Gülay GÖKTÜRK
Konu, Prof. Aziz Sancar’ın bu yılın kimya Nobel’ini kazanması. Ama BBC muhabiri o kadar politik ve anlaşılan Türkiye’ye o kadar gıcık ki, Türkiye Prof. Aziz Sancar’ın başarısından pay kapacak diye ödü kopuyor. O yüzden de, “herhalde tam Türk sayılmazsınız, yarı Kürt müsünüz, yoksa yarı Arap mı?” gibilerden münasebetsiz bir soru soruyor.
Aziz Sancar muhabirin niyetini anlıyor ve doğal olarak kızıyor. “Türk’üm. İşte o kadar! ” diye kestirip atıyor.
Tabii, Aziz Bey’in bu cevabı Türkiye’nin o kadar hoşuna gidiyor ki, bugün bizim bütün gazetelerin baş sayfasında bu haber var. Bizden birinin Nobel almasına sevinmek elbette doğal. Ama mesele bu kadar değil gibi... Galiba, bu gibi durumlarda her zaman yapıldığı gibi, onun başarısını milli bir başarı olarak değerlendirip pay çıkarma çabası da var.
Oysa milli başarıların büyük ölçüde tarihe karıştığı bir çağda yaşıyoruz.
Evet, Aziz Sancar Türkiye’de doğmuş; genlerini de, eğitiminin bir bölümünü de buradan almış. Ama akademik çalışmalarını ABD’de sürdürmüş. Mensup olduğu üniversitenin imkânlarından yararlanmış. Kırk yıllık akademik çalışması boyunca muhtemelen farklı milletlerden birçok bilim adamıyla birlikte çalışmış; onlara ilham vermiş, onlardan ilham almış. Bu kırk yıl boyunca kim bilir kaç farklı ülkeden asistanları, takım arkadaşları olmuş...
Dolayısıyla kimse gelin güvey olmasın.
Bu başarı ne Türkiye’nin, ne ABD’nin, ne de North Caroline üniversitesinin, ne de cumhuriyetin başarısıdır; Aziz Sancar’ın bireysel başarısıdır, başka da bir şey değil...
Daha önce de bir vesileyle yazmıştım:
Belki farkındayız, belki değiliz ama globalleşme dediğimiz şey “milli başarı” kavramını ciddi olarak erozyona uğratmış durumda. Artık uluslararası arenada ülkeler değil bireyler ya da takımlar yarışıyor. Rıfat Özbek, moda dünyasında bir Türk olarak değil, bir birey olarak var oluyor. Orhan Pamuk ABD'de bir Türk romancı olduğu için değil, uluslararası edebiyat dünyasının seçkin bir üyesi olduğu için okunuyor. Dünyanın en ünlü üniversitelerinde büyük başarılara imza atan bilim adamlarımız ülkelerini değil, kendilerini temsil ediyorlar yalnızca. Azimleri, yetenekleriyle onlar kazanıyor ya da yeniliyor. Uluslararası yarışmalarda, kazanılan başarıların milli değil, bal gibi bireysel olduğunun en açıkça ortaya alan spor oldu belki de...
Bakın şu futbol takımlarının haline; yabancı isimlerden geçilmiyor. Dünyanın bütün basket takımlarında beyazlar kara civcivlerin arasında kalmış sarı civcivler gibi... Bu takımların başarısını hangi ülkenin hanesine yazacağız? Diyelim Rus antrenörün çalıştırdığı Macar kökenli bir ABD’li sporcunun kazandığı başarıdan hangi ülkeye pay çıkaracağız? Rahmetli Özal örtülü ödenekten bir milyon doları bastırıp Naim Süleymanoğlu’nu almasaydı, o küçük herkül olimpiyat kürsüsüne çıkıp altın madalyayı takarken bizim değil Bulgarların gözleri yaşaracaktı, öyle değil mi?
Peki o zaman nesi “milli” bu başarıların?
Gördüğünüz gibi sonu yok bu işin… Dolayısıyla, Aziz Sancar’ın milliyeti üzerinde dönen polemiklerin de bir anlamı yok.
Ama dar bir perspektiften bakmamak gerektiği kesin:
Belki de milli takımlar hiç olmayacak bundan yirmi otuz yıl sonrasının dünyasında…
Kimse, kendisiyle aynı etnik kökenden gelen insanların kazandıkları bireysel başarılardan pay çıkarmaya, onların başarılarıyla tatmin olmaya, hava atmaya, gurur duymaya kalkmayacak. Başarı, “takım başarısı” olacak çoğunlukla. Ve takımlar giderek daha da kozmopolit hale gelecek.

Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015