Hasan Bülent KAHRAMAN
Daha hazin ne olabilir ki? Demirel de, Zincirbozan arkadaşı, yoldaşı Baykal da12 Eylül'den de askeri darbe kavramından da bir şey anlamamış. Bu onların kabahati ama aynı zamanda Türkiye'de belli bir kuşak siyaset sınıfının iç karartan başımıza bu antidemokratik süreçleri açan karakterinin bir yansıması.
Demirel, "ben hesaplaştım 12 Eylül'le" diyor. Kendi kişisel rövanşını, kaybettiği koltuğu yeniden elde etmesini bir askeri darbeyle "hesaplaşma" sayıyor, öyle kabul ediyor. Bu, o bir siyasetçinin kişisel düzeyde elde ettikleridir.
Kabul edelim ki, gerçekçi, olağanüstü yetenekli ve popülist bir politikacı olarak başına gelenleri "halk" bağlamında açıklamasını ve halkı, belki de siyasal tarihinde ilk kez, eleştirmesini bildi. Beni Başbakanlığa getiren halk, o iktidar elimden alındığında gasıpları alkışladı dedi. Sonra da o iktidarı geri aldığını söylüyor. Halk ona yeniden iktidar vermiş.
Burada önemli bir nokta var: Demirel, o iktidarı geri alırken acaba halkı darbeye karşı bilinçlendirerek, darbeyle onları hesaplaştırarak mı hareket etti, yoksa hiçbir şey olmamış gibi yaparak mı? Yakın tarihi bilen birisi olarak şunu söyleyeyim; daha önce gazetecilere açıklamıştı. Bir ziyaretinde Evren'le tartışıyorlar, aklındakileri ona söylüyor, yanından çıktığında, o zaman gözdesi olan gazeteciye, "üstümden dağ kalktı" diyor. Yani, Demirel, meydanlarda halkla darbeyi hiç mi hiç getirmedi yüz yüze. Meselesini daima kişisel planda tuttu.
Buna rağmen şimdi mahkemeye müracaat etse, kalkıp orada da dönemin Başbakanı olarak, o kendi bastırdığı risalelerde dile getirdiklerini halkın huzurunda bir daha anlatsa daha şık olmaz mıydı, daha demokratik olmaz mıydı?
Bunu yapamazdı Demirel; çünkü, 28 Şubat'ı post modern darbe haline onun askerle ittifakı getirmişti. Darbelere maruz kalan Demirel, basbayağı darbe örgütlüyordu. 12 Mart'ta Nihat Erim'in tepeden inme Başbakanlığına karşı çıkan Demirel, parlamentoda tek oyu olan bir kişiyi Başbakan tayin ediyordu.
Heyhat ki heyhat!
Baykal'ın durumu daha da içler acısı. O, Demirel'e nispet yapmak için "benim hesaplaşmam sürüyor" dedi. Kargaları güldürmek için olsa gerek. Hangi hesaplaşma efendim? Ne zaman yapılmış bu hesaplaşma? Haydi Demirel için şunları söylüyoruz, gerçekten kitlesel olmasa da, kendi düzeyinde gerçekten bir mücadelesi oldu, o "sıcak" dönemde. Baykal ne yaptı?
1992'de açtığı ve başına geçtiği CHP'yi Türkiye'nin derin devlet tarafından karıştırıldığı ve yeniden düzenlenmek istediği bir dönemde askerin siyasal örgütü yapmadı mı?
O ve partisi değil miydi, 28 Şubat'ın en şedit müdafii?
O değil miydi, 367 kararı çıkmazsa Türkiye'de çok kötü şeylerin olacağını söyleyen?
O değil miydi utanç verici bir şekilde askeri "sivil toplum örgütü" olarak tanımlayan?
O değil miydi 27 Nisan bildirisine sahip çıkan?
Hangi devam eden hesaplaşmadan söz ediyor Baykal? O niye mahkemeye müdahil olmuyor, bir Zincirbozan mahpusu olarak?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024