Hasan CEMAL
Taksim Meydanı geçen pazar günü büyük mitinge hazırlanırken öğle üzeri hoparlörlerden The Beatles patlıyor. Imagine şarkısını söylüyor John Lennon, “Hayal et / Bütün insanların tüm dünyayı paylaştığını...” diyerek. Aklıma takılıyor. Tayyip Erdoğan kendi gençliğinde hiç Beatles’ı, John Lennon’ı dinlemiş olabilir mi? Dinlemiş olsa, Gezi Parkı direnişçilerini en azından bir parça anlamaya çalışmaz mıydı?
Büyük mitinge hazırlanan altı kadın direnişçi anlatıyor: “İstediklerimizin olacağını düşünüyoruz. Aslında kazanmasak da istediklerimizi aldık. Basının yalanlarını gördük. Bu bizim için önemli bir deneyim oldu. Gezi Parkı direnişiyle ‘Hiçbir şey değişmeyecek’ yargısı kırıldı.”
Feministlerin çadırında Lale Bakırezer, AKP'nin kadınları patlama noktasına getirdiğini söylüyor. “Yaklaşık 2 bin 500 kadın, Tayyip’e ve tacize karşıyız, diyerek yürüdük. Başörtülü kadınlara şiddete karşı yürüyen arkadaşlarımızı da Taksim'de karşıladık” diyor. Feministlerin sloganlarında küfürlü muhalefete de tepki var: “Küfür değil, inatla diren! Kadına, ibneye, orospuya küfretme!”
Taksim Meydanı geçen pazar günü büyük mitinge hazırlanırken öğle üzeri hoparlörlerden The Beatles patlıyor. Imagine şarkısını söylüyor John Lennon:
Mülkiyetin olmadığını hayal et,
Yapabilir misin merak ediyorum
Hırsa ve açgözlülüğe gerek yok
İnsanların kardeşliği
Hayal et
Bütün insanların tüm dünyayı paylaştığını...
Aklıma takılıyor. Tayyip Erdoğan kendi gençliğinde hiç Beatles’ı, John Lennon’ı dinlemiş olabilir mi? Dinlemiş olsa, Gezi Parkı direnişçilerini en azından bir parça anlamaya çalışmaz mıydı?
Bilemiyorum.
Rengârenk çadırlar... Bazı siyasal parti ve oluşumların, sivil örgütlerin bayrakları, flamaları ve çadırları... BDP çadırı, Öcalan posteri ve PKK bayrağı... Önünde coşkuyla halay çekenler Kürtçe şarkılarla... Öte yanda devrilmiş, parçalanmış polis araçlarının üzerinde fotoğraf çektirenler…
Bir kenarda ünlü BDP çaycısı, beyaz bir kâğıda yazılı Sakine Cansız Komünü adı arkasında servis yapıyor. BDP Gençlik Kolları’ndan Rıdvan Öztürk’le konuşuyoruz.
'Mustafa Kemal’in askerleriyiz!'
Öztürk, 22 yaşında, Marmara Üniversitesi’nde gazetecilik okuyor. Ve Gezi Parkı’nı anlatıyor:
“Eylemin başından beri buradayım. 24 saatimi burada geçiriyorum. Çatışmadan sonra karnaval alanına döndü alan, biz de BDP çadırını açtık. Sonra Önderimizi ve PKK bayraklarını hazmedemeyen ulusalcılar bize saldırdı. Biz de kitlemizi koruyarak varlığımızı alanda muhafaza etmeye çalıştık. Ama sürekli bir gerginlik hali var. 23 yaşındaki arkadaşımız Edip Meriç bıçaklandı. Şimdi sağlığı iyi, bacağına üç dört dikiş attılar. Bunların olabileceğini tahmin ediyorduk. Kıramadığımız bir algı var, medya ve devlet nedeniyle... Ama bizim çadırımız herkese açık. Bizimle halay çeken ulusalcı, Atatürk bayraklı insanlar da var. Sonuçta anlıyoruz onları, sadece 23 Nisan’da, 19 Mayıs’ta sokağa çıktılar, yüzde 97’sinin faşist bir düşüncesi yok. Yine de Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganından rahatsız oluyoruz.”
Atatürk posterli kadın...
