Hakan AKSAY
Hafıza insanın en büyük sermayesidir.
İyi ve kötü bir sermayedir bu.
Galiba çoğu kez kötü… Hüzün, acı, pişmanlık dolu…
(Bazen kötü şeyler gibi iyi olanlar da yıllar sonra insana acı verir. En azından geçmişte kaldığı ve ulaşılamaz olduğu için.)
Savaş, toplumların ve insanlığın hafızasındaki en korkunç birikimdir.
Tarihin sürekli kanayan yarasıdır savaşlar. İlk çağlardan bu yana milyarlarca insanın canını almıştır.
Ve o hafıza (hani az önce “insanın en büyük sermayesidir” dediğim) nedense hiç işe yaramaz, biliyor musunuz…
Aklıyla kendini peşinen diğer canlılardan çok yukarı koyan kibirli insanlık, savaş konusundan gerekli sonucu çıkarmaya vakit bulamamıştır bugüne kadar.
Savaşları yasaklayacak zihinsel, ahlaki ve hukuki gücü hiçbir zaman bulamamıştır.
Güçlü olan her zaman istediğini alacaktır, o gücü elinde tutan küçük bir grubun tatmin olması için milyonların ölmesi gerekse bile.
* * *
Dün İkinci Dünya Savaşı’nın, Rusya’ya göre Büyük Anayurt Savaşı’nın bitişinin 80. yıldönümüydü.
Zafer Bayramı… Ruslar için en önemli bayramlardan biri, belki birincisi…
Ruslar dedim, eskiden olsa Sovyetler derdim. Ama 15 eski Sovyet cumhuriyetinin her biri ayrı havada şimdi.
Savaşta 100’ü aşkın halktan insanlar omuz omuza çarpıştı, yaralandı, öldü. Ama galiba bayram büyük ölçüde Rusya’ya kaldı bugün.
Rusya Federasyonu’nda ve “dış temsilciliklerde” çeşitli faaliyetler düzenlendi.
İstanbul’daki etkinliklerden biri de RF Başkonsolosluğu tarafından 5-6 Mayıs’ta AKM’de organize edilen tarihi Sovyet filmleri gösterimiydi.
Rusya’da defalarca gördüğüm iki değerli filmi yıllar sonra tekrar izledim. Leylekler Uçarken (1957) ve Bir İnsanın Kaderi (1959).
İlkinde en sevdiğim Sovyet/Rus aktörlerden Aleksey Batalov, ikincisi 90’lı yılların başında evinde ziyaret ettiğim ünlü oyuncu ve yönetmen Sergey Bondarçuk baş roldeydi.
Tam bir sinema şöleniydi; bu açıdan keyifle ama konusu açısından hüzünle izledim filmleri.
Konu savaştı, İkinci Dünya Savaşı…
Filmler, savaşın insanların hayatını ve bu arada aşkları nasıl paramparça ettiğini anlatıyordu.
Leylekler Uçarken filminden bir kare
* * *
Filmler bittiğinde salonda hem keder hem de bazılarının alkışlarla dile getirdiği coşku ve hayranlık hakimdi.
Son iki duygu çoğunlukla “yurtseverlik” olarak da ifade ediliyor.
Konu biraz karışık ama anlatmayı deneyeyim.
84 yıl önce Hitler Almanya’sı Sovyetler Birliği’ne saldırdı ve milyonlarca insan vatanını savunmak için savaşmaya başladı.
Şu sıralarda “dünyanın patronu” geçinen Trump bilip öğrenmeden “İkinci Dünya Savaşı’nı ABD kazandı” diyor demesine ama…
Bu savaşta Sovyetler Birliği’nden 27 milyon insan kurban oldu. (Çeşitli verilere göre Çin 15-20 milyon, Almanya 7-8 milyon, Polonya 6 milyon, Endonezya 4 milyon, Hindistan 3 milyon, Japonya 2,5 milyon civarında yurttaşını kaybetti. ABD ise 400 bin kişi…)
(Lider Stalin’in bütün iktidar yıllarında ve özellikle de savaş öncesinde uyguladığı iç ve dış politika üzerine çok şey söylenebilir ama oraya girmiyorum şimdi.)
SSCB ve müttefikleri savaşı kazandı.
Sovyetler ülkelerine saldıranları büyük fedakârlık ve azimle yenmeyi başardı.
Kremlin ve onun yaklaşımını benimseyen pek çok Rus, 80 yıl öncesiyle bugünün Ukrayna Savaşı arasında paralellik kurmaya çalışıyor ama bu kolay bir iş değil.
80 yıl önce omuz omuza savaşan Rusların ve Ukraynalıların bugün birbirine düşman olması çok karmaşık bir yoldan geçti. Her iki ülke iktidarlarının ve Batı’nın sorumlulukları az değil.
Neredeyse 39 aydır herkes yoruldu bu kan gölünden. Ve bu felaketi durdurmak için ABD’den Türkiye’ye kadar çok sayıda devlet çaba harcıyor.
Ne var ki sahada yavaş da olsa ilerleyerek üstünlüğünü perçinlemeyi amaçlayan Rusya yönetimi ateşkese yanaşmıyor. Bu arada her gün yüzlerce insan ölmeye devam ediyor.
* * *
Her iki film biterken de içimde sadece 80-84 yıl öncesiyle değil, aynı zamanda ve özellikle bugünle ilgili bir yara kanıyordu.
Neden hâlâ sürüyor savaşlar?
Yıl 2025…
Bilim ve teknoloji dev adımlar atıyor… İnsan ömrü eskisine göre epeyce uzadı…
Ama zorbalıkla insan ömrünü kısaltmak için başlatılan ve sürdürülen savaşlar durmuyor. Tersine son yıllarda giderek artıyor.
Dünyada “savunma” (ne savunması, çoğu kez saldırı) amaçlı silahlanma rekorlar kırıyor (2024’te gezegenimizin “silahlanma bütçesi” 3 trilyon dolara yaklaştı). Açlık, evsizlik, eğitimsizlik, yoksulluk diz boyu iken…
Fatura bütün dünyaya çıkıyor. Ama en çok halklara, yoksullara, gençlere, çocuklara…
Ve bu arada sıradan insanların hayatı tersyüz oluyor.
Ne iş planları kalıyor, ne seyahat, ne kültür, ne spor, ne çocuklarla vakit geçirme, ne aşk…
Savaş tamtamları çalınca her şey bitiyor, vahşet başlıyor.
Tıpkı Leylekler Uçarken ve Bir İnsanın Kaderi filmlerinde olduğu gibi…
Ne zaman bitecek bu rezillik?
Ne zaman savaşların kesin olarak yasaklandığı, önlendiği, savaş girişimlerinin ilk adımda son derece kararlı önlemlerle engellendiği bir dünyada yaşayacağız?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları






































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025