Hakan AKSAY
Korona’da ilk şoku atlattıktan sonra bir yazı yazmaya karar vermiştim. Bu fırsatla zırt pırt öpüşmelerden ve kafa tokuşturmalardan kurtulacağız galiba, diye yazacaktım.
Yazıyı yazamadım. Korona’da ilk aylar geride kaldı. Bazılarına göre ("bazıları" mı, milyonlara göre diyelim) "artık tehlike geçti", ayrıca "bıktık, usandık, dayanamıyoruz, hem zaten yaz sıcakları da geldi" vs. Ve biz "eski normalimiz"e döndük.
Yine karşılaştığımızda birçok arkadaşımızla sarılır öpüşür olduk. Ve tabii pek bir "erkek hareketi" olan kafa tokuşturmalar başladı yine.
Bir rahatladık, bir rahatladık...
Zaten neydi o, bizim gibi sıcak iklimin sıcakkanlı çocuklarına hiç yakışmayan soğuk hareketler!
Biz içtenliğimizi ve dostluğumuzu olduğu gibi (hatta sık sık da olmadığı gibi) göstermeyi çok seven bir milletiz. Gülüşlerimiz, sarılmalarımız çok çeşitlidir...
Ve fiziksel bağlantı kurmak çok mühimdir bizim için. İllaki dokunmalıyız sıcak duygularımızı sergilemek için. Ellerimizle, dudaklarımızla, kafamızın üst bölgesiyle falan, mutlaka temas etmeliyiz karşımızdakine.
Öpüşme anı komiklikleri
Bazen bakıyorum da, insanların çoğu sanki istemeden, bilmedikleri bir gücün emriyle öpüşüyor.
Karşılaşıyorlar. Bazen birkaç saniyelik kararsızlık yaşanıyor. O kararsızlığı hissettiklerinde bunun utanılacak bir şey olduğunu düşünüp çabucak gizlemek için birkaç saniye öncesinden daha sıcak bir davranış tarzı benimseniyor.
Vücutlar birbirine yaklaştırılıp kafalar öne doğru uzatılıyor. İnsanlar birbirine yaklaşırken herkes kendi tahmini ve alışkanlığı doğrultusunda kafasını belirli bir açıyla yana yatırıyor. (Bu ön hazırlıkta boyunlar da az çaba sarf etmiyor hani!) Tam öpüşme anında genellikle daha bir seyirlik görüntüler ortaya çıkıyor. "Adet yerini bulsun" derken dudaklar çoğu kez havayı öpüyor. Bir öpüşle yetinilmemesi gerektiği için ikinci öpüşe hazırlanma ve kafaları, açıları sil baştan yeniden ayarlama süreci, insanlara yine sıkıntılı zorunlu mesai yaptırıyor. Bu arada öpüşme sırasında açısı daralarak eski özgüvenini kaybeden gözler bu işlemin tamamlanmasını bekleme aşamasında, yana ve uzaklara bir yere bakmaya gayret ediyor ve bu bazen çok gülünç oluyor. Biriyle öpüşürken başkasına dikkatle bakan cingözler ise doğrusu hiç güven vermiyor.
Kafa tokuşturmaya gelince. Bir ara "ülkücülerin hareketi" deniyordu ama son yıllarda çok yaygınlaştı. Orada "erkek erkeği öpmemeli" türü bir isyan gizli olabilir sanırım. (Aslında benim gibi hayatının önemli bölümünü yurtdışında geçirenler açısından, Türkiye’de karşı cinsler arasında yanak yanağa öpüşmelerden böylesine özenle kaçınılırken erkekler arasındaki öpüşmelerin bu kadar fazla olmasını yadırgamamak mümkün değil.) Orada da benzeri açı ayarları, boy ve kafa yaklaştırma hızı farklılıkları ve kafanın üst tarafında sanki olmayan boynuz bölgesini bulup onu karşındakinin aynı noktasıyla çakıştırma çabası izlemeğe değer. Ve tokuşturma, kafa atmaya dönüşmesin diye şiddetin ustaca ayarlanması da ayrı bir incelik olmalı.
Bazen de taraflardan biri öpüşmek diğeri kafa tokuşturmak istediğinde aralarındaki mücadele ve kararsızlık anlarını seyretmek pek keyifli oluyor doğrusu.
