Hakan AKSAY
Nefesim kesiliyor. Koşuyorum.
Sağımda da uçurum var, solumda da.
Düşmek üzere olduğumu hissediyorum. Hızlanıyorum.
Yoruluyorum. Koşmayı bırakmak, durmak, hatta uyumak istiyorum.
Kafama inen bir polis copuyla gözlerimi açıyorum.
Gördüğüm kâbus muydu? Yoksa uyandığım hayat mıydı uykumu da işgal eden?
Nerede açtım gözlerimi? Tavan, perdeler, pencere nereli? Türkiye'de miyim ben, Rusya'da mı?
Bunları düşünürken kafama bir polis copu daha iniyor. Oysa az önce kâbus bitmemiş miydi?
Rus polisinin copu mu bu, yoksa Türk polisinin mi?
Fark eder mi?
Bu kâbusun her saniyesiyle giderek sona doğru yaklaşan bir hayatın içinde ayakta kalmaya ve uçuruma düşmeden ilerlemeye çalışıyorum.
İki ülkenin faturası iki kat fazla
Bazen çok şanslı bulduğum oluyor kendimi: Çoğunuzun sadece bir ülkesi var. Ama benim iki...
Rusya'yı da Türkiye kadar iyi biliyorum. İkisi de benim ve ben ikisine de aitim. İstesem de istemesem de.
İkisi de bende sevgiden kızgınlığa kadar birçok duyguyu uyandırıyor başka ülkelerin asla beceremeyeceği kadar büyük bir güçle.
Ve bu bir kader benim için. Kaçmaya çalıştığım falan da yok.
Ne var ki bazen yoruluyorum.
Siz bir tek ülkenin ağır havasında bunalırken, benim ruhum aynı anda iki kez eziliyor.
Burasını da orasını da hissetmekten, burada da orada da olup biteni izlemekten bitap düştüğüm oluyor sık sık.
Onun için kafama inen copun Rus mu Türk mü olduğunu karıştırdığım, hatta bazen hiç önemsemediğim oluyor.
Yüce olan devlettir, insan değil
İki devletin alışkanlıkları ve refleksleri aynı tornadan çıkmış gibi. İtiraz istemiyor, protestodan nefret ediyor, eleştiriye katlanamıyor.
Ve birilerinin kendine meydan okuduğu fikrinde olduğu zamanlar gözünü kırpmadan sopasını çıkarıyor. Resmî şiddeti uygularken de hiç kimseyi dinlemiyor.
Copların altında bağıran gençlerin feryatları da önemli değil, olaya tanık olan insanların samimi uyarıları da, ülke çapında yükselen tepkiler de, yurt dışında dile getirilen eleştiriler de…
Ah, özellikle de şu sonuncusu: "Dış güçler"… Onlar zaten bütün işi gücü halkı Devlet Baba'ya karşı kışkırtmak olan "şer odakları"dır.
Ve devlete karşı çıkan herkes şaşılacak kadar kısa sürede "dış güçlerin maşası", "terörist", "bozguncu" vs. haline gelebilir.
Onun için tehdit etmek, dayak atmak, hapse yollamak, ilk bakışta kötü bir şey gibi görünse de, sonuçta çok gerekli, çok yararlı ve çok yerinde önlemlerdir.
Hepsi devletlerin selameti içindir.
Eh, devlet de en yüce değerdir zaten hayatta. İnsan-minsan değil, devlet!..
Sizce iktidar kaç yıl sürmeli?
Sizce bir şahsın iktidarı kaç yıl sürebilir, sürmeli? 10 yıl? 20? 30? 50? 100?..
Türkiye'de iktidar 18 yılını çoktan devirdi, Rusya'daki ise 21 yılı. Her ikisi de koltuktan kalkacak gibi durmuyor.
Bizdeki Boğaziçi olaylarını ve devletin uyguladığı şiddete dayalı önlemleri hepiniz izliyorsunuz.
Benim köşeme göz atıp da başlıkta Rusya kelimesini görenlerin bir kısmı şu anda bu duygularımı değil, yazacağım bilgi ve analizleri merak ettiği için "Ya sabır!" diyor olabilir. O halde gelelim fasulyenin faydalarına…
Rusya'da "Navalnıy fırtınası" yaşanıyor son haftalarda.
Kremlin Rus muhalifin adını bile anmamaya çalışıyor. Aylarca "Berlin'deki hasta" diyerek bahsettiler ondan. Devlet Başkanı'nın, Navalnıy tutuklanmasıyla da, 100 milyonu aşkın (100 milyonu aşkın!!!) izlendiği söylenen ve skandal yaratan "Putin'in Sarayı" videosuyla da ilgilenmediği söyleniyor.
Yani devlet için Navalnıy güya "önemsiz bir adam".
