Hasan Bülent KAHRAMAN
Belki hocalıktan gelen bir özellik, belki eski bir matematik-mühendislik öğrencisi olmanın sonucu, bilemem, karmaşık meseleleri basite indirgemek ilkemdir.
İngilizlerin, Amerikalıların 'az çoktur', 'en iyisi basit olandır' laflarını içime sindirmişimdir.
Bu mantıkla ele alınca koalisyon arayışları ilginç sonuçlar doğuruyor.
Uzatmadan söyleyeyim:
Akparti'nin koalisyon yapabileceği iki parti, CHP ve MHP tamamen iki farklı anlam ifade ediyor.
Kiminle koalisyon kurulacağı sübjektif ve basit bir karar değil. Türkiye'de belli kesimler bu koalisyona Akparti sonrasının nasıl tanzim edileceği ile ilgili sistematik bir mesele olarak bakıyor. Açıklayayım... İş çevreleri ve Kürtler başta olmak üzere farklı toplum kesimleri Akparti'nin tek parti iktidarı kuran çoğunluğunu elinden aldı. Bunu başardılar. Şimdi bundan sonrası tanzim edilmek isteniyor.
O çevrelerin planladığı restorasyon döneminde CHP sisteme doğrudan müdahale arayışı içinde. Aynı kesimlerin AKP-CHP koalisyonu istemesinin/beklemesinin nedeni sisteminboydan boya revize edilmesini istemeleridir. Bu revizyon mesela Baykal'ın kişiliğinde tecessüm ediyor. Baykal'ın Meclis Başkanı seçilmesi, eğer gerçekleşirse, yeniden 28 Şubatdönemine dönülmesidir. Bugünkü 28 Şubat, 1997'dekinin aynı olmayacaktır. Amasembolik de olsa, Meclis, sistemin güvendiği, CHP'yi askerin partisi haline getirmiş Baykal'a teslim edilecektir. Eh, kırk yıllık Kani'yi Yani yapmak da mümkün olmadığına göre söyleyecek fazla bir şey yoktur.
Kaldı ki, CHP, 14 maddelik restorasyon projesini de açıklamıştır. O maddelerin üstü kazınıp altına bakılırsa şu bahsettiğim sistem restorasyonunun ne kadar somut bir talep olduğu görülebilir.
MHP ise restorasyonun öteki boyutudur. Yolsuzluk tartışmaları işin vitrinidir.
Elbette önemlidir. Ama MHP asıl Kürt meselesinin üstünde duracaktır. Sistem ona bu vazifeyi biçmiştir. Bu öyle az buz bir iş değildir. Kürt konusunun bir barış işi olmaktan çıkıp bir ulusal sorun haline gelmesi yeniden güvenlikçi politikalara dönmektir.
Böylece asker yeniden sistemin anahtarı olacaktır.
Taraflar koalisyon oyunu kuruyor. Doğal.
Siyaset akıl oyunu demek. Ama o oyunun ardında bu arayış var. Türkiye'de sistem hâlâ2002 sonrasının şoku içinde. Uzun bir aradan sonra ilk raundu kazandığına inanıyor.
O kadar ki, Akparti'nin aldığı % 41 oy, kazandığı sandalye sayısı o çevrelerde hiçbir şey ifade etmiyor. Kılıçdaroğlu'nun kendi içinde anlamlı teklifiyle % 60 bloğunun bir şey yapamamasına rağmen teker teker partilerden çok azınlıktaki sandalye sayısı daha fazla önemseniyor.
Sistem 'rövanş' almanın peşinde. Hatta şunu söyleyeyim: bu kadar büyük bir iştah ki, o sistem kendi getirdiği Kılıçdaroğlu'nu asıl evladı Baykal'a yem etti. Direnmesine rağmen Kılıçdaroğlu, bu gerçeği göremediği için, Baykal'ın adaylığını engelleyemedi.
O harareti çok yüksek ateş Kılıçdaroğlu'nu kavurdu. Şimdi, Baykal'ı içerden fire verdirerek seçtirmemeye çalışacak. Ama burada da bıyık-sakal sıkıntısını yaşıyor.
Bu sistemik bir durumdur. Siyaset bu nesnel şartları görüp, değerlendirip, çözümleyince anlam kazanır. Asıl iş soğukkanlılıkla bu gerçekleri görmektir. Spekülatif ve tarafgirtartışmaların dışına çıkmaktır.
Akparti bütün bunlara karşı bir şey yapamaz mı derseniz, evet yapabilir, ama onu şimdi söylemem, bir sonraki yazıda yazacağım.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024