Hasan CEMAL
‘Gezi ruhu’nu düşman gören…
Etek boyuyla uğraşan…
Kızlarla erkeklerin nasıl oturup kalkacaklarına, nasıl eğleneceklerine karışan…
Hayata kendisi gibi bakmayanları sevmeyen…
Sigara, içki konusunda fetva veren…
Ailelerin çocuk sayısıyla ilgili olarak ahkâm kesen…
Farklı hayat tarzlarını görmeye tahammülü olmayan…
Farklı düşünenleri düşman gibi, darbeci gibi gören…
Her taşın altında kumpas, darbe gören…
Gazeteci hakkında bir haberden dolayı müebbet hapis isteyen…
"Gazeteci gazete yapar, siyasetçi de siyaset, kimse kimsenin işine karışmasın" sözünden nefret eden…
Eleştiriye tahammülü olmayan…
Hukuk devleti diyen işadamını vatan haini ilan eden…
Faizi indirmeyen merkez bankacısına satılmış diyen…
İfade özgürlüğünü çiğneyen kararları iptal eden yüksek yargıcı hain ilan eden…
Telefonla haber attıran…
Telefonla gazeteci kovduran...
Telefonla gazete patronu azarlayan, ağlatan...
Telefonla TV programı sansürleyen...
Telefonla köşe yazarını işinden eden...
Meydanlarda gazeteci yuhalatan... Meydanlarda gazeteci tehdit eden...
Kendisine ancak hoşlandığı soruları soran ‘yandaş gazetecileri’ huzura kabul eden...
Twitter’ı kapattıran...
YouTube’u kapattıran...
Sosyal medyayı ‘baş belası’ ilan eden...
İnternetin dilini kesmek için yasal düzenlemeler yapan...
Kürt sorunu yoktur, diyen…
Çözüm sürecini tıkayan…
‘Çözüm süreci’nden eskinin savaş söylemine dönen…
Dağıttığı devlet ihalelerinden sağlanan paylarla kendi ‘havuz medyası’nı yaratan...
Medyada genel yayın yönetmenlerine, köşe yazarlarına, ana haber politikalarına kadar temel konularda ‘son söz’ hakkını kullanan…
Sevmediği medya patronlarına karşı yasaları boşlayarak acımasız vergi denetlemelerine, acımasız vergi cezalarına başvuran…
Vergi ve ihaleyi, başta medya patronları olmak üzere, büyük iş dünyasını yola getirmek için kullanan…
Her şeyi kendine tabi kılmak isteyen…
Kendisine biat etmeyeni düşman gören…
Bir büyük iş adamı hakkındaki beraat kararını bozdurması için kendi Adalet Bakanı’nı Yargıtay nezdinde devreye sokan...
Danıştay Başkanlığı seçimine müdahale ederek, kendi istediği adayın başkan olmasını sağlayan...
Üniversitede rektör seçimlerine doğrudan karışan...
Bir büyük devlet ihalesini hoşlanmadığı bir gruptan alıp bir başka gruba verdiren…
“Kırın kapısını alın o gazeteciyi içeri... Savcı mırın kırın mı etti, onu da atın içeri...” diye İstanbul Valisi’ne emir buyurabilen Başbakanlık Müsteşarı’nı İçişleri Bakanı yapan...
“O gazetecinin sitesini kapatın! Mahkeme kararı mı yok?.. Yaa kardeşim, biz yasa yapan yeriz, gerekirse hangi yasa yapılıyorsa onu yapar, sizin yaptığınızı suç olmaktan çıkarırız. Koca yüzde 50 oy almış bir partinin iradesini söylüyorum ben. Boş ver, affedersin siktir et gerisini...” diyebilen, hukuk devletini bu kadar hiçe sayabilen Başbakanlık Müsteşarı’nı İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturtan...
“O polisleri derhal açığa alın, uzaklaştırın. Sabaha bırakmak mı?.. Onlar ifade mifade aldılar, o zaman bir anlamı kalmaz. Hemen toplayın, bir saat içinde yapın geçin. Ondan sonrasını siz buraya bırakın, yasa ne lazımsa çıkar kardeşim” diyerek İstanbul Valisi’ne talimat yağdıran müsteşarını İçişleri Bakanı yapan...
Kamunun hesap kitap işlerine dair Sayıştay raporlarını Meclis denetiminden kaçıran...
