Hasan Bülent KAHRAMAN
Vee, olanlar oldu, hiç beklenmeyen bir şekilde mahkeme MHP'li muhaliflerin taleplerini kabul etti, partiye kayyım atadı, kıyametin küçüğü koptu. Büyüğü bekleniyor: acaba, Bahçeli seçimi kaybeder mi?
MHP, hakkında çok yazdığım bir parti. Karşımıza çıkan durum bu partiyi yeniden düşünmeyi zorunlu kılıyor. Bununla birlikte, asıl mesele, az ötede kıvrılmış durumda: MHPbundan böyle Türk siyasetinde önemli, kalıcı bir rol oynayacak mı?
Önce bir saptama yapalım: bugüne kadar sadece değişime direnmiş toplum kesimlerinin,Türkiye'nin genel sosyolojik peyzajından kopuk çevrelerin kendi içe kapanışlarını,milliyetçi- muhafazakâr bir kimliğin radikalizasyonu üstünden ifade ettiği bir parti oldu MHP. Bu manasıyla da siyasal dönüşüme de toplumsal dönüşüme de en kapalı kesimleritemsil etti.
Bu 'gerçeği' ile MHP Türkiye'deki muhafazakâr hareketin büyük kanavasının dışındadır. Muhafazakâr hareket Türkiye'de modernleştiricidir. MHP ise her zaman modernleşmeyeuzak, hatta kapalı kaldı. Hatta modernlik öncesi kavramlarla iç içe oldu. Kitlelerin değişmesinden, kitleleri değiştirme talebinden değil onların aynı kalmasından beslendi.
Türk siyasetinde muhafazakâr /sağ bir parti olarak MHP'nin ilk özelliği budur. Ama yetmez. Bir başka önemli hakikati daha var...
MHP, Türkiye'de daima cumhuriyetçi- laik, statükocu devletin partisi oldu. 1970'lerde 'komünizm karşıtı' olmasının anlamı buydu. 1990'larda ve 2000'lerde 'Kürt karşıtı'olmasının anlamı da buydu. 1970'lerde 'sokak faşizmini' üretti. 1980'de 'devlet faşizmi'gelince geriye itildi, yargılandı, eza gördü. Bu travmayla yaşadı. 1990 ve 2000'lerdeki'hassasiyeti' hep bu doğrultuda oldu.
MHP'nin bugüne kadar kendi 'ayrıksı' veya 'aykırı' veya 'bağımsız' bir siyasal söylemi olmadı. Hiçbir zaman olmadı. Daima iktidardaki sağ partilerle ittifak etti. Onların söyleminde bulunan nispeten dar tutulmuş ve onların nispeten kısık sesle dile getirdiği kavramları yüksek sesle savundu. 1970'lerde Demirel'in komünizm karşıtlığını, 1990 ve 2000'lerde iktidarın Kürt hassasiyetini kitleselleştirdi.
Bütün bunların çıkacağı kapı belli: MHP'nin bugüne kadar aldığı oyu açıklamak kolay değil. 'Tek meseleli siyaset'e bir toplum nasıl bu kadar oy verir, ciddi sorudur. Ama % 13.5 oy almış bir parti MHP. Şimdi 'değişmek'ten söz ediyor.
Bu doku onun değişmesine olanak vermez. Ayrıca, Genel Başkanın değişmesi partinin değişmesi anlamına gelmez. Fransa'da Marine Le Pen'in artan ve eksilen oyları gibi MHP'nin de artan ve eksilen oyları olacaktır. Ama MHP, asla siyaset tayin eden bir parti olamayacaktır. Olamaz da.
Geriye iki ihtimal kalıyor: birincisi, MHP bu hengâmeden bölünerek çıkabilir. En yakın duran seçenek odur. İkincisi, Bahçeli'nin kurultayı kazanmasıdır. Bekleyip göreceğiz. Bunlar ciddi ihtimallerdir. Fakat hangi seçenek gelişirse gelişsin, 'muhalif' adayların şu belirttiğim çerçeveyi kıracak bir siyaset üretmesi olanaksızdır.
Türkiye'nin hüznü bu: siyaseti hâlâ lider değişikliği ve 'zirve' müdahaleleriyle sınırlısayıyoruz. Taban, toplumsal dönüşüm, siyasal temsil, ideolojik formasyon gibi konuları göz ardı, kulak ardı ediyoruz.
Ama bunları MHP'den beklemek zaten olacak iş değil; MHP, MHP'ye mahkûmdur...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2025
18.08.2025
17.07.2025
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025