Hakan AKSAY
Benden duymuş olmayın ama iktidar iyice tembelleşti.
Sanki “tükenmişlik sendromu” yaşıyor.
Herkes biliyor ki, Saray kafayı “başkanlık sistemi”ne takmış durumda.
Ama kimse bunun ne olduğunu açıklamak için çaba sarf etmiyor.
Bir etse...
Hemen inanacağız.
Vallahi de billahi de.
Ne var ki Saray ahalisi açıklama yapmıyor.
Hani şöyle bol maddeli metinler yazıp asla okumayacağımızı bildiği halde önümüze koysa...
Biz bakmasak da “aydın müsveddeleri” okuyup entel-dantel laflar etse...
Sonra tartışma gibi bir şeyler çıksa...
O arada “hain”, “alçak” ve “bölücü” olanlara hadleri bildirilse...
Biz de “vatan, millet, bayrak” aşkına ikna oluversek...
Oldu da bitti maşallah diyerek...

* * *
Ama ı-ıh!..
Açıklama yok.
Nedir bu “başkanlık sistemi” anlatan yok.
Onca başdanışman var halbuki.
(Sahi, bilen var mı neden onların hepsi “başdanışman”? Ve “baş”olmayan “danışman” olmuyor mu?)
Hepsi de hali vakti yerinde ve akıllı fikirli adamlar.
(En son “Uzun”dan da daha uzununu bulup 60 bin lira maaşla“başdanışman” yapmışlar.)
Oturup bir şeyler yazsalar ya...
“Başkanlık sistemi”ni anlatsalar...
Tek tek, madde madde, tane tane...
Mesela:
BAM!
(Başkanlık Anayasası Maddeleri):
1. Başkan her şeyi bilir.
2. Başkan her gün konuşur.
3. Başkan’ın konuşmaları medya tarafından halkın kafasına gözüne sokulur.
4. Başkan yasa yapar.
5. Başkan yargılar.
6. Başkan yürütme görevini de ifa eder. Hükümetin başı daBaşkan’dır. Başbakan falan yoktur; kimse Başkan’dan daha fazla ve daha güzel konuşamaz.
7. Başkan kültür ve sanat konusunda kararlar alır.
8. Başkan tarih yazar.
9. Başkan inşaat işlerini yönetir.
10. Başkan resmî ve dini bayramlar dışında her gün kızıp fırçalar atar.
11. Başkan’a yan bakan çıkarsa anasından emdiği süt burnundan getirilir.
12. Başkan...
Bakın, ben bir solukta bir sürü madde yazdım. Hem de bedava!
Biraz da Başkan’ın başdanışmanları çalışsın!..
* * *
Erdoğan bir ara kızıp “Biz zaten fiili olarak o sisteme geçtik”demişti.
Yani bütün mesele halkın seçimiyle cumhurbaşkanı seçmekse, geçtik geçmesine de...
Galiba daha “düz” bir yerlere ulaşmalıyız; öyle “7 Haziran” gibi, “AYM kararı” gibi tepeler tümsekler kalmamalı.
Velakin böyle demek pek yakışık almaz.
“Bi şekilde izah etmek lazım” bu başkanlık sistemini.
(Şu “sistem” kelimesi de kulak tırmalıyor, ne de olsa Fransızca’dan gelme, sinsice Hıristiyan Batı izlerini yayıyor gibi; biz “düzen” veya “tertibat” gibi başka bir laf kullanmalıyız.)
“Başdanışmanlar” önüne iki satır koymadıkları için Cumhurbaşkanı kendisi kıvranıyor:
“Başkanlık sistemi Türkiye’ye özgü olacak. Adeta bir arının balı oluşturması gibi, her çiçekten alacak ve bize hakikaten çok farklı bir balı tattıracak.”
Ne güzel sözler değil mi? Adeta belgesel tadında bir masal dinliyoruz.
Neredeyse yakında ekranlara eğilip şöyle diyecek:
“Yav başkanlık sistemi iyi diyorsak iyidir; elbet bizim de bir bildiğimiz var...”
* * *
Hani şu “yabancı arılar”dan uygun şartlarda (“Kayseri pazarlığıyla”) biraz bal alacağız ve “millî peteklerimiz”e kendimize göre dizerek “Türk tipi” tatlandıracağız ya...
Tam üstümüze uygun olacak...
Ne dar gelecek, ne bol...
“Yazları kurak ve sıcak, kışları ılık ve yağmurlu”...
“Türkiye şartlarına özgü”...
“Türk tipi”...
Bence bu “açıklama şekli” meseleyi iyi bir yola sokuyor ve devamı da mutlaka hayırlı olacak.
Geçen gün Oya Baydar’ın yazdığı gibi:
“Türk tipi aile, Türk tipi kadın, Türk tipi sanat, Türk tipi medya, Türk tipi yaşam, Türk tipi içki, Türk tipi genç, Türk tipi sendika, Türk tipi başkanlık…”
Valla olur mu olur!
Hatta bence daha da cesur ve yaratıcı davranalım.
Mesela, “Türk tipi Kürt”, “Türk tipi Ortadoğu”...
* * *
Her milleti dünyaya anlatan kısa ve özlü kelamlar vardır.
Sözgelimi, kâfirlerin dünyasında bir tür günahlı cinsel temas tarzı“Fransız öpücüğü” olarak adlandırılmıştır.
(Sakın bunu açıklamasını Google’da aramayın, çok ayıp şeyleri hiç utanmadan yazmışlar – diktatörlük olsa bunlar yasaklanmaz mıydı – yok “dil kullanılarak öpüşme”ymiş, yok “partnerin dili hafifçe ısırılırmış”! Tövbe tövbe! Bütün Fransa’nın ayıbıdır bu! Fransızların Hollandalı Başkanı’na kapak olsun!)
Bizde böyle ahlaksız şeylere yer yoktur.
Ne demişler, mesela: “Osmanlı tokadı!”
Gidin Sultanahmet’te sorun, bütün herkes bilir; bilmese de çabuk öğrenir.
(“Osmanlı tokadı”nın “çağdaş” yorumunu geçen gün Yeni Şafak gazetesi yazdı: “Türk öfkesi”! Ne kadar güzel!..)
Evet, henüz “Türk tipi” bir bilgisayarımız yok.
Millî telefon da yapamadık.
Ay’a, Mars’a filan da gidemedik.
Ama bunları yapamadıysak bir sor “neden?”
Çünkü “bütün dünya bize karşı birleşti, çok işimiz vardı haliyle”...
Müsterih olun, bundan sonra her şey bambaşka olacak.
Her şeyi ve herkesi “Türk tipi” halledeceğiz, Allah’ın izniyle.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025