İbrahim Kiras
Son birkaç yıl içinde hepimizin cebindeki paranın değeri nerdeyse yarı yarıya azaldı. Kişi başı milli gelirimiz 12 bin dolar seviyelerinden 7 bin dolar seviyesine geriledi. Türkiye’nin GSYH’sının bu yıl 652 milyar dolar olması bekleniyor. Bu tahmin gerçekleşirse Türkiye “dünyadaki en büyük 20 ekonomi” içindeki yerini kaybedecek.
“Türkiye’yi uçuracak… Hızlı karar aldıracak… Bu kardeşinize yetkiyi verin, gerisini merak etmeyin…” diyerek halktan onayı alınan “Türk tipi” başkanlık yönetiminde ekonomideki sorunlar, çözülmeyi bırakın, katlanarak büyüdü.
Yargı kurumunun da hali ortada. Kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılması sonucunda yargı düzeni tamamen siyasallaştı… “Kanun önünde eşitlik” ilkesi fiilen uygulamadan kaldırıldı… Yargı kararlarının öngörülebilirliği kayboldu…
Siyaset yapma tarzındaki “gelişme”ler de göz kamaştırıcı: Medyada tek sesli bir yapı kuruldu… “Hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz” retoriğinin yerini “Çatlasanız da patlasanız da... Bunlar…” gibi laflar aldı… “Ne olduğunu bilmiyoruz ama kesin bir şey oldu, çünkü çaldılar…” diyerek İstanbul seçimi tekrar ettirildi.
Dış politikada, sanayide, tarımda, sağlıkta… aklınıza gelebilecek her alanda yeni sorunlar ortaya çıktı, eski sorunlar ise çözülemedi, daha da büyüdü.
***
Ama bunların hepsi için açıklama hazır: “Dış güçler saldırıyor. Ondan oluyor bunlar...”
Peki, dış güçler sana niye saldırsınlar? İşler yolunda giderken seni durdurmaya çalışmıyorlardı da şimdi ülkeyi adeta bir uçuruma doğru götürmeye çalışırken mi “dur artık” diyorlar düşmanlarımız?
Ben Türkiye’nin düşmanlarının yerinde olsam tersini yapardım herhalde. Ben “dış güç” olsam ekonomide 2023 hedefleri revize edilip 2013’te zaten ulaşılmış olan seviyenin 2023 hedefi olarak ilan edildiği bir ortamda düşmanıma saldırmaya gerek görmezdim. Ekonominin -iyi kötü- yönetilebildiği, ülkenin önünde gelişme ve kalkınma kapılarının açık olduğu zamanlarda saldırırdım.
Milleti kutuplaştırmak neredeyse resmî politika haline geldiğinde değil, vaktiyle milli birlik projeleri adı altında -doğru yanlış- birtakım işler yapılırken, mesela Kürt sorunu ve Alevi sorunu çözülmek istendiğinde saldırırdım.
İç politika malzemesi yapmak uğruna herkesle kavga çıkardığımız için milli çıkarlarımızı koruma yolunda artık yanımızda hiçbir müttefik bulamadığımızda değil, söz gelimi “komşularla sıfır sorun politikası” uygulanmak istendiğinde saldırırdım.
Ülkenin Batı dünyasıyla ilişkisi bölgesinde itibar kazandırırken kendi bölgesindeki nüfuzunun da Batı dünyasındaki değerini arttırdığı günlerde saldırırdım.
***
“Dış güç” olsaydım, günlük siyasi amaçlarla beslenip büyütülen kutuplaşma çerçevesinde yeniden islam-laiklik kavgasının içine sürüklenmeye çalışılan bir ülkeye saldırmaya gerek görmezdim.
Laik düzen içinde İslam kimliğine sahip bir kadronun iktidarda oluşu dolayısıyla Türkiye’nin Ortadoğu’daki komşuları tarafından “model ülke” olarak görüldüğü ve önünde diplomatik etki gücünü