İhale yasasını bilmem kaç kere değiştirten…
Yolsuzluk, rüşvet dosyalarını kapatmak için ‘paralel darbe’yi icat eden…
Yolsuzluk, rüşvet dosyalarının üstünü örtebilmek için darbecilerle işbirliği yapan…
Yolsuzluk, rüşvet dosyalarını kapatmak için yargıçları, hâkimleri, polisleri bir anda görevlerinden uçuran...
Savcı talimatı dinlemeyen polislerle ‘polis devleti’nin yolunda adımlar atan...
Kararlarından dolayı yargıç tutuklatan…
Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet dosyalarının üstünü örtmek için, soruşturmaları karartmak için Adli Kolluk Yönetmeliği’ni anayasaya aykırı olarak değiştirten...
Hukukun üstünlüğü açısından 2010 yılı anayasa değişikliği referandumundan kilit kurum olarak çıkan HSYK’yı teslim almak için, “Yanılmışız!” diyerek ek yasal düzenlemeler yapan, adımlar atan...
Ayakkabı kutularından, yatak odalarından etrafa saçılan milyon dolarlarla bakanlarına kadar uzanan dosyalara ilişkin fezlekeleri kamuoyundan saklamak için her türlü oyunu sergileyen...
‘Paralel darbe’ diye diye ‘kendi darbesi’ni yapan...
MİT Kanunu'yla bir yandan Baasvari ‘muhaberat devleti’nin kapısını açarken, diğer yandan kendi ‘darbesi’ni gün geçtikçe derinleştiren...
Kısacası, yargı bağımsızlığını yerle bir eden…
Kuvvetler ayrılığını hiçe sayan...
“Affedersiniz Ermeni” diyen…
“Affedersiniz Rum” diyen…
Alevi inancını dışlayan…
İstanbul’da, sinagogların önünde Hitler tişörtlü adamların zuhur etmesine kadar varan bir Yahudi düşmanlığı, bir anti-semitizm dalgasının simsiyah kabarmasına dili ve söylemiyle verimli zemin hazırlayan...
Daha 15 yaşındayken, protesto eylemlerinin kıyısında hayata veda eden Berkin Elvan’ın acılı anası Gülsüm Elvan’ı meydanlarda yuhalatabilecek kadar duyarsızlaşan...
Toplumu böylesine kutuplaştıran, cepheleştiren...
Sürekli nefret suçu işleyen...
Ayrımcılığı besleyen...
Demokrasiyi demokrasi yapan değerlere sırtını dönen...
Sadece sandıktan çıkan çoğunluğu demokrasi sanan...
Sandıktan çıkan çoğunlukla, demokrasilerde yargının teslim alınamayacağını, kuvvetler ayrılığının hiçe sayılamayacağını, ifade özgürlüğünün tepelenemeyeceğini, özgür medyanın yok edilemeyeceğini, sivil toplumun fethedilemeyeceğini, yani demokratik değerlere dokunulamayacağını bilmeyen...
Yüzünü Batı’dan Doğu’ya çeviren...
‘Askeri vesayet’ten ‘sivil despotluk’a geçişi ‘yeni Türkiye’ diye, ‘halk ihtilali’ diye yutturabileceğini sanan…
‘Tek adamlık’ yolundaki, ‘Ben yaptım oldu düzeni’ ya da ‘Erdoğan devleti’ yolundaki yürüyüşünü devam ettirebileceğini sanan…
Yüzde 10 seçim barajı, YÖK, MGK, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Genelkurmay'ın Savunma Bakanlığı'na değil Başbakanlığa karşı sorumlu olması gibi 12 Eylül askeri yönetiminin kurumlarına sahip çıkan…
Güç zehirlenmesini dolu dolu yaşayan…
İktidar kibirini hiç elden bırakmayan…
George Orwell’ın “Özgürlük başkalarının duymak istemedikleri şeyleri söyleyebilmektir” sözünün kıyısından köşesinden geçmemiş olan…
Mario Vargas Llosa’nın şu sözlerinden muhtemelen habersiz yaşayan:
Yazarın içinde bulunduğu durum her zaman başkaldırıdır.
Şeytanın avukatı rolüdür.
Toplumda, dün ve bugün olduğu gibi hayır diyerek… Başkaldırarak…
Farklı düşünme hakkımızın tanınmasını talep ederek...
Dogmanın, sansürün ve keyfiliğin, ilerleme ve insan onurunun ölümcül düşmanları olduklarını göstererek...
Yola devam edeceğiz!
Son söze gelince:
Pazar günü oyum HDP’ye, Erdoğan’a hayır demek için!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024