İbrahim Kiras
İktidarın seçim yasasında yapmaya niyetlendiği düzenlemeyi yalnızca partilerin milletvekili sayılarını etkileyecek bir girişimden ibaret görmek yanlış olur. Bir önceki milletvekili seçiminin sonuçları üzerinden yapılan projeksiyonlar yeni düzenleme ile iktidar ortakları ak parti ile MHP’nin meclisteki sandalye sayısını arttıracak bir sonucun çıkabileceğini gösteriyor. Ayrıca HDP’nin de çıkaracağı vekil sayısı artıyor bu yeni sisteme göre.
Elbette bütün bunlar ancak önümüzdeki seçimde bir önceki seçimdekine benzer bir oy dağılımının oluşması halinde mümkün. Ancak daha önemlisi, bugünkü Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde meclisteki aritmetik eskisi gibi önem taşımıyor. Çünkü hükümeti kimin kuracağını meclisteki sandalye dağılımı belirlemiyor artık. Milletvekillerinin bakanları denetleme yetkisi yok, hükümetin meclisten güvenoyu alma şartı yok, gensoru kurumu yok.
Meclis çoğunluğu yalnızca seçim kararı alınmasında ve bir de bugünkü seçim yasası değişikliği gibi konularda işe yarayabiliyor. Gerçi birçok başka konuda olduğu gibi seçim yasasında istenen düzenlemeleri yapmak için de cumhurbaşkanlığı kararı çıkarılabilirdi. Bunun önünde fiili bir engel yok. Ancak nasıl olsa Meclis çoğunluğu mevcut olduğu için siyaseten hoş karşılanmayacak bu yöntemin kullanılmasına ihtiyaç olmadı.
Bugünkü sistemde önemli olan cumhurbaşkanın kim olacağı. Bu makamda oturacak kişi seçildikten sonra diğer makamların ve kurumların önemi de işlevi de pek kalmıyor. Dolayısıyla bugünlerde attıkları hiçbir adımda iktidar partileri için cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmanın dışında bir siyasi amaç söz konusu olamaz.
***
Peki, öyleyse niye gerek duyuldu seçim yasasındaki bu ince düzenlemeye? Bu sorunun da cevabı aynı: cumhurbaşkanlığı seçiminde bugünkü iktidara avantaj kazandırmak için. Dikkat edilirse seçim sisteminde maharetli bir mühendislik çabasıyla yeniden düzenlenen hususlar esas itibarıyla ittifaklarla ilgili.
Buna göre, ittifak içinde yer alan partilerin kazanacağı milletvekili sayısı, ittifak yokmuş gibi hesaplanacak. Dolayısıyla nispeten düşük oy oranına sahip partilerin milletvekili çıkarmaları engellenmiş olacak. İttifak partilerinin aldığı oyların ittifakın diğer ortaklarına faydası olmayacak. Bunun anlamı seçim sisteminden ittifak seçeneğinin pratikte kaldırılmasıdır.
İktidar partilerinin bu düzenlemeye niye ihtiyaç duydukları da biliniyor: 2018 seçiminde AK Parti ile MHP birlikteliğini temin etmek üzere yapılan yasal değişiklikle ihdas edilen ittifak kurumu bilahare iktidarın aleyhinde sonuçlanan bir işleyişe sebep olmuştu. İktidarın öngörmediği bir gelişmeyle ideolojik olarak birbirinden uzak görülen CHP ve İYİ Parti bir muhalefet İttifakı oluşturmuştu. DP’nin resmen, SP’nin de fiilen ortak olduğu Millet İttifakı özellikle yerel seçimlerde büyük bir başarıya imza attı.
Bu tarihten sonra siyaset sahnesine çıkan Gelecek ve DEVA partileri ise geçtiğimiz haftalarda parlamenter rejime dönüş deklarasyonuna imza atan ‘altı parti’ içinde yer alıyorlar artık.
Bu altı partinin önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimine ortak adayla gitme niyetleri sır değil. Seçim sistemindeki yeni düzenlemenin amacı işte bunu engellemek.
Nasıl engellenecek altı partinin ortak hareketi? Özellikle yeni kurulan ve oy oranları barajın altında olduğu düşünülen partilerin beklendiği şekilde Millet ittifakına dahil olmak yerine üçüncü bir oluşum içinde seçime gitmeyi kendileri açısından daha kazançlı görmeleriyle.
Ülke barajının yüzde 7’ye düşürülmesinin başka bir anlamı da yok. MHP oyları yüzde 10 barajının altında kaldı, onun için baraj düşürüldü iddiası zayıf bir açıklama. Çünkü MHP’nin cumhur ittifakından ayrılma ihtimali olmadığına göre buna ihtiyacı da yok. Öyleyse yüzde 7’nin hikmeti ne? Bu sorunun cevabını bizzat iktidar mensupları yayıyorlar: Anketlerde oy oranları yüzde 3’ler seviyesinde görünen Gelecek ve DEVA’yı belki Saadet Partisiyle beraber bir üçüncü oluşuma teşvik etmek. Yani CHP veya İYİ Parti listesinde yer almak istemeyeceği düşünülen bu kadroların başka bir partinin çatısı altında beraberce seçime girmelerini sağlamak. Böylece muhalefet bloku bölünecek bu hesaba göre. İki ayrı muhalif ittifakın iki ayrı cumhurbaşkanı adayıyla seçime katılması da bekleneceğine göre Cumhur ittifakının işi kolaylaşacak.
Bu hesap Nasrettin Hoca’nın mantığını hatırlatıyor insana. Her biri diğerinden zor bunca ihtimalin gerçekleşmesine bel bağlayan bir plan olamaz yasa taslağının arkasındaki motivasyon diyeceğim ama mevcut iktidar çoktandır makulle bağlarını o kadar azalttı ki bunu da diyemiyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2025
1.05.2025
17.04.2025
15.04.2025
10.04.2025
5.04.2025
3.04.2025
20.03.2025
11.03.2025
8.03.2025