Hakan AKSAY
Moskova'dayım.
Şaşkınım. Üzgünüm. Kızgınım.
Bir çuval incirin berbat edildiği gün bugün (dün).
Rusya'daki "Türkiye algısı"nın bir anda hızla karardığı gün.
Türkiye'nin en fazla soru uyandıran, en fazla eleştirilen, en fazla kızgınlık yaratan ülke olduğu gün.
Bugün (dün) Türkiye bir Rus uçağını düşürdü.
Ruslar, bazı konularda anlaşamasalar da, epeydir birçok alanda yakın partner, iyi komşu, hatta dost olarak gördükleri Türklerin, kendilerine karşı silah kullanmasıyla sarsıldılar.

* * *
"Turtsiya"... Yani Rusça "Türkiye"...
Rusya'da yaşadığım 26 yıl boyunca hiçbir zaman "Turtsiya" kelimesinin bir gün içinde bu kadar sık telaffuz edildiğini ve yazıldığını duymadım, görmedim.
Dün bu yaşandı.
Ve Türkiye ile Rusya arasında izleri kolay kolay çıkmayacak bir güven yarası oluştu.
* * *
Ruslar diplomasiyi iyi bilir, sabırla ve kararlılıkla uygular. Doğru ya da yanlış, haklı ya da haksız, o ayrı konu; ama tavırları planlı ve istikrarlıdır.
Rusya büyük devlettir. Sovyetler'den sonra kolu kanadı kırılmış, kaybettiği gücün etkisiyle komplekse kapılmıştır; ama yine de toparlanıp "büyük devlet" olduğunu kendisine ve - en önemlisi - dünyaya gösterme hevesiyle yanar tutuşur.
Ancak katlanmasını, içine atmasını, gereğinde susmasını ve "gününün gelmesini" beklemeyi bilir.
10 Ekim 2012'de Türkiye yönetimi, Moskova'dan Şam'a giden uçağı zorla Ankara'ya indirdiğinde Rusya kızdı. Ama renk vermedi.
18 Temmuz 2014'te Başbakan Erdoğan, Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışmalar sırasında düşürülen Malezya uçağını "Rusların indirdiğini" herhangi bir kanıt göstermeden söylediğinde Rusya daha fazla kızdı. Ama yine sabretmesini becerdi.
* * *
Dün durum farklıydı.
Rusya lideri Putin, uçaklarının düşürülmesinin Türkiye ile ilişkileri "ciddi olarak etkileyeceğini" söylerken yüz hatları, mimikleri, vücut dili bambaşkaydı.
Türkiye ziyaretini iptal ettiğini ve Rus turistlerin de oraya gitmemelerini tavsiye ettiğini dile getiren Dışişleri Bakanı Lavrov'la ilgili olarak da aynı şeyleri tekrarlayabilirim.
Rus milletvekillerinden askerî yetkililere, gazetecilerden "sokaktaki insan"a kadar birçok tepki daha ortaya kondu dün.
"Türkiye ile yapılan tüm anlaşmalar askıya alınsın" gibi son derece yanlış ve aşırı heyecanlı öneriden tutun da "Türk gıda ürünlerini protesto edelim" çağrısına kadar.
* * *
"Rusya şimdi ne yapar? Gazımızı kesip bizim donmamızı mı ister?"
Hayır, Moskova'nın böyle bir yola gireceğini düşünmüyorum.
Rusya anlaşma yükümlülüklerini yerine getirir; çünkü getirmezse kendisi zarar görür.
Ama Kremlin'in vereceği cevaplar, atacağı adımlar olacaktır.
Bunlar arasında "Ankara'nın IŞİD'e verdiği desteği" çeşitli örneklerle gösteren ve bu arada IŞİD petrolünün Türkiye aracılığıyla alınıp dağıtıldığıyla ilgili açıklamalar, hatta kanıtlar gelebilir.
Böylelikle Türkiye'nin "Anti-IŞİD koalisyon"dan yalıtlanması yolunda çaba sarfedilebilir.
Moskova'nın Kürtlerle ilişkileri daha fazla güçlenebilir, PYD ile - biraz da Türkiye'nin tepkisiyle - yavaşlatılan işbirliği ve Moskova'da ofis açılması konusunda durum değişebilir.
Türk Akımı ve doğalgaz fiyatları konusundan, Ermeni sorununa kadar pek çok sıkıntı "Rusya'nın katkısı ile" büyüyebilir.
* * *

Türkiye Rusya'nın 7. büyük ticari partneridir.
Rusya ise Türkiye açısından 2. basamaktadır.
Enerjide yollarımızın çoğu Moskova'ya çıkar.
Ticaret, turizm, inşaat... Bu liste uzar da uzar...
"Ama ANGAJMAN... " diyorlar...
Bu kuralsız ülkede ANGAJMAN KURALLARI'nın uygulanmasını neredeyse kutsal bir görev olarak sunuyorlar.
Uluslararası ilişkilerde, Moskova ile işbirliği konusunda, gelir gider hesaplarını hiç umursamadan anında düğmeye basıp Rusya'nın uçağını düşürüyorlar.
"Gücümüzü test ettiler" ya... "Böyle yaparız biz adamı!"
Peki ya başkalarının gücü?..
Yarın çıkacak ve daha bugünden görünen sorunlar?..
Onu daha sonra mı düşünelim?..
* * *
Dün zor bir gün geçirdim Moskova'da. Sayısız mesaj, ileti, telefon konuşması, sorular, canlı yayınlar...
Upuzun süren gün nihayet bitti.
Ama rahat bir uykuya dalmak kolay değil.
Bir günde yıllarca geriye gittik.
Rusya ile çok ciddi sıkıntılar yaşayacağız.
Erdoğan-Davutoğlu yönetimi, dünkü adımıyla belki de en önemli dış politika hatasını yaptı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025