Hayko BAĞDAT

Hayko BAĞDAT
Hayko BAĞDAT
Tüm Yazıları
Açın MİT’in önünü
17.04.2014
2365

MİT Yasası ile ilgili tartışmalar tüm hızıyla sürüyor. Yerel seçimlerden alınan güçle bu yasanın hayata geçirilmesi için iktidar fena hâlde bastırıyor.

 

Burhan Kuzupazar günü gece saatlerinde attığı bir tweet ile “MİT kanunu bu hafta çıkınca içeride ve dışarıda bu ülkeye ihanet eden vatan hainlerinin inlerine kadar girilecek ve gereken yapılacak” diyerek biz sıradan fanilere müjdesini vermiş bulundu.

 

Kim bu vatan hainleri?

 

Sadece Cemaat mi kastediliyor?

 

Gezi eylemcileri iktidarın gözünde çok mu vatansever?

 

Çevre hassasiyetlerini dile getirerek AKP’nin çılgın projelerine itiraz eden sivil toplum örgütleri hangi kapsama giriyor?

 

Yabancı sermaye ürkebilir” dediği için Başbakan’ın vatanı satmakla suçladığı

TÜSİAD hangi kategoride?

 

1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak için ısrarcı olan işçi sendikaları temsilcileri nasıl adamlar mesela?

 

İnternet yasaklarına karşı evrensel hukuk normlarını ölçü alarak karar veren yüksek yargı hâkimleri, cübbeleri üzerlerinde kaldığı sürece şüpheli durumda olabilirler mi?

 

Özerklik için çaba gösteren Kürt siyasi hareketi mensupları hangi hain emellerin temsilcileri?

 

Üniversite öğrencileri, bazı savcılar, bazı polisler, bazı gazete patronları, bazı gazete yazarları, bazı politikacılar, bazı dinî önderler, bazı sanatçılar, bazı tencere tava çalan komşular vesaire vesaire.

 

AKP’ye oy vermediği için hain suçlamasına muhatap olmamış kaç kişi kaldı bu memlekette?

 

Bu insanların inleri neresi?

 

MİT, dünden farklı olarak yeni elde edeceği yetkilerle memleketi bu şer odaklarından nasıl arındıracak?

 

Kendimi ele alayım.

 

MİT, bu düzenlemeyle, benim bu memlekete zararlı bir unsur olduğuma dair şüphe duyarsa hakkımda bir soruşturma olmadığı hâlde ne gibi faaliyetlerde bulunabilir?

 

Mahkeme kararı olmadan tüm kişisel verilerime ulaşmak için telefonlarımı süresiz dinleyebilir, Facebook, Twitter hesabımı denetleyebilir, ortam dinlemesi yaparak ağzımdan çıkacak her sözü kayda alabilir.

 

Gittiğim psikologdan ruh hâlim hakkında veri talep edebilir, kan testi sonuçlarımı hastaneden alabilir, cinsel yönelimim hakkında bilgi edinebilir.

 

Adıma kayıtlı şirketin tüm ticari sırlarını elde edebilir, banka kayıtlarıma ulaşabilir, kredi kartı harcamalarımı takip edebilir.

 

Kolluk kuvveti olarak evime baskın düzenleyebilir, arama yapabilir, eşyalarıma el koyabilir, eşyalarımın arasına suç teşkil edecek malzeme koyabilir, sorguya çekebilir, “diğer ülkelerde uygulanan usuller uygulanabilir” maddesine dayanarak beni konuşturmak için ilginç yöntemler geliştirebilir.

 

Peki, diyelim ki ben bu uygulamalar esnasında insan haklarına aykırı bir muameleye tabi tutuldum ve şikâyetçi oldum.

 

MİT mensubu yaptığı eylemlerin “görev dâhilinde” olduğunu beyan ederse yargılanmadan muaf tutulacak.

 

Peki, bu “görev dâhilinde hizmet” anlayışı neleri kapsıyor?

 

Mesela Hrant Dink’i tehdit eden MUT personeline bu yeni düzenlemeyle hukuk karşısında soru sorabilir miyiz?

 

Serap’ı otobüste molotofkokteyli ile yakarak öldüren MİT’çi bu eylemi özel hobisi olarak mı gerçekleştirdi?

 

Vatan hainlerine karşı yapılacak operasyonlar esnasında görev ile suç arasındaki çizgi nedir?

 

Hainlik ile muhaliflik arasındaki nüans ne?

 

Yeni yasayla Milli İstihbarat Koordinasyonu adı altında bir yapı oluşturulacak ve tüm istihbarat kurumları tek çatı altında toplanacak.

 

Türkiye’de güvenlik adına stratejiyi MGK belirler ve kararları tavsiye niteliğindedir.

 

MİKK’in (Milli İstihbarat Koordinasyonu Kurulu) alacağı kararlar ise uygulanması zorunlu hâle getiriliyor ve koordinasyonun başına başbakan veya bir bakanın geçmesi öngörülüyor.

 

Peki, bu kurumun bağlı bulunduğu siyasi otorite hakkında istihbarat gerekirse bunu kim gerçekleştirecek?

 

İstihbarat kurumunu denetleyebilecek devlet içinde geriye hangi kurum kalıyor?

Sizin anlayacağınız, Kuzu haklı.

 

Bu yasayla biz hainlerin inlerine girmeleri için önlerinde hiçbir mani kalmıyor.

 

Fakat böyle bir düzenin olduğu ülkelere de medeni dünyada “demokratik ülke” denmiyor.

 

Bu düzenlemeleri savunan gazeteci kılıklı palyaçolara da “aydın” denmiyor.

 

(Yazı için hukuki maddeler hakkında destek aldığım Avukat Sebu Aslangil’e teşekkür.)

 

[email protected]

Twitter:@haykobagdat

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar