Hasan CEMAL
Evet, Erdoğan ‘oyun kurucu’dur ama Gül de oyun bozucu olabilir. Ellerindeki kartları birbirlerine ne kadar belli ettiklerini bilemiyoruz. Erdoğan Cumhurbaşkanı olmak istiyor mu? Erdoğan Çankaya’ya çıkarsa, Gül’ün başbakan olmasını ister mi? Gül, Erdoğan tarafından üstüne çarpı konduğunu anlarsa, meydanlara çıkar mı? Benim izlenimlerim iki noktada toplanıyor; biri Erdoğan'a, diğeri Gül'e ilişkin...
Gül’le Erdoğan nereye sorusu, öyle anlaşılıyor ki, bir süre daha siyasal gündemin tepesinde oturmaya devam edecek.
Bu ‘oyun’da eli güçlü olan Erdoğan’dan başkası değil.
Bir meslektaşımın dediği gibi, oyun kurucu olan o. Yani son sözü Erdoğan söylecek.
Peki ama bu ‘oyun’da Gül’ün hiç mi söz hakkı yok ya da olmayacak?
Şu söylenebilir:
Evet, Erdoğan ‘oyun kurucu’dur ama Gül de oyun bozucu olabilir.
Bu yüzden iki taraf da dikkatli.
Aralarında neyi nereye kadar konuştuklarını, ellerindeki kartları birbirlerine ne kadar gösterdiklerini veya belli ettiklerini bilemiyoruz.
Önce bazı konuların açıklığa kavuşması lazım.
Erdoğan Cumhurbaşkanı olmak istiyor mu?
Erdoğan Çankaya’ya çıkarsa, Gül’ün başbakan olmasını ister mi? Gül’le çalışabileceğini aklı kesiyor mu?
Gül, Erdoğan tarafından üstüne çarpı konduğunu anlarsa, meydanlarda otobüsün üstüne çıkar mı?
Bu soruların yanıtları henüz bilinmiyor.
Benim izlenimlerim iki noktada toplanıyor:
Erdoğan, Çankaya’yı bırakmaz.
Gül, siyaset meydanından çekilmez.
Tayyip Erdoğan Çankaya’yı bırakmaz, çünkü Türkiye Cumhuriyeti tarihinde halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olarak, Atatürk’ü de aşarak adını yazdırmak ister tarihe...
Bu ihtimali daha yakın görüyorum.
Peki, bu ihtimal gerçekleşirse, Gül’ün başbakanlığına rıza gösterir mi Erdoğan?..
Bilemiyorum.
Erdoğan iktidara, güce tek başına sahip olmayı seviyor, tek adam olmak istiyor. İktidarı Gül’le paylaşmak isteyebileceğini sanmıyorum.
Buna karşılık, Gül’ün de başbakan olarak Çankaya’daki bir Erdoğan’a biat etmesi beklenemez.
Aralarındaki fark kapanır mı?
Bu açıdan, Gül-Erdoğan ikilisinin Twitter ve Anayasa Mahkemesi’yle ilgili olarak nasıl ters düştükleri şu iki gündür gözlerimizin önünde yaşanıyor.
Yüksek mahkeme, Twitter yasağını hak ve özgürlük ihlali olarak gördü, kaldırılmasınaoybirliğiyle karar verdi.
Cumhurbaşkanı Gül, kararı alkışladı, evrensel hukuka uygunluğunun altını çizerken şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi’nin kararı benim için sürpriz değil. Benim söylediğim şeylerdi. Önemli olan Anayasa Mahkemesi’nin oybirliği ile aldığı karar. Sonundahukukun üstünlüğü bu memlekette ispatlanır. En yüce mahkeme, Anayasa Mahkemesi bir zamanlar siyasi kararlar verirdi. 17 üyenin 10’unu ben atadım, 2’sini direkt atadım. 17 üye, siyasi düşünceleri farklı, fakat bazı önemli kararlar oybirliği ile çıkıyor. Evrensel hukuku esas alarak karar veriyorlar. Bu, mahkemeye güveni artırır. Benim çok gurur duyduğum bir olaydır.”
Cumhurbaşkanı Gül önceki gün Kuveyt’ten dönerken gazetecilere böyle diyor. Bu sözleri dün sabah medyada geniş biçimde yer alıyor.
Buna karşılık Başbakan Erdoğan da, dün sabah Bakü’ye uçarken, Anayasa Mahkemesi’nin kararını gayrimilli ilan ediyor, bir başka deyişle Gül’e şöyle yanıt veriyor:
“Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karara uyduk. Aldığı karara uymak durumundayız ama saygı duymak zorunda değiliz. Kısa bir süre içinde Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı almasını milli bulmuyorum. Anayasa Mahkemesi'nde bunca bekleyen dosyalar varken, diğer mahkemelere başvurmadan bunu öne almalarını etik bulmuyorum. Bu ülkenin Başbakanına ve bakanlarına hakarete kadar her şey ortada, buna rağmen hemen alınan bir karar var.”
N’olacak şimdi?
Gül, Anayasa Mahkemesi’ni alkışlıyor.
Erdoğan, gayrimilli ilan ediyor. (*)
Bu bir uçurum mu?
Kapatılabilir bir görüş ayrılığı mı?
Bir yüksek mahkeme kararıyla ilgili olarak böylesine ters düşen Gül’le Erdoğan, ileride yer değiştirerek birlikte çalışabilirler mi?
Cumhurbaşanı ve Başbakan olarak bugüne kadar birlikte çalıştılar.
Ama yer değiştirdiklerinde, bu uyumlu birliktelik devam edebilir mi?
Bilemiyorum
Bana kolay görünmüyor.
Erdoğan’ın Gül’den bir başkasıyla daha rahat edeceğini düşünüyorum.
Ama siyasetin realiteleri ya da reelpolitik, yakın gelecekte de Gül-Erdoğan birlikteliğini Türkiye’ye dayatabilir.
Daha sağlıklı tahliller için şimdilik beklemek gerekiyor.
Ama bir kez daha vurgulamakta yarar var:
30 Mart sonrası Erdoğan’ın eli daha güçlendi, şimdi sahnede asıl oyun kurucu kendisi; ama anlaşılan Gül de sahnedeki varlığını korumaktan yana; bu nedenle oyun bozucu olabilir, eğer Erdoğan özen göstermezse…
_____________________________________________________
* Bu çerçevede, Erdoğan’la ‘gayrimilli’ Anayasa Mahkemesi başlığını taşıyan dünkü yazım okunabilir.
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024