Amaaa… Onu tutuklamak için Almanya'dan gelen uçağın ineceği havalimanı değiştiriliyor son anda. Karakolda mahkeme düzenleniveriyor. Liderlerini karşılamak ve desteklemek için sokaklara çıkanlara karşı çok sert önlemler alınıyor.
Devlet onu gerçekten önemsemeyerek "Zaten gücün ne ki! Milyonları ayağa kaldıramıyorsun, topun tüfeğin de yok. Üç beş kere konuşur, miting yapar, oturursun yerine" falan demeye yanaşmıyor (Boğaziçi olaylarında da pekâlâ böyle denebilirdi).
Hayıııır! Devlete ters bakanlara asla hoşgörü gösterilmez!
Sonuç? Binlerce göz altı, göstericilere karşı sayısı bilinemeyecek şiddet ve aşağılama uygulaması… Bir de tabii devletin propaganda aygıtlarından zehir zemberek yayınlar…
Putin'in yerinde Navalnıy olsaydı?
Rusya başkanlık rejimiyle yönetiliyor. Bu durumun, Rusya halkının büyük bölümünü tatmin ettiği söylenebilir. Bu ülkede demokrasi ve insan haklarından ziyade "güçlü devlet ve istikrar" öne çıkarılıyor.
Putin birçok açıdan "tek adam". Sadece yetkisiyle değil, etkisiyle de. Halk desteği hâlâ çok güçlü. Ancak son yıllarda azalmakta. Galiba 21 yıllık iktidar döneminin en güzel yılları geride kalmış durumda.
Putin kendisi de bir ara "ömür boyu iktidarda kalmak istemediğini" bence samimi olarak dile getirmişti. Ama karmaşık iç dengeler ve bir dizi "sakınca" nedeniyle koltuğundan kalkamıyor.
Parçalanmakta olan Rusya'yı toparlayıp devleti güçlendirme amacıyla başa gelen Putin'in bazen ders vermek için sert davrandığı oluyor. Muhalif iş insanı Hodorkovski bu yüzden 10 yılı aşkın hapis yatmıştı.
Şimdi de Navalnıy 2 yıl 8 ay yatacak (eğer başka gerekçeler ve davalar ile süre uzatılmazsa ya da tersine gelişmeler yaşanmazsa).
Bu devasa yetkilerle başkanlık koltuğunda Putin'in yerinde Navalnıy olsaydı çok mu iyi olurdu? Pek sanmıyorum. Usta teknolojik yöntemlere ve kapsamlı istihbaratlara dayanan yolsuzluk karşıtı videolar, acaba Batılı haber alma kurumlarının katkısından bağımsız mı üretilmiştir? Onu da pek sanmıyorum.
Ama ne olursa olsun, devletin muhalefetin üzerine böylesine çullanmasının alemi yok bence. Sahi, amaçları insanların güvenliğini sağlamak olan resmî "güvenlik güçleri" onlara karşı nasıl bu kadar acımasız olabiliyorlar?
Mücadele önümüzdeki aylarda keskinleşebilir
Sahip olduğu neredeyse sınırsız güce rağmen, baskıcı iktidarların hep bir korkusu var: "Ya kötü bir şeyler olursa da her şey bir anda biterse"?..
Özellikle de komşu Belarus'da son aylarda yaşanan gelişmelerin, başlangıçta küçümsenen muhalif çevrelerin kısa sürede güçlenebileceğini göstermesi, Rusya yönetimi açısından kaygıları artırmışa benziyor.
Belki Navalnıy da benzer bir senaryo ile Rusya halkının ayağa kalkabileceğini hesaplamış olabilir. Ama gelişmeler bu hesabı doğrulamadı; halkın büyük bölümü olaylara mesafeli ve kendisine karşı güvensiz. Sonuçta Navalnıy tüm çabasına karşın Rusya açısından en başta "iç değil, dış faktör" olabildi, yani gücü daha çok uluslararası tepkilerle ölçülüyor. En azından şu sıralarda.
Bununla birlikte hapis cezasını göze alarak ülkeye dönmek, kuşkusuz herkesin sergileyemeyeceği bir cesaret olarak kayıtlara geçti.
Şimdi "önümüzdeki maçlara bakacağız". Navalnıy ekibi ve yandaşları (ya da onun yandaşı olmasa bile Putin yönetiminden bıkanlar) etkili bir muhalefete dönüşebilecek mi?
Önümüzdeki aylarda, özellikle de bu yılın Eylül ayında düzenlenecek olan Duma seçimleri sürecinde bir şeyler değişecek mi, yoksa iktidar bu aşamaları da geçen yaz düzenlenen anayasa oylaması gibi kolaylıkla atlatabilecek mi?
Yazarlar
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025
20.02.2025