Bir de son derece sıkıcı "pandemi dönemi yaratıcılıkları" diyebileceğim "yumruk ve dirsek tokuşturma" türü gariplikler türedi...
"Covid-19 bize vız gelir"
Konu mizaha fazlasıyla uygun olsa da yaşam tehlikesini es geçmeyelim. Koronavirüs’te yakında ikinci dalga, sonbaharda patlama vs. deniyor ama daha birinci dalga bitmedi ki! Evet, resmî verilerdeki ölüm sayısı azaldı. Bu da insanların "82 milyon arasında topu topu 15-16 kişi ölecekse bunlardan birinin ben olmam ihtimali yok denecek kadar az demektir!" diye ferahlatıcı mantık yürütmesini kolaylaştırdı. Ancak vaka sayısı azalmıyor.
Böyle bir ortamda "yurdum insanı" (sadece az eğitimli ve görece yoksul olanlar değil, daha aydın geçinenler de) maskeden, mesafeden, sık temizlik kuralından büyük ölçüde vazgeçmiş görünüyor. Sadece bununla da kalmıyor, başkalarına burnunun dibine kadar yaklaşma, el sıkışma, sarılma, öpüşme, tokuşma gibi alışkanlıklara hızla dönerek "hemen bugün mutlu olma" yolunu tercih ediyor.
Son 2-3 haftada defalarca el sıkışma, birkaç kez de öpüşme ve sarılmalara hedef oldum ve doğrusu hiçbir şey yapamadım. Çünkü insanlarımız tüm sıcakkanlı özelliklerinin yanı sıra bir de alıngan; "fiziksel yakınlaşma çabasında reddedilmiş olma duygusu" onlara ağır geliyor.
Bir kez de kibarca mesafe uyarısı yapmak isterken "Sahiden korkuyor musun?" sorusuyla ve sorudan sonraki buz gibi sessiz saniyeler ve meraklı bakışlarla karşılaştım ki, Korona’ya tutulsam daha iyiydi.
Ne diyelim, bu ortamda defalarca sıfırlayarak her seferinde yeni baştan "kuluçka süresi" saymaktan başka yapacak bir şey yok. Ha, bir de evden hiç çıkmama seçeneği var!..
Öpüşmek yasaklanmalı mı?
Ne yapmalı? Herhalde hiçbir şey. Öpüşmenin, kafa tokuşturmanın, tokalaşmanın yasaklanmasını talep edecek değiliz ya! (Yazdıktan sonra bir soluk alıp düşündüm de... acaba bir daha düşünsem mi bu fikrimi?)
25 yıl kadar önce Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak "öpüşme yasağı" ilan etmişti ("Öpüşme tokalaş!" kampanyası). Hatta bu yüzden birçok kişiyi ve bu arada dönemin Spor Bakanı Fikret Ünlü’yü küstürdüğü yazılmıştı. Bir de Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’in kendisini "zorla öptüğü".
Küsenler ve şakacıktan taciz edenler neyi gösteriyor? Öpüşme ve sarılma gibi sözüm ona samimiyet şablonlarını hemen herkes ama en başta da siyasetçiler çok seviyor. Karşılaştığı bütün insanlarla öpüşme merakıyla tanınan Hasan Celal Güzel, hatıralarında "Her öptüğüm oy verse Başbakan olmuştum" diye hayıflanmıştı.
Beni siyasetçilerden daha fazla etkileyen birisi var: Yurdalan Eroğlu. Kendisi çok ünlü sayılmaz. Kırıkkale Lokantacılar ve Pastacılar Odası Başkanı. O da benim gibi yerli yersiz fiziksel yakınlaşmalardan o kadar bıkmış ki, aleni önlemler almaya karar vermiş. Boynuna "Tokalaşmak, sarılmak, öpüşmek yasaktır" diye bir yazı takmış, öyle geziyor.
Yurdalan Eroğlu
Acaba ben de bu tür bir şeyler yazıp boynuma assam mı? Yoksa böyle yaparak insanları kırmış mı olurum?..
Neyse, şu bayramı da atlatalım bir, sonrası Allah kerim!..
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025
20.02.2025
13.02.2025
16.01.2025
9.01.2025