Kafasına Atatürk posterli başlık geçirmiş bir kadın geliyor BDP çaycısının yanına. Çıkış yolunu bulamayıp BDP’lilerin arasına düştüğü için telaşlanıyor. Kadın asık suratla hızla ayrılırken, alandan biri “Dursaydı, Dersim’de ne olduğunu soracaktım” diyerek çevresindekileri güldürüyor.
Ses sanatçısı Beykozlu Kemal huzurlarınızda!
‘Ses sanatçısı’ Beykozlu Kemal huzurlarınızda... Kendisini böyle tanıtıyor. Küçük çadırında sigara, yiyecek ve içecek topluyor. Sonra da bunları direnişçilerle paylaşıyor.
“Polis müdahalesinden önce geldim, çadırımı kurdum. Polis müdahale ettiğinde çadırımdaydım” diye başlıyor söze. Beykozlu Kemal’in tek isteği, Taksim’i hükümetin elinden kurtarmak ve Başbakan Erdoğan’ı “koltuğundan indirmek...” İstedikleri olsa bile, bir ay daha çadırını kaldırmayıp nöbet tutacağını söylüyor.
Sonra da bağırmaktan kısılmış sesiyle şarkısına başlarken kendisini YouTube’dan da dinleyebileceğimizi belirtmeyi ihmal etmiyor:
Atar mı bu kalp Taksim olmasa,
Feryat eder mi Taksim olmasa.
Ne olur Taksim, gel yanıma…
Tam karşımızda, Gezi Parkı Çapulcular Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Ama fotoğrafını çekmek yasak!
‘Hiçbir şey değişmeyecek’ yargısı artık kırıldı!
“Lütfen kabuklu yemiş atmayınız” tabelası. Çevreciler... Altı kadın direnişçi, isimlerini kullanmamızı istemiyorlar. Biraz bunalmışlar anlaşılan. Dertlerini bir anda döküyorlar:
“13 gündür buradayız. İstediklerimizin olacağını düşünüyoruz. Aslında kazanmasak da istediklerimizi aldık.”
Biri sözü basına getiriyor:
“Basının yalanlarını gördük. Bu bizim için çok önemli bir deneyim oldu.”
Şöyle devam ediyor:
“Gezi Parkı’nın yıkılmasını kesinlikle kabul etmiyoruz. Burasının park olarak kalmasını istiyoruz. AKM yıkılsa da yerine yeni bir kültür merkezi yapılacağı konusunda emin değiliz. Burada neyin ne olduğunu öğrendik. Artık hiç güvenimiz kalmadı. Ama Gezi Parkı direnişiyle ‘Hiçbir şey değişmeyecek!’ yargısı kırıldı. Bu bizim için çok önemliydi. Artık bir şeylerin değişebileceğini biliyoruz.”
Park’taki güvenlik konusunda dedikleri:
“Kesinlikle taciz gibi bir şeyle karşılaşmadık. Kimse kimseye karışmıyor. Bu direnişle korunmaya ihtiyacımız olmadığını gördük. Polis varken bu kadar güvende hissetmiyorduk kendimizi. Taksim’in arka sokaklarında artık yalnız başımıza ve rahatlıkla yürüyebiliyor, dolaşabiliyoruz.”
’Erdoğan kendi partisini bile terörize ediyor!’
İstanbul Valisi Mutlu’nun Twitter üzerinden özür dilemesine ilişkin bir görüş şöyle:
“Vali’nin özrünün bizim için hiçbir değeri yok. Onların ne durumda olduğunu gördük. Tayyip Erdoğan kendi partisini bile terörize ediyor. Bakanların açıklamaları ve Başbakan’ın konuşması birbiriyle çelişiyor. Hepsi birbiriyle tutarsız. Başbakan’ın İstanbul’a dönüşünde havaalanında yaptığı konuşmada, yanındaki bakanların ne halde olduğunu da gördük. Şimdiye kadar hep halkını tehdit etti. Fakat artık rayından çıktı. Mevzu iki ağaç değil artık. Kimse bunun arkasına sığınmasın. Artık insanlar öfkelerini kusmaya başladı.”
’Dini kullanmalarından rahatsızız!’
