Hüseyin GÜLERCE
Başbakan Erdoğan, önceki gün bir soru üzerine Adalet Bakanlığı'nın, sadece CMK'nın 250. maddesiyle ilgili değil, dört paket olarak bir yasa değişikliği çalışması yaptığını açıkladı.
Erdoğan bu açıklamayı, bir gazetecinin; "Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım bir açıklama yaptı. CMK'nın 250. maddesinde bir değişiklikle ilgili sizin bir talimatınız olduğunu açıkladı. Bu maddenin değişmesiyle, Balyoz, KCK ve başka davalardan 800 kişinin tahliye edileceği öngörülüyor. Bununla ilgili düşünceniz nedir? 250. maddeyle ilgili herhangi bir değişiklik var mı?" sorusu üzerine yaptı.
Devam eden Ergenekon, Balyoz ve KCK davaları ile ilgili olarak, bir süredir yargılamaların uzadığı, uzun tutukluluk sürelerinin adaleti zedelediği konusunda giderek artan bir eleştiri var. Hukuk açısından bu eleştiriler yerindedir. Darbe teşebbüsü iddiasıyla yargılananların hangileri suçludur, ne kadar suçludur bu, yargılama sonucunda belli olacaktır. Tutuklu sanıkları peşinen suçlu ilan etmek, yargısız infaz yapmak, rövanşist duygularla hareket etmek elbette kabul edilemez.
Ancak, devam eden darbe teşebbüsü davalarından, 12 Eylül yargılamasından, 28 Şubat soruşturmasından ciddi rahatsızlık duyan, bu davaları ve soruşturmaları itibarsızlaştırmak, akamete uğratmak, kamuoyunun kafasını karıştırmak için direnen çok ciddi bir medya gayreti, baro destekli ulusalcı engelleme çabaları ve siyasî baskılar var. Üstüne üstlük, Balyoz tutuklusu iki muvazzaf amiralin gazetemizde yer alan ses kayıtlarında "Yasa hazırlığı varmış, bir seneye kalmaz çıkarız..." demeleri manidardır... Ayrıca, "iç savaştan, ekonomik kriz çıkartmaktan ve çoluk çocuğa kadar imhadan" söz edilen kin ve nefret dolu "intikam hazırlığı"na dair ifadeler, silahlı kuvvetler içindeki cuntaların varlığına dair endişeleri devam ettiriyor. Cuntacı zihniyetin bırakın ders almayı ve pişmanlık duymayı, ne kadar bilendiklerini, nasıl bir gözü dönmüşlük içinde kıvrandıklarını görüyoruz.
Darbe yargılamaları ile darbeler dönemi kapanmaz. 27 Mayıs 1960 darbesiyle varlığı TSK bünyesinde bir ur gibi devam eden cuntalar, bir anda ortadan kalkmaz. Şimdi soru şudur: TSK bünyesindeki cuntacı yapı bitmiş midir, yoksa geri çekilmek, ya da sessizliğe bürünmek suretiyle varlığını devam mı ettirmektedir?
Sayın Başbakan'ın sözünü ettiği yasa hazırlıkları, bu cuntaya, vesayetçilere cesaret ve imkân verecek şekilde çıkarsa, referandumdaki yüzde 58 evet iradesiyle desteklenen demokratikleşme çabaları, başta AK Parti yönetimi, herkes bilmelidir ki zaafa uğrayacaktır. Nitekim Milli Savunma Bakanlığı'nın asker bürokratlarının, söz konusu yasa hazırlıklarında Balyoz sanıkları için devrede olduklarına dair haberler var. Bu haberlere göre, 2010 Yüksek Askerî Şûrası'nda, Balyoz davası sanıklarının terfisiyle ilgili Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı ile ters düşen raporun sahibi olan asker bürokratlar, bu defa da ince ayarlı bir tasarı hazırlıyorlar. Ve bu tasarının, Milli Savunma Bakanlığı'nın fikriymiş gibi TBMM'deki ilgili komisyona gönderileceği ileri sürülüyor. Ben şu saatten sonra, AK Parti'nin hafıza kaybına uğrayıp bir gevşeme ile boşluğa düşeceğine katiyen ihtimal vermem. Ama cuntacılık mahareti nedir diye merak edenlere, gazetemizde günlerdir yayımlanan 27 Mayıs'ın Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun'un hatıralarını dikkatlice okumalarını tavsiye ederim.
Cuntacılık kirli, hastalıklı bir kandır ve askerin bünyesinde dolaştığı sürece, millet bünyesini ne zaman, nereden ve nasıl sarsacağı tahmin edilemez. Evet, demokratikleşme ile ilgili önemli adımlar atılıyor ama vesayet rejimini ortadan kaldıracak kalıcı değişiklikler henüz olmadı. Ters bir rüzgâr, olağanüstü bir hal, sinmiş görünen derin yapıyı karşımıza yeniden dikiverir. Provokasyonlar, yeniden faili meçhul cinayetler, üniversitelerde anarşi ve hortlayan bir kaos, mevcut iktidarı hazırlıksız yakalayabilir. Su uyur, cuntacılar uyumaz...
Yazarlar
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019