Hakan AKSAY
Alkış...
Ne demek?
Bir şeyin beğenildiğini, onaylandığını göstermek için insanın iki elini ses çıkaracak kadar şiddetle birbirine vurması...
Oldum olası pek bayılmam bu işe.
Bazen hoşuma giden bir tavrı veya şakayı, ya da ne bileyim, bir sanat eserini alkışladığım olur.
Ama politikacıları alkışlamakta cimri davranmak gerektiğini düşünürüm.
Ve siyasi alkışları çok sevenlerin yağcılığa eğilimli olduğundan kuşkulanırım.

* * *
80’li yılların çoğunu Sovyetler Birliği’nde geçirdim.
Sovyetler Birliği Komünist Partisi kongrelerinin ve Merkez Komitesi toplantılarının (plenumlarının) raporları yayımlanırdı.
Orada Genel Sekreter Brejnev Yoldaş’ın (daha sonra Andropov, ardından Çernenko ve nihayet Gorbaçov) konuşmaları içinde bazı paragraf aralarında parantez içinde şu notlar yer alırdı:
“Alkışlar.”
“Gür alkışlar.”
“Sürekli ve gür alkışlar.”
Lider konuşmasının bir yerinde sesini coşturduğunda, onu dinleyenler (ve hatta pek dinlemeyenler) ellerini çırparak dile getirilen politikaları desteklediklerini belli ederdi.
Biraz şaşkın ve kısa süreli el çırpmalara “alkışlar” deniyordu.
Daha kararlı ve heyecanlı olunduğunda daha fazla ses çıkıyor ve buna “gür alkışlar” adı veriliyordu.
Liderin sesini yırtınma derecesinde dalgalandırdığı, neredeyse bağırdığı ve/veya bilinen bir şiirle, şarkıyla falan bağladığı ya da konuşmasını bitirdiği sıralarda ise salondakiler neredeyse tüm gücüyle ellerini kızartana kadar alkışlar ve bir türlü durmak bilmezdi (çoğu kez de bunu ayağa kalkarak yaparlardı): “Sürekli ve gür alkışlar.”
Çok alkış, çok destek ve az eleştiri demekti.

* * *
Rusya lideri Putin ulusa seslendi.
Tesadüf, yıllık ulusa sesleniş tarihiyle devlet başkanlığı seçimleri arasında çok az zaman kalmıştı (seçimler 18 Mart’ta).
Televizyonlardan 147 milyonluk ülkeye ve tüm dünyaya iletilen konuşma, “halkın temsilcileri” önünde yapıldı: Parlamentonun alt ve üst kanadının üyeleri ve oraya çağrılan özel konuklar, Putin’i canlı olarak ve yakın mesafeden dinleme onuruna kavuştu.
Lider 2 saat konuştu. Daha net olmak gerekirse, 1 saat 55 dakika.
Bu süre içinde 60 kez alkışlarla kesildi Putin’in konuşması.
Başlangıçta ekonomik, sosyal konulara değinen Putin, dördüncü iktidar dönemi (ilk iki seferden sonraki “Medvedev dönemi” de sayılırsa beşinci) için iddialı hedefler koydu.
Yaşam süresinin artması, GSMH’nın yükselmesi, barınma şartlarının iyileşmesi vs. amaçlarını açıkladı.
Ve bu hedeflere ulaşmak için mevcut “geriliğin” aşılması gerektiğini vurguladı.
18 yıllık iktidardan sonra bu ifadeler ilginçti.
Sonra sıra, konuşmanın en önemli bölümüne geldi.
Rusya Devlet Başkanı, 40 dakikadan uzun süre, videolar eşliğinde, büyük bir heyecanla ve ustalıkla Rus silahlarını övdü, muhtemel müşterileri epeyce etkiledi.
Zaten Rusya, Suriye’de ciddi deneyim kazanmış ve bu arada 200 yeni silahı denediğini açıklamıştı.
Ama en önemlisi şimdi ilan ediliyordu: Yeni silahlar üretilmişti.
Özellikle de mevcut savunma sistemlerinin engelleyemeyeceği ve neredeyse sınırsız menziliyle dünyada istediği yeri vurabilecek bir süper kıtalararası nükleer füze sistemi (“Sarmat”) geliştirilmişti.
Putin “Bizi daha önce dinlemek istemediler” dedi ve ekledi“Şimdi dinleyin!”

* * *
Salondaki yüzlerce kişinin yüzünü izledim konuşma boyunca.
Uyuklayanlar, dikkatsizler, “bitse de gitsek”çiler de vardı elbette.
Ama çoğunluk büyük bir ilgiyle dinliyor, lideri sık sık ve candan alkışlıyordu.
Dahası bildiği ve desteklediği sözleri Putin’in ağzından duyduğunda bilgiç bir tarzda kafa sallayanlar ve kinayeli biçimde gülümseyenler de az değildi.
Çoğunun gözleri Putin’e hayranlıkla doluydu.
Milletvekilleri, dinî yöneticiler, gençler, kadınlar, erkekler, sanatçılar, toplumun hemen her kesimi ekrandaydı ve Rusya liderinin dünyaya meydan okumasını büyük bir zevkle izliyordu.
Ünlü rejisör Nikita Mihalkov kendisine uzatılan mikrofona iştahla konuşuyordu: “Putin’den başka lider yoktur!” İster istemez gülümsedim; bir zamanlar da Yeltsin’i ne kadar severdi...
Bazı çehreler (fiziksel olarak değil, yüz ifadesi bakımından) bana Hülya Koçyiğit’i, bazıları Ajda Pekkan’ı, kimileri Yavuz Bingöl’ü, kimileri de Cemal Hünal’ı hatırlattı.
“En güçlü ordu”, “en iyi pilot”, “en önemli ulus” türü milliyetçi anlatımlar o sırada yalnızca o salonda değil, bütün ülkede yankılanıyor gibiydi.
Başta yeni ve “önlenemez” füze olmak üzere askerî adımların hedefinde ilk olarak ABD’nin olduğunu, dolayısıyla yeni silahlarla en çok ABD’nin tehdit edildiğini herkes biliyordu.
Ve bazen Putin’in her 2-3 cümlesinden sonra yeni bir alkış tufanı konuyordu.

* * *
Batı’nın bitmek tükenmek bilmeyen Moskova düşmanlığı, sosyalist sistemin yıkılması sırasında ve Sovyetler Birliği’nin son döneminde verdiği sözlerden cayması, Rusya’yı aşırı derecede provoke ederek onu içerden ve komşularından doğru çökertmeye çalışması elbette bu ruh halinin haklı gerekçeleri arasındaydı.
Ancak Rusya yeni bir silahlanma yarışını kaldırabilir miydi? Belli ki bu soruyu sorma zamanı değildi.
Rusya’nın yıllık askerî bütçesinin 46 milyar dolar olduğunu, ABD’ninkinin ise 700 milyar doları aştığını hatırlatmak da uygun değildi herhalde.
Aslında belki bunların fazla bir anlamı da yoktu.
Çünkü Putin daha çok ABD’ye değil, Rusya halkına ve seçmenlere sesleniyordu.
Başkanlık seçimlerini kolayca kazanacağı belli olan Putin, yeni silahlarla donanmış konuşmasının yardımıyla daha da rahatladı.
Çok alkış aldı.
Çok alkış, çok destek ve az eleştiri demekti.
Ve çok oy anlamına geliyordu o alkışlar aynı zamanda.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları





















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025