Biri, din konusuna getiriyor sözü:
“Dini kullanmalarından ciddi şekilde rahatsızız. Din kimsenin tekelinde değildi. Dine inanan bir insan asla yalan söylemez. Erdoğan, vandalist diyor bize, ama kendisinin de anlamını bildiğini düşünmüyoruz. Yeni neslin duyarsız olduğunu düşünüyorduk. Ancak bu atmosferi, buradaki dayanışmayı, duyarlılığı görünce pişman oldum. Ve bu pişmanlıktan inanılmaz mutluluk duyuyorum.”
‘Dediğim dedik, çaldığım düdük’ anlayışı bıktırdı!
Şöyle devam ediyor:
“’Dediğim dedik, çaldığım düdük’ anlayışından bıktık. Gezi Parkı direnişine kadar Recep Tayyip Erdoğan’ın halkı çok iyi tanıdığını düşünüyorduk. Alt kattaki komşumu ben tanımıyorken, onlar tanıyordu. Fakat şimdi bakıyorum ki Erdoğan halkı hiç tanımamış. Ben yanılmışım.”
‘Çevreciler’le konu biraz daha felsefi bir hal alıyor ve sohbet Marx’a uzanıyor:
“Burası imkânsızın başarıldığı yer. Şu an Gezi Parkı tıpkı Marx’ın felsefesindeki gibi. Burada hiçbir sınıf yok. Herkes eşit, herkes bir. Din, dil, ırk ayrımı yok. Umarım bunları görüyordur. Onun başaramadığını Erdoğan başardı.”
Hükümet kadar muhalefete de güvenmediklerini ekliyor:
“Hiçbir derneğe veya partiye üye değiliz. Hiçbirine güvenmiyoruz. Duruşumuz onlara da karşı... Çünkü bu durum onların da başarısızlığı.”
‘Yıllardır süren baskının sonucu...’
Miting zamanı yaklaştıkça, Taksim Meydanı’na kalabalık basıyor. Yürümek gitgide zorlaşıyor. Bu arada insanlar akın akın direnişçilere destek için geliyorlar.
Adı, Furkan Duru. Hukuk fakültesi öğrencisi. 13 gündür Gezi Parkı direnişine destek veriyor. Dolmabahçe’de polisin attığı biber gazından yaralanmış. Annesine de bir biber gazı fişeğinin isabet ettiğini söylüyor ve anlatıyor:
“Bu yıllardır süren bir baskının sonucu. Sadece Erdoğan’ın dönemiyle de sınırlı değil, daha öncesi de etkili bu isyanda. Direnişe okulda başladık. Rektörlük ve dekanlık hiçbir şekilde eylem yapmamıza izin vermedi. Forum kuruldu. İlk başta 40-50 kişilik direnişçi arkadaşlarımız, 300-400 kişiye ulaştı. Sınavlara birçok arkadaşımız girmedi. Girenlerse, kâğıtlarına direniş ile ilgili mesajlar yazıldı.”
Sözü, iktidar kanadından gelen mesajlara getirdi:
“Hükümet, Bülent Arınç’ın açıklamalarıyla geri adım atmış gibi gözüktü. Arınç’ın mesajları bizler için çok olumluydu. Erdoğan’ın da görüşü değişene kadar bu direniş sürecek. Biz Gezi Parkı’nın park olarak kalmasını istiyoruz.”
Muhalefetten de umutsuz:
“Muhalefet partilerinin de hükümetten geri kalır yanı yok. BDP’nin tavrı çok umutsuz. CHP asla iktidara alternatif bir parti görüntüsü vermiyor. Ölen arkadaşımız Abdullah Cömert CHP Gençlik Kolları üyesiydi. Ama ne Kılıçdaroğlu, ne de diğer partililer herhangi bir açıklama yapmadı.”
‘Kimse faşizmi yaşamak istemiyor!’
Parkın belki de en renkli direnişçileri... Bir yandan gitar çalıyor, bir yandan şarkı söylüyorlar. Mert’in açıklamaları az ve öz:
“Olayların başladığı günden bu yana buradayız. Eskiden Taksim Meydanı’ndaki çeşmelerden su dağıtılıyordu. Şimdi ‘hak’ların taksim edildiği yer oldu. Kimse AKP’nin çoğunlukculukla elde ettiği faşizmi yaşamak istemiyor. Irk, din, dil ayrımı üzerinden aydınlığa gidilmez. Hiçbir parti mert değil. Başbakan emlakçılık yapmasın.”
