Hakan Albayrak
İşgal altında tuttuğu Keşmir topraklarına zulüm, vahşet, kan ve kinle kök salan Hindistan, geçen Pazartesi günü “Cammu ve Keşmir” eyaletinin özel statüsünü kaldırdığını ilan ederek 70 senelik çözümsüzlüğe tuz biber ekti.
Bu münasebetle, Muhammed Esed’in Keşmir’le ilgili bir hatırasını paylaşalım…
***
Pakistan’ın kuruluşunda emeği geçen mütefekkir Muhammed Esed (bir zamanların Lepold Weiss’ı), 1948 sonlarında, ahbabı olan Tümgeneral Hamid’in daveti üzerine Keşmir cephesini ziyaret eder.
Askerî bir ciple Poonch (Punç) civarında gezerler.
Hindistan ile Pakistan’ın ayrıldığı 1947’de bölünen ve bu iki devletin kanlı savaşına sahne olan Keşmir’de savaş resmen bitmemişse de silahlar o günlerde suskundur.
Poonch vilayetinde konuşlanan 100 bin civarında Hindistan askeri ateşkesin tadını çıkarmaktadır.
Sınırın Pakistan tarafındaki askerî vaziyet de ilk bakışta gevşektir.
Esed, “Etrafta küçük asker grupları yol kenarlarında aylakça oturuyorlardı” diye anlatıyor hatıratında.
“Epeyce uzakta sağ tarafta koyu davetkâr gölgesiyle sıkı bir ağaçlık var”mış, “fakat orada da hiçbir hareket yok”muş.
Yanıltıcıydı bu ilk bakış...
General Hamid, Esed’e dönüp sorar:
-O ağaçlarda ilginç olan herhangi bir şey gördün mü?
Esed cevap verir:
-Niçin, özel bir şey yok, sadece ağaçlar…
General Hamid gülümser ve Esed’e müthiş bir sır verir:
“O küçük ağaçlıkta, Pakistan’ın tüm mühimmatının yarıdan daha fazlası gizlenmiş vaziyette… Poonch’a kadar bütün yol ve Poonch’un ötesi şu anda tamamıyla sarılmış durumda… Yarın Poonch’taki Hindistan kuvvetlerine hücuma başladığımızda, her iki yönden de tamamıyla kuşatılmış olacaklar. Şu anda mühimmat durumumuz onlarınkinden çok daha iyi olduğundan ve Hindistan’dan destek kuvvetleri getirmeleri için çok geç olacağından, ya teslim olacaklar veya yok olacaklar, çünkü şu anda bütün ordu birlikleri bu bölgeye yığıldı. Ve daha sonra inşaallah Srinagar’a doğru devam edeceğiz. Bizim için, ya şimdi veya asla!”
***
General Hamid ve misafiri karargâha döndüğünde “büyük bir şok” yaşar.
Pakistan Genelkurmay Başkanı’ndan şifreli bir telgraf gelmiştir.
Başbakan Liyakat Ali Han’ın özel emriyle, yarın için planlanan hücum iptal edilecektir.
Sebep?
“Haftalar sonra işin aslını öğrendim” diyen Esed anlatıyor:
“… bizim tarafımızdan planlanan şeyi haber alır almaz Pundit Nehru (Hindistan Başbakanı), İngiliz Başbakanı Clement Atlee ile telefonda temasa geçmiş ve Pakistan kuvvetlerinin her ne pahasına olursa olsun durdurulması gerektiğini, çünkü Poonch civarındaki kuvvetlere havadan bile zamanında destek gönderemeyeceğini söylemiş. Eğer o birlikler Pakistan kuvvetleri tarafından mağlup edilirlerse -ki bu kaçınılmazdı-, Hindistan derhal İngiliz Milletler Topluluğu’ndan çekilecek ve siyasi destek için başka yere dönecekti (ve bu “başka yer” ile açıkça Sovyet Rusya kast ediliyordu). Diğer taraftan eğer Pakistan saldırıyı ibtal etmeye ikna edilir ve Poonch bölgesi Hindistan’a bırakılırsa, Pundir Nehru çok yakın bir zamanda yapılacak Keşmir ile ilgili bir halk oylamasını kabul edecekti…” (Muhammed Esed, KALBİN YUVAYA DÖNÜLŞÜ – MEKKE’YE GİDEN YOL II, Türkçesi: Sinan Yapıcı, İşaret Yayınları 2018)
Bunun üzerine İngiltere ile Pakistan hükümetleri arasında telefon trafiği başlamış ve sonunda Pakistan Dışişleri Bakanı Muhammed Zafirullah Han’ın Başbakan Liyakat Ali Hanı’ı ikna etmesiyle Nehru’nun İngiltere’den garantili (yani garantisiz) “halk oylaması” sözü muteber sayılarak askerî harekâttan vazgeçilmiş.
Unutmadan: Esed’e göre Muhammed Zarifullah Han, “hayatı boyunca İngilizlerden çok daha fazla İngiliz taraftarı” idi.
***
1949’da Milletler Cemiyeti, nüfusunun ezici çoğunluğu Müslüman olan Keşmir’in Hindistan’a mı yoksa Pakistan’a mı ait olacağının belirlenmesi için halk oylamasına gidilmesini kararlaştırdı.
Aradan 70 sene ve üç savaş daha geçti; o halk oylaması hâlâ yapılacak!
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.12.2024
16.05.2022
7.03.2022
31.01.2022
20.01.2022
30.11.2021
25.11.2021
15.11.2021
25.10.2021
17.08.2021