Hakan Albayrak
Önce şunu şuraya koyalım: Ankara’nın 2011 Ağustosundan beri izlediği Suriye siyaseti 180 derece farklı olsaydı bile Suriye’de yine kan gövdeyi götürür, milyonlarca Suriyeli yine hicret yollarına düşer, Türkiye’ye Suriye topraklarından yine tehditler yönelirdi. Üstelik Suriye sahasında ve dolayısıyla Suriye’nin geleceğinin konuşulduğu masada Türkiye ya hiç yer almaz veya şimdikinden daha zayıf bir halde yer alırdı. Ne Esed rejiminin katliamlarının sorumluluğu Ankara’ya yüklenebilir, ne de bu katliamların bir sonucu olan silahlı devrim gruplarının ortaya çıkışı. El Kaide ve bilahare IŞİD’in Suriye sahasında güçlü bir varlık göstermesi de hiçbir şekilde Ankara’nın siyasetine bağlanamaz. PYD’nin yükselişi hakeza. Suriye’yi mahva sürükleyen korkunç iç savaşın -istisnasız bütün unsurlarıyla- temeli, Ankara’nın Esed rejimine ‘Yapma etme’ diye yalvararak ve rejim muhaliflerini de sağduyuya çağırıp durarak geçirdiği Mart-Ağustos 2011 döneminde atıldı. Eylül ayına gelindiğinde köprüden önceki son çıkış geçilmişti bile.
Ankara, engelleyemediği iç savaşta devrimcilerin galebe çalmasını ve hunhar Esed rejiminin yıkılıp gitmesini elbette murat etti ve o muradına endeksli bir siyaset izlemeye başladı. Bu siyaset Ankara’nın umduğu sonucu getirmediyse de (ve bu gidişle getireceğe benzemiyorsa da), Suriye’de mümkün mertebe makul bir düzenin kurulmasında rol oynamasına yarayabilecek mevziler kazanmasını sağladı. Şimdi soru şu: Bu imkânın değerlendirilmesi yolunda Esed rejimiyle -hatta bizzat Esed’le- doğrudan görüşmekte fayda mülahaza edildiğinde bundan her şeye rağmen imtina mı edilmeli, yoksa her şeye rağmen buna tevessül mü edilmeli?
Elinde en az Esed’inki kadar ve belki ondan da fazla Suriyeli kanı olan Rusya Devlet Başkanı Putin’le görüşülebiliyorsa, Uygulara kan kusturan Çin Devlet Başkanı Şi ile görüşülebiliyorsa, İsrail’in Filistinlilere zulmüne tam destek verip Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan ABD Başkanı Trump’la görüşülebiliyorsa, gelinen noktada Esed’le de icabı halinde pekala görüşülebilir gibi geliyor bana. (Aynı şey Mısır Diktatörü Sisi için de geçerli.) Belki üçüncü ülkelerin bazı manipülasyonlarının önüne geçmek bakımından da faydalı olur bu.
Önemli olan neyin görüşüleceği ve görüşmede nasıl bir tavrın takınılacağıdır. Suriye Milli Ordusu’nun (ÖSO) rızasını almak da önemli.
Tabii ki zaten anlaşılmıştır, ama yine de söyleyeyim; MİT Başkanı Hakan Fidan’ın Moskova’da Esed rejiminin muhaberat başkanı Ali Memluk ile görüştüğü iddiası doğrulanırsa, bunu yadırgamam.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.12.2024
16.05.2022
7.03.2022
31.01.2022
20.01.2022
30.11.2021
25.11.2021
15.11.2021
25.10.2021
17.08.2021