Cem Karaca’nın sesi, Nazım Hikmet’in şiirinden bestelenen Ceviz Ağacı şarkısıyla patlıyor... Bir çadırın önünde oturan bir grup yaşlı kadınla sohbet. Fotoğraf çekilmesini istemiyorlar. Gündüzleri çalıştıkları için direnişe gece desteği veriyorlarmış. İçlerinden biri diyor ki:
“Sonuna kadar burada mücadele edeceğiz. Tayyip Erdoğan’ın istifa etmesini istiyoruz. Muhalefeti de düşünmüyoruz. Güven duymuyoruz. AKM de yıkılmasın!”
’İnsanların sesine kulak verin!’
Bir direnişçi, adı Muharrem Yılmaz. “Buraya kışla yapılmasını istemiyoruz” diyor, sözü Erdoğan’a getirerek, “Özür dilerken bile insanları birbirinden ayırıyorlar. Dolayısıyla samimi bulmuyorum. Özrü masum insanlardan diliyorlar. Bu kadar insan burada ve bu insanların isteğine kulak verilmeli...”
Bir başka direnişçi, Güneş Cansever:
“Bu direnişle aydınlanma yaşadık. Bu alanda direnerek bir şeyler yapılabileceğini gördük. Bu sadece ağaç meselesi değil, Gezi Parkı’yla birlikte herkes hakkını aramaya başladı.”
'Bu bir özgürlük hareketi!'
Adı Yıldıray Öztürk, direnişçi:
“Emniyet Müdürü, Vali, İçişleri Bakanı… İçlerinden biri istifa ederse çadırımı kaldıracağım. İstifa mekanizmasının çalıştığını görmek istiyorum. Artık mesele Gezi Parkı olayından çıktı, özgürlük hareketi haline geldi. Kullanılan aşırı güç ile ilgili dilenen özrü samimi ve yeterli bulmuyorum. AKM’nin kesinlikle yıkılmasını istemiyorum. Çünkü yıkılırsa, yenisinin yapılacağına inanmıyorum. Yıkılmasın, onarılsın.”
İlginç bir isim takmış kendine, Robin Musab, bir eylemci. Gezi Parkı direnişi için şunları söylüyor:
“Buraya önce ağaç için geldik. Şu an demokratik özerklik istiyorum. İstanbul Valisi, Abdullah Öcalan’ın mesajından sonra özür diledi. Bakıyoruz biri hapiste, diğeri olayların tam göbeğinde... Dolayısıyla samimi de bulamıyorum. Mesela bizim hiç uzun boylu başbakanımız olmamıştı. Medya, 40 yıldır Güneydoğu’da olanlara çapulcu diyordu. Bugün burada halk olarak hepimiz ‘çapulcuyuz’. Medyanın ikiyüzlülüğünü de ortaya çıkardık. Tarih dışında medyada yer alan her şey yalan... Olayı iki ağaca indirgeyenlere ithafen, bir baltaya sap olamadık ama o ağacın baltaya sap olmasını engellemek için buradayız.”
Tayyip’siz ve tacizsiz hava sahası!
Feministlerin çadırı. Lale Bakırezer, Gezi direnişinin sembollerinden “kırmızılı kadın” logolu bir tişörtle çadırın önünde duruyor. 50 yaşında.
“Cuma günü ilk gazla birlikte alanlara çıktım. Salı günü de buraya çadırımızı kurduk” diyerek çadırı ve üstündeki “Tayip’siz ve tacizsiz hava sahası” yazısını gösteriyor. Özetle diyor ki:
“Kadın Bakanlığı’nın Aile Bakanlığı olması, üç çocuk dayatması, kürtaja karşı girişimler, kadınlara yönelik yanlış istihdam politikaları ile AKP, kadınları patlama noktasına getirdi. Bu hafta yaklaşık 2 bin 500 kadın yürüdük, Tayyip’e ve tacize karşıyız, diyerek. Cuma günü de başörtülü kadınlara uygulanan şiddete karşı Kabataş’tan alana yürüyen arkadaşlarımız oldu. Biz de onları Taksim Meydanı’nda karşıladık.”
