İbrahim Kahveci
Net olarak söylüyorum ama çok net: Kimse bu yönetimden bir çözüm vs beklemesin. Hatta bugünkü fakirliğe bile şükredin. Çünkü bu yönetim sürdüğü sürece işler giderek daha da kötüleşecek.
Bu sözümü hesapsız kitapsız bir şekilde söylemiyorum. İşin felsefesi ve matematiği içerisinde söylüyorum.
Hatta dün bahsettim biraz: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu sonrası konuşmasının ne iktisat bilmi ile alakası vardı ne ülkedeki rakamlarla.
Bakınız “faiz düşürdük ve faizleri düşürmeye devam edeceğiz” dedi. İki gün önce “Aslında dünya düz” yazımda grafiği de verdim. Düşen ve/veya düşürülen sadece Merkez Bankası’nın dandik faizi oldu. Piyasada faizler düşmediği gibi tam tersine yükseldi.
Hatta son günlerde kredi faizleri yeniden ve çok hızlı yükselerek yüzde 40-45’lere bile çıktı. Düşen faiz diye bir şey yok; tekrar edeyim: Düşen faiz diye bir şey yok...
Bankaların bilançolarından da bunu çok net görüyoruz. Ama ısrarla gerçek olmayan bir şey söylenip duruluyor. Sanırım gerçekleri kabullenmek istemedikleri için o gerçek rakamları da görmek istemiyorlar.
***
Gerçeği gör(e)mezsen nasıl çözüm bulacaksın? İşin en kilit noktası burası. Gerçekleri görmedikleri için çözüm de üretemezler. O nedenle diyorum: Fakirliğine şükredin çünkü gittikçe daha da fakirleşeceksiniz.
***
Mucize buluş diye sundukları KKM sistemine bakın mesela. 08 Nisan haftası dolar kuru 14,75 liraydı ve hesaplarda 729 milyar lira vardı. O günden bugüne 2 ayda dolar kuru %16,62 artış gösterdi. Bu iki aylık artış oranı yıllık yüzde 151’lik artışa karşılık geliyor.
Sadece son 2 ayda yıllık yüzde 150 fiili faiz veriyoruz demektir. Veya bir başka ifade ile söyleyelim Sadece son 2 aylık kur artışı KKM hesabında 97 milyar lira kamu maliyeti oluşturdu. Şu sıralar KKM’nin kamuya toplam maliyetinin 150 milyar lira civarında olduğunu düşünebiliyor musunuz?
Biz bu yola nasıl ve neden çıkmıştık? Geçen yıl tüm TL kredilerinden tüm bankaların aldığı 530 milyar lira faizden 50-100 milyar tasarruf edelim diye. Şimdi sadece kamu kendisinin olmayan hesaplara yıllık %150 faiz ödeme noktasına geldi.
Siz hangi faiz indiriminden bahsediyorsunuz!
***
150 milyar lira az para mı? Tüm çiftçilere yılda 30 milyar lira verdiğimize göre 150 milyar lirayı düşünün.
Bunu bir de kimin aldığına bakın. Parası olanlar bu parayı alacaklar. Hatta bu parası olanların 600 bini milyoner ve mevduatın yüzde 63,5’i bunlara ait. İşte onlara bu parayı fakirler ödeyecek.
Şükredin ki henüz bu mevduat toplam mevduatın 1/6’sı düzeyinde. Zaman ilerledikçe fakirden zengine servet transferi daha da hızlanacak. O nedenle de gittikçe fakirleşeceğimizi söyleyebilirim. (Birçok nedenden biri de budur)
KONUT VE KİRA ÇÖZÜMÜ
Sorunlara çözüm bulamadıklarının bir başka göstergesi de kira artışına getirilen yüzde 25’lik sınırlama.
Bu çözüm hakkaniyet içeriyor mu? Sorunu çözecek mi? Kalıcı çözüm olabilecek mi?
Hiç ama hiç sanmıyorum.
Bakınız ülkemizde konut sorunu aslında yok. Hatta Suriyeli misafirlerimize rağmen yok.
Ama şimdi var.
Yapılması gereken ilk acil önlemin yabancılara konut satışı ve kiralanmasında özel izinle sınırlama getirilmesidir. (Bunu aylar öncesi yazdım)
Konut sorunu kalıcı çözüm ise vergilendirmede yatıyor. Bunu da yıllar ama yıllar önce defalarca yazdım.
İki tür vergilendirme gerekir: 1- Boş konut vergisi ve 2- Artan oranlı emlak vergisi.
İhtiyaç sahibinden çok cüzi alınacak vergiyi 3-5 konut sonrası ciddi şekilde artan oranlı yaptığınızda hakkaniyete uygun vergilendirme yapmış olursunuz. Hatta 10 konut sonrasının kira geliri bile o vergiyi karşılayamayacak seviyede olmalı ki, kimse bir başkasının barınma hakkını servet birikimi yapamasın.
Bugün getirilen kira sınırlaması aslında haksız bir vergilendirmedir. 2 evi kiraya vermiş olanla 200 evi kiraya vermiş olan aynı oranda cezalandırılmış olmaktadır. Ve kalıcı bir çözüm de sunmuyor.
***
Son not: Rahmetli Adnan Kahveci “Bir ülkede yöneticiler zengin olursa halk fakir olur” demişti. O nedenle ölçünüz bellidir. Başka söze gerek var mı?
Halinize şükredin.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.12.2025
26.12.2025
24.12.2025
22.12.2025
18.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
11.12.2025
9.12.2025
8.12.2025