilir.
Sonunda yine “beklenen” oldu ve başbakanlık koltuğuna hiç de sürpriz olmayan bir kişi oturdu.
Sayın Davutoğlu’nun kısa sürede “emanetçi bir başbakan mı yoksa cumhurbaşkanıyla çatışan bir başbakan mı”gibi bir ikilem içinde olmadığımızı; hem kişilikli, ilkeli ve güçlü hem de cumhurbaşkanıyla uyum içinde çalışabilen bir başbakanlık modelinin mümkün olduğunu bütün Türkiye’ye göstereceğine eminim; buradan kendisine tebriklerimi ve başarı dileklerimi yolluyorum.
Ayrıca bir beklentim daha var: Davutoğlu’nun en sert mesajları bile soğukkanlı ve tahkir etmeyen bir üslupla verebilme ustalığının, çok uzun zamandır yüksek seyreden siyasi tansiyonun düşmesine katkı sunabileceğini de umuyorum.
Yeni Türkiye kesintisiz bir süreçtir
AK Parti’nin görev devir teslimini kırıp dökmeden, gerilim yaratmadan başarılı bir biçimde gerçekleştirdiği böyle bir günde kimsenin hevesini kaçırmak istemem ama Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin göreve başlaması dolayısıyla kaleme alınan yazılarda yeni dönemi bir “milat” olarak gösteren; Türkiye’nin bütün kurumları ve kuruluşlarıyla “yeniden kurulmasından”, “yenidendizayn edilmesinden” ve “yeni Türkiye’nin kuruluşuna imza atılmasından” söz eden ifadeleri yadırgadığımı da söylemek zorundayım.
Ben “yeni Türkiye”yi hep 2002’den başlayan ve hâlâ devam eden büyük bir değişim süreci olarak algıladım ve bu ifadeyi bu anlamda kullandım. Ordunun siyaset üzerindeki tahakkümünün kaldırılmasından devletin şeriat ve bölünme fobilerinden kurtarılmasına, çözüm sürecinin başlatılmasından din ve vicdan özgürlüğü üzerindeki baskıların kaldırılmasına, elitist bir azınlığın kültür ve düşünce dünyasında kurduğu hegemonyanın kırılmasından Kemalist yönetimin kırmızı çizgiler içine hapsettiği kısır, içe dönük dış politikanın terk edilmesine kadar yaşadığımız bütün o büyük dönüşümler zaten yeni Türkiye’nin inşa sürecinin ta kendisiydi.
Ama şimdi yazılanlara baktığımda, Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin iktidar olmasıyla birlikte sanki“İşte her şey asıl şimdi başlıyor” gibi bir vurgu görüyorum. Örneğin, “Yeni Türkiye ülkeye ve dünyaya bakışımızın kökten değişmesi demektir” cümlesini yorumlamakta zorlanıyorum. Bu cümlede hem yeni Türkiye’yi kesintisiz bir süreç olarak değil, bir an (içinde yaşadığımız an) olarak gören bir anlayış hem de “geçmişten köklü kopuş” fikri görüyorum. Her türlü “köklü kopuş” ihtimali karşısında duyduğum tedirginlik doğal olarak depreşiyor.
“Yeni bir medeniyet söyleminin iktidarı”
Kuruluşundan günümüze AK Parti'yi tanımlayacak ana kavramlardan birinin "yeni bir medeniyet tasavvuru arayışı" olduğu bu hareketi tanıyan herkesin bildiği bir nokta. Ayrıca, yeni Başbakan Davutoğlu’nun bu tasavvur üzerinde en fazla kafa yormuş ve entelektüel katkıyı yapmış isimlerden biri olduğunu biliyoruz.
Burhanettin Duran Sabah’taki “Davutoğlu ve medeniyet söyleminin iktidarı” başlıklı yazısında “Şimdi bu iki aktörün yeni Türkiye'nin liderliğini kuracak olması Türkiye'nin karşı karşıya kalacağı yeni siyasal ontoloji hakkında net fikir vermektedir. Bu, medeniyet perspektifidir. (...) Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı ve Davutoğlu'nun başbakanlığı, medeniyet söyleminin mutlak iktidarına karşılık gelmektedir” diyor.
Acaba, Erdoğan-Davutoğlu ikilisiyle başlayan yeni dönemin, “yeni Türkiye”nin kuruluşunun miladı olarak ilan edilmesinin ardında bu “mutlak iktidar” tespitini mi aramalıyız?
Eğer öyleyse, artık “mutlak iktidar” kuran bu medeniyet tasavvuru üzerinde daha çok konuşmak ve ne kastedildiğini daha iyi anlamak acil bir mesele haline gelmiş demektir.
Çünkü malum, herkes aynı şeyi anlamıyor bu medeniyet tasavvurundan. En azından Yusuf Kaplan’ın 20 öneriyle özetlediği “tasavvuru” üzerinde konuşarak işe başlayabiliriz.
Doğrusu Kaplan’ın önerilerini AK Parti camiasından kimin paylaşıp kimin paylaşmadığını çok merak ediyorum.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015