Hakan AKSAY
25 Aralık’ta Bakü-Grozni seferini yaparken düşürülen Azerbaycan uçağıyla ilgili kriz büyüyor.
Çeçenistan’ın başkentine inemeyen uçak, o sırada bölgedeki Ukrayna İHA saldırısına yönelik olarak düzenlenen karşı atak sırasında, muhtemelen Rusya’nın Pantsir-S hava savunma sistemi tarafından vurulmuştu. Azerbaycan Havayolları'na (AZAL) ait uçak, yakın Rus havaalanlarına da inememiş, Hazar Denizi üzerinden geçerek Kazakistan’ın Aktau kentinde düşmüştü.
Uçaktaki Azerbaycan, Rusya, Kazakistan ve Kırgızistan vatandaşı toplam 67 kişiden 38’i ölmüş, 29’u kurtulmuştu.
Moskova’da ilk başlarda sis, kuş sürüsü ve oksijen tüpünün patlaması gibi ihtimaller öne çıkarılmış, Kremlin ise sessiz kalmıştı. Ancak Bakü’de en başından beri trajediden Rusya’yı sorumlu tutan açıklamalar yapılmıştı.
Azerbaycan’da Cumhurbaşkanı Aliyev ile pek çok siyasetçi ve gazeteci, uçağa “dış müdahale” olduğunun altını çizerek Rusya’dan açıklama talep etmişlerdi. Bakü’nün ileri sürdüğü (ve hâlâ geçerli olan) talepler şuydu: “Kremlin, uçağın düşürülmesinin sorumluluğunu üstlensin ve özür dilesin. Suçluları cezalandırsın. Ve tazminat ödesin.”
Bu arada Azerbaycan tarafı, Karabağ Savaşı sırasında, 9 Kasım 2020’de yanlışlıkla bir Mi-24 Rus helikopterini düşürdüğünden dolayı kısa sürede özür dilediğini ve ölen iki Rus mürettebat için tazminat ödediğini hatırlattı.
Putin özür diledi ama kriz bitmedi
Sonunda Rusya Devlet Başkanı Putin belki de siyasi yöneticilik geçmişi içinde ilk kez özür diledi. Olaydan üç gün sonra Aliyev’i arayan Rus lider, “trajik olayın Rusya hava savasında gerçekleşmiş olmasından dolayı” üzüntüsünü dile getirdi. Bakü’de bu adım önemsense de yeterli görülmedi.
Putin o günlerde tekrar Aliyev’i ve ayrıca uçağın düştüğü Kazakistan’ın Cumhurbaşkanı Tokayev’i aradı. Kremlin’in, olayın fazla büyütülmemesi, bu arada uçağın kara kutularının Bağımsız Devletler Topluluğu içinde incelenmesi tavrında olduğu iddia edildi. Ancak Tokayev de Aliyev gibi olayın uluslararası soruşturma gerektirdiğini savunarak kara kutuları, düşürülen Embraer E190 tipi uçağın üreticisi Brezilya’ya yolladı.
Araştırmalarda ilk sonuçların belli olduğu, en geç bu ay sonuna kadar açıklanacağı, tüm resmî soruşturma sürecinin ise ancak yıl sonunda tamamlanacağı söyleniyor.
Ancak Aliyev, kendisine ulaşan ilk sonuçları türüyle açıklamasa da sorumluluğun kesinlikle Rus tarafında olduğunu tekrarladı ve Moskova'yı “radyo elektronik mücadele sisteminin, uçağın kontrolünü kaybetmesindeki rolü" nedeniyle suçladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı, uçağın yerden açılan ateşle zarar gördüğünün bilindiğinin ama uçağın Aktau'ya gitmesinin kulenin kararıyla mı yoksa pilotların kendi seçimiyle mi ilişkili olduğunun henüz ortaya çıkmadığının altını çizdi.
Bu arada bazı Azerbaycan milletvekilleri, Rus tarafının uçağı yanlışlıkla vurduktan sonra “izlerin yok edilmesi amacıyla bilinçli olarak Hazar Denizi’ne yönlendirdiğini, ancak pilotların üstün başarısı sayesinde uçağın karşı kıyıya ulaşmayı başardığını” iddia etti.