“Tacize, küfre, kadın bedeni üzerinden yapılan muhalif politikalara karşı olduklarını” söyleyen Bakırezer, Gezi Parkı’nda küfür ve erkek egemenliğe karşı iki atölye çalışması yaptıkları söylüyor.
’En devrimci unsurlar, kadınlar ve gençler...’
Duvarlarda, kapılarda, yerlerde yazan cinsiyetçi küfürlerin ne kadarını silebildiklerini soruyoruz, yanıtı:
“Hepsinin önüne geçmemiz mümkün değildi. Zaten biz de silmenin yanlış bir eylem olduğunu düşündük. Ve üstüne bir çizik atıp, ne görmek istiyorsak onu yazdık. Bu eylemlerin en devrimci unsuru kadınlar ve gençler. Muhalefetin dilinin bu denli cinsiyetçi olmasından hicap duyuyoruz. Yeni bir dil için yeni bir zemin oluşturmalıyız.”
Sloganlarına gelince:
“Küfür değil, inatla diren!”
“Kadına, ibneye, orospuya küfretme!”
Hükümetten beklentiniz ne sorusuna Bakırezer şunları söylüyor:
“Gezi Parkı korunmalı. Topçu Kışlası Ermeni mezarları üzerine kurulmuş. Tarihe göndermemiz böyle olamaz. Bugün devlet büyüklüğünü göstermek için geri adım atmıyor, ama başta valiler olmak üzere yetkililer açığa alınmalı.”
Ve ekliyor:
“Bu eylem başta beyaz yakalıydı. Ancak AKP’nin otoriter tavrı ve kendileri dışındakileri yok sayan politikaları burada her kesimden pek çok insanı birleştirdi.”
Herkes sözünü söylüyor, en başta da demokratikleşme!
Aslı Zengin, 32 yaşında, Kanada’da doktora öğrencisi. Neden geldiğini anlatırken, “Herkes sözünü söylüyor ve demokratikleşme için söylenecek çok söz var” diyor.
Kadınların ve akademisyenlerin içine sokulduğu durumu eleştiriyor ve AKP’nin eğitim sistemindeki neoliberal politikalarının sonuçlarını şöyle sayıyor:
“Kanun tasarısı olarak da olsa, kampüslerde polis sistemi kurulması konuşuluyor. Bunun tasarı seviyesinde tartışılması bile çok sorunlu. Üniversitelerin sayısının arttığını söylüyorlar ve artıyor, ama eğitim sisteminin kalitesi gittikçe düşüyor. Doktoralı bir işsizler ordusu var. Şansa bağlı, belirsizliği ağır basan, emniyetsiz bir geleceğe neden oluyor bu sistem.”
Zengin, Gezi Parkı’nın kendisini neden heyecanlandırdığı hakkında da şunları anlatıyor:
“Yan yana duruyoruz burada. Bazen çarpışarak da olsa yan yana olmayı öğreniyoruz. Prof. Nilüfer Göle, Gezi Parkı eylemlerini siyaset alanı olarak görmemek lazım, diyor. Ben buna tamamen karşıyım. Gündelik olanın siyaseti üzerinden gelişen bir arada yaşama hali var burada.”
Şöyle devam ediyor:
“Gezi Parkı direnişi sayesinde bir üst jenerasyonun bana yaptığını ben de bir alt neslime yaptığımı fark ettim. Daha önce bilgisayar başındalar dediğim 90’lılar bütün Türkiye’ye bir sürü şey öğrettiler. Örneğin, LGBT’ler (lezbiyen, gay, biseksüel, trans) ‘Homofobik devlet hesap vermeli!’ diye slogan atarken, bir kadın ‘Homonorik ne demek’ diye soruyordu. Yanındaki arkadaşı da ‘Çok seks yapan demekmiş’ diyerek yanıtlıyordu. Bazı insanlar ilk kez LGBT’lerle bir araya geliyor, onlarla yürüyor, onlarla oturup konuşuyor.”
Devam ediyor:
“Bir çocuk ‘Translara ibne diyordum. Ama limon attılar, süt verdiler. Çok utanıyorum onlara ibne dediğim için’ diye annesiyle konuşuyordu. Burada Öcalan ve Atatürk posterleri yan yana. Ve bunlar gerilimlerin içinden geçerek oldu, insanlar öğrendiler. Daha geçen gün aynı yere önce biri çıkıyor Türk bayrağı asıyordu, sonra diğeri çıkıp Öcalan bayrağı asıyordu. En son ikisi de tepedeydi.”
