Hakan AKSAY
Beş parmağın beşi bir olmaz!
Bunu daha çocuk yaşta öğrettiler bize.
İyi öğrenmemiz ve sesimizi çıkarmamamız gerekiyordu.
İtiraz edersek kötü olurdu.
Eşitlik saçma, hatta zararlı bir düşünceydi.
Hem biz "komünist" değildik ki, eşit olalım!..
Hayattı bu işte; biri tutar, biri keser, biri pişirir, biri de yerdi...
Biz gelip "hani bana?" diye sorsak...
Beş parmak birdenbire “beş kardeş”e dönüşebilirdi...
* * *
Bir yıl geçti, yine hatırladık.
Devlet kibriyle kaslarını şişirmiş küstah bakışlı bir delikanlı, hal ve gidişini beğenmediği Somalı bir felaketzedeyi tekmelemişti.
Hem de nasıl bir pozla, topa vole vuruyordu sanki mübarek!..
Sonra ne oldu?
Ayağı “uf” oldu.
Evet, aynen öyle.
Sen hem yerde yatan ve başına güvenlikçilerin çullanarak etkisiz hale getirdiği işçiyi döv!..
Hem de döverken kendi narin ayacığını sakatla!..
Görünmez kaza işte!
Sonra bu acımasız “voleci”, yani Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel incinen ayağını doktorlara gösterip rapor aldı.
Tekmeleri yiyen ve daha kısa süre önce 300 küsur arkadaşını kaybetmiş olan madenci Erdal Kocabıyık’a ise “başbakanlık aracına tekme savurmak”tan 548 lira ceza kesildi. Ayrıca adamcağızın hiçbir yerde işe girmesine izin verilmedi.
Demek ki neymiş?
Sadece parmaklar değil, ayaklar da bir olmazmış. Ve tekmeler de. Ve sonuçları da...

* * *
İşsiz kalan Erdal şimdi mecburen hamallık yapıyor.
O zamanlar görevden alınacağı söylenen Yusuf hâlâ aynı koltukta.
Onun bir yıl önceki şefi ise bugün artık Cumhurbaşkanı...
Erdal borç-harç geçinmeye çalışıyor, ama idare edemiyor.
Yusuf’un geçim derdi yok, hatırı sayılır bir birikim de yaptı muhtemelen.
Büyük şef ise artık saraylarda yaşıyor; uçaklar onun, arabalar onun, bütün memleket onun...
Beş parmağın beşi bir olmaz, hatırlıyorsunuz değil mi?
* * *
Bazen de Allah, (parmağın) birine “yürü ya kulum!” der, onu da unutmayalım.
Kahrolası hafızası bir türlü silinemeyen internet denilen “baş belası”nda Tayyip Erdoğan’ın 1994 ve 1999 yıllarında yaptığı konuşmaları ve şu tarihî cümleleri bulabilirsiniz:
“Bütün servetim bir yüzük!” (Demek o zamana kadar “serçe parmak” durumundaymış...)
“Eğer bir gün duyarsanız ki Tayyip Erdoğan çok zengin olmuş, bilin ki haram yemiştir.” (Onun lafının üzerine yorum yapmak bize düşmez...)
Zamanında siyasi çalışmasını - halkın simit ihtiyacı üzerinden - adaletsizliğe isyanla başlatan Erdoğan, şimdi çok değişti.
AK Saray’ın trilyonlarla telaffuz edilen maliyetinden gayet soğukkanlı bahsedebiliyor. “Normaldir, büyük devlet olmanın gereğidir” diye geçiştirebiliyor. Ama onun neden Amerikan Beyaz Sarayı’ndan bile daha büyük olduğunu açıklamıyor.
Diyanet İşleri Başkanı’nın Mercedes’ini savunurken 1 milyon liralık otomobilin “aslında o kadar da pahalı olmadığını” iddia ederek “O tür araçlara şimdi herkes biniyor!” diyebiliyor.
Yani parmak epeyce büyümüş durumda.
O kadar ki, küçük parmakların bu türden “paraya para demeyen”cümleleri nasıl algılayabileceğini bile artık hissedemiyor.
* * *
Aklıma 25 yıl kadar öncesi geliyor.
Sovyetler yıkılmış, “Yeni Rusya” bir acayip...
Halk tam anlamıyla perişan; işsizler, evsizler, yoksullar gırla...
Ve aynı dönemin garip özellikleri var. Mesela, dünyada en fazla Mercedes ve BMW Moskova’da!
“Yeni Ruslar” (Rusya’da aniden zengin olan görgüsüz kesimin temsilcilerine böyle deniyor) her gün şaşkınlık yaratan haberlerin kahramanı oluyor:
“Falanca Yeni Rus, garsona 500 dolar bahşiş verdi!”
“Filanca Yeni Rus, bin dolarlık elbiseyi 10 bin dolara aldığını gururla açıkladı!”
“Öteki 800 metrekarelik 20 odalı bir daire aldı!”
“Beriki evine altın kaplama tuvalet yaptırdı!”
“Yeni Ruslaşma süreci” içindeki eski bir tanıdığımla kendimce alay etmeye çalışıyorum:
“Aynı işlevi gören, benzer kalitedeki bir şeyin ucuzu varken boşuna fazla para harcamak biraz enayilik değil mi?”
Kısık gözlerle küçümseyen bir bakış fırlatarak ağzının içinde mırıldanıyor:
“Senin anlayabileceğin durumlar değil bunlar. Biz Sovyet tarihinin eşitlik ve yoksullukla geçen onca yılından sonra bugün dünyaya meydan okuyoruz. Artık her şeyin en iyisi, en pahalısı bizim!”
“İyi de, bol parayla aldığın eşyalar seni daha akıllı, daha iyi ve ölümsüz yapmıyor ki!”
“Mesele o değil. Ben senden ve bu sokakta gördüklerinden çok daha önemliyim, dostum. Bunun altını çiziyorum. Benim popom bile seninkinden daha önemli. Onun arabada da klozette de sıradan popolardan daha fazla rahat etmesi gerekiyor.”
Burada susuyorum. Başka ne diyeceksin ki!
Yalnızca parmaklar, eller ve ayaklar değil, popolar bile çok farklıymış meğer...
* * *

Dönelim günümüzün “Yeni Türkiye”sine.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in baskılara dayanamayarak 1 milyonluk Mercedes’i kullanmaktan vazgeçmesine kızıyor. “Haberim olsaydı karşı çıkardım” diyor.
Seçtiği anlatımlardan düşüncelerinin arkasındaki mantığı görüyoruz:
“O araba, bu tür bir makama fazlasıyla layık!”
Yani?
“Yüksek bir makam” olan Diyanet’in Başkanı’na “layık olanlar listesi” var Erdoğan’ın kafasında.
Ve tabii ki ondan çok daha büyük bir makam olan kendi koltuğunun ve konumunun layık olduğu şeylerin haddi hududu yok.
Onun için saraylara, uçaklara, arabalara, açık ve örtülü harcamalara hiç takılmayın.
Ve siz siz olun, vücudunuzun hiçbir parçasını yüksek makamlardaki o yüce şahsiyetlerin benzer uzuvlarıyla eşit saymayın!..
@AksayHakan
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025