Her bir Azerbaycan vatandaşının hayatının kıymetli olduğunu vurgulayan Aliyev, “Eğer Grozni hava sahası zamanında kapatılsaydı, yer hizmetlerinin tüm kurallarına uyulsaydı ve Rusya silahlı kuvvetleri ile sivil hizmetleri arasında koordinasyon olsaydı bu trajedi yaşanmazdı” dedi ve ekledi: “Bu kazada Azerbaycan vatandaşlarının yaşamını yitirmesinin suçunun Rusya Federasyonu temsilcilerinde olduğunu net olarak söyleyebilirim. Talebimiz suçluların cezalandırılmasıdır; adalettir, şeffaflıktır ve insani yaklaşımdır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev (soldan sağa)
Aliyev’den iç ve dış kamuoyuna mesaj
Son haftalarda yalnızca Aliyev değil Azerbaycan gazetecileri ve siyasileri de Moskova’ya yönelik sert eleştirilerine devam ediyor. Hatta kimileri, iki devlet arasında 22 Şubat 2022'de imzalanan Müttefiklik Antlaşması'nın iptal edilmesini talep ediyor. Kuşkusuz bu tepkiler toplumu da etkiliyor. Belli ki geçmişte, Karabağ Savaşı sırasında Moskova’nın Ermenistan’a verdiği askerî ve siyasi desteğin yaratmış olduğu birikim de bugün ortaya çıkıyor.
Öte yandan Kremlin, Azerbaycan’a karşı özenle davranırken Rus basınında ve bazı siyasileri arasında “Bakü’nün haddini aştığı” yorumları ve Aliyev’e yönelik daha sert suçlamalar dile getiriliyor. Bazıları, Azerbaycan’ın Rusya’ya karşı sertleşmesinin “arkasında Türkiye’nin olduğunu” savunuyor. Kısaca gerginlik ve soğukluk ortamı giderek yaygınlaşıyor.
Oysa Rusya ile Azerbaycan arasında daha birkaç hafta öncesine kadar stratejik değerde ilişkilerden söz ediliyordu. Aliyev 18 Aralık’ta Rusya televizyonuna verdiği özel demeçte ikili ilişkilerden duyduğu memnuniyeti ortaya koyuyordu.
Uçak olayıyla başlayan soğukluğun devam edeceğini öngörmek zor değil. Ancak deneyimli lider Aliyev’in Moskova ile ilişkileri tümüyle bozmaktan kaçınacağı, Rusya ile Batı arasındaki kendine özgü dengeyi sürdüreceği kanısındayım.
Peki, o zaman Azerbaycan Cumhurbaşkanı bugün neden Kremlin’i sert denilebilecek tonda ve sürekli eleştiriyor?
Kanımca bu bilinçli tavrın iki nedeni var: İlki, iç politikada savaş sonrası bir kez daha “güçlü lider” imajının altını çizmek, toplumun kendi arkasında konsolide olmasını sağlamak. İkincisi de yalnızca eski Sovyet coğrafyasında değil tüm uluslararası sistemde, kendisinin ve ülkesinin özel, saygın ve güçlü olduğunu vurgulama fırsatını iyi değerlendirmek.
Bu arada Aliyev önceki gün medyaya verdiği demeçte, Ermenistan devletini “Güney Kafkasya için tehdit unsuru” ve “faşist ideolojinin taşıyıcısı” olarak niteledi ve şöyle dedi: “Ya Ermeni liderliği bu faşizmi yok edecek, ya da biz yok edeceğiz.”
Kökleri en azından 80’lerin sonuna uzanan Azerbaycan-Ermenistan (Karabağ) Savaşı, fiilen 20 Eylül 2023’te bitmesine karşın taraflar arasında hâlâ barış anlaşması imzalanmadı.
Umarım Bakü, siyasi-diplomatik hattan uzaklaşarak yeni askerî hedeflere yönelme peşinde değildir.
Yazarlar
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025
20.02.2025