Ekliyor:
“Bir arada yaşamayı öğrenme Gezi Parkı’nın beni en çok heyecanlandıran özelliği...”
Aşk örgütlenmektir!
Bir çadırın üstünde “Tekme atmayın!” yazıyor. İçeride uzanan gençler, yazıyı görmesine rağmen kalabalıktan çadıra takılıp özür dileyenlere, “Kafa atanı gördük, bir şey olmaz. Siz vurmayınca biz uyuyamıyoruz zaten” diyor.
Ece Ayhan’ın “Aşk örgütlenmektir” dizesinin yazılı olduğu bez çantalar satan bir çocuk. Adı, Ali Eken Keser, 20 yaşında. Çanta satma görevini arkadaşına bırakıp LGBT çadırına götürüyor bizi.
“Sekiz gündür buradayım. Eylemler ağaçtan çıktı, ama polis şiddeti ve devletin anlaşılmaz inadıyla herkes taleplerini dile getirmek için eylemleri fırsat bildi” diyor ve kendi taleplerini şöyle sıralıyor:
“Başbakan değişsin istiyorum. Yeterince sıktı bizi Tayyip... Yeni gelecek olan da isteklerimizi görsün. Ben eşcinsel evlilik istiyorum. Ama bugün Anayasa’da bize dair bir şey bile yok! Birimiz ölüyor, ama kim vurduya gidiyor. Devletin ve insanların beyninde artık eşcinseller yer alsın.”
Kasımpaşalı çapulcular!
Alanda bir pankart:
“Özrün kabahatinden büyük - Yeter artık - Kasımpaşalı çapulcular!”
Hemen altında başörtülü bir kadın var. “Kasımpaşalı mısınız” diye soruyorum, “Yok, ben Eyüp’lüyüm” diyor.
İsmi Hasibe Kurtuluş, 36 yaşında, ev kadını. DSP Eyüp İlçesi Kadın Kolları Başkanı olduğunu söylüyor ve şöyle diyor:
“Çapulculara destek için buradayım. Başörtülü kadınlara karşı yapılan tacizlere karşı Beşiktaş’tan buraya yapılan yürüyüşe de katıldım. Burada insanların coşkusu, sevinci, kardeşliği var. Herkes omuz omuza...”
Başbakan Erdoğan’a ilişkin şunları söylüyor:
“Üç çocuk, diyor sürekli. O yapmış, bakıyor ama vatandaş bakabilecek mi? Benim iki çocuğum var, ama zor geçiniyoruz…”
Yüz binler hep bir ağızdan Çav Bella’yı söylüyor!
Gezi Parkı’nda bedava yiyecek ve içecek dağıtılıyor. Standlarda uzun sıralar var. Taksim Dayanışma Platformu masasına yaklaşıyorum. “Ne kadarlık yemek stoğunuz var, ne kadar dayanabileceksiniz” sorusuna Kenan Ağbulut’un yanıtı:
“Bir aylık yemeğimiz net var. Halk yardım ettikçe burada yıllarca kalabiliriz. Bizim bugünkü ihtiyaçlarımız daha çok koordinasyona ilişkin. Daha fazla telsize ihtiyacımız var."
“Müdahale olursa ne yapacaksınız?”
“Olursa kalacağız. Tedbiri elden bırakmıyoruz. Şu an müdahale olacakmış gibi hazırız.”
Miting saati yaklaşırken, Taksim mahşer yerine dönüyor. Galatasaraylı taraftarlar “Çare Drogba!” sloganıyla Gezi sahnesine giriyorlar. Ve Taksim’de binlerce kişi, Bandista’nın “Çav Bella”sını hep bir ağızdan söylüyor...
Not
Yukarıdaki uzun yazı benim sayılmaz. T24’ten gazeteci meslektaşlarım Sinem Babul, Ahmet Küçük ve Hazal Özvarış hem notları hazırladılar, hem de fotoğrafları çektiler. Bana da şöyle bir üzerlerinden geçmek, biraz da yeniden yazmak düştü. Kendilerine çok teşekkür ediyorum.
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024