Hakan Albayrak
Ekonomi yönetiminde bir değişim sürecinin yaşandığı muhakkak.
Demokratik reform söylemlerinin somut karşılıklarını ise henüz görmeye başlamadık.
Hatta bunun tersi istikametinde gelişmelere şahit olduk.
Varlık sebebi her şeyden evvel özgürlük ve adalet davası olan ve Türkiye’ye o yolda büyük mesafe kat ettiren AK Parti, olağanüstü karşılıkları kaçınılmaz kılan olağanüstü meydan okumalarla kaybettiği insicamını bulmakta zorlanıyor ama 17-25 Aralık (2013) Bürokratik Darbe Girişimi’nin üzerinden yedi sene, 15 Temmuz (2016) Askerî Darbe Girişimi'nin üzerinden dört sene geçmişken ve darbecilerin beli çoktan kırılmışken ‘normal’e dönüş aslında o kadar zor olmasa gerek. (FETÖ yahut PKK, teröristlerle mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiği izahtan varestedir. Bu mücadelenin haklılığına gölge düşürmemek için demokratik hukuk devleti çerçevesinde hareket edilmesi gerektiği de izahtan varestedir.)
Ben AK Parti’nin ‘normal’inin özgürlük ve adalet davası olduğunu düşünmeye devam etmek, buna mugayir hal ve söylemlerini ise -bir an evvel kapanması gereken- uzun bir parantez olarak görmek eğilimindeyim.
Kriminalize edilmenin acısını iyi bilen, o acıyı çok çekmiş olan kadrolardan bahsediyoruz; en başta, her türlü muhalefeti kriminalize etme huyundan vazgeçmeli bu kadrolar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen sene telaffuz ettiği “Türkiye İttifakı”, bu yönde bir adım atma niyetini ifade ediyordu sanki.
Bir kere telaffuz edilmekle kaldı maalesef.
Yumuşamak şöyle dursun, iyice sertleşti siyasi atmosfer.
Geçenlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’ni PKK’nın yanına iliştiriverdi…
Bu böyle devam edemez, etmemeli.
Düşmanlığa varan onca ihtilafa rağmen Joe Biden’a, Mısır’daki dikta rejimine, İsrail’e -Türkiye’nin maslahatı için- yumuşak mesajlar gönderebilen iktidar, aynı tavrı Türkiye’deki muhalefete de gösteremez mi?
Ve muhalefet de şu demokratik açılım söylemlerine istinaden iktidara karşı tavrını yumuşatamaz mı?
***
Erdoğan, "İnşaallah 2021 yılı milletimize söz verdiğimiz gibi demokratik ve ekonomik reformlar yılı olacaktır. Bu konuda yapılan hazırlıkları en kısa sürede milletimizin ve meclisimizin takdirine sunacağız” diyor.
Hükümete bu konuda fazla güvenilmemesini anlarım ama reformları teşvik etmekten geri durulmasını, hele ‘Ne yaparsanız yapın takdir etmeyeceğiz’ gibi bir mesajın verilmesini anlamam.
Yıllarca ‘Damat gitsin’ denildi, nihayet damat gitti. Şimdi ise ‘Hani damat allame-i cihandı? Niye gitti ki o zaman?’ deniliyor.
Yıllarca ‘İnadı bırakın, doların düşmesi için faizi yükseltin’ denildi, sonunda faiz yükseltildi. Şimdi ise ‘Demek ki faiz lobisi bizatihi bu hükümet!’ deniliyor.
Yarın Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk haline son verilse ‘Hani teröristti? Niye bıraktınız o zaman?’ mı denilecek?
Osman Kavala tahliye edilse ‘Madem ajandı, niye saldınız?’ mı denilecek?
Muhalefeti kriminalize etme huyundan vazgeçilse ‘Hani muhalefet beşinci koldu?’ mu denilecek?
Kutuplaştırıcı dil terk edilse ‘Ne oldu beka meselesi?’ mi denilecek?
Öyle gibi.
Hiç teşvik edici değil, cesaret verici değil.
***
Tekrar: Düşmanlığa varan onca ihtilafa rağmen Joe Biden’a, Mısır’daki dikta rejimine, İsrail’e -Türkiye’nin maslahatı için- yumuşak mesajlar gönderebilen iktidar, aynı tavrı Türkiye’deki muhalefete de gösteremez mi? Ve muhalefet de şu demokratik açılım söylemlerine istinaden iktidara karşı tavrını yumuşatamaz mı?
Güzel bir Boşnak atasözü: “Biraz eğilmekle tacın düşmez.”
Umulur ki kalpler birbirine ısınır ve güzel şeyler olur.
Olmazsa da kavgaya kaldıkları yerden devam edebilirler; hiç kimse hiçbir şey kaybetmez.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.12.2024
16.05.2022
7.03.2022
31.01.2022
20.01.2022
30.11.2021
25.11.2021
15.11.2021
25.10.2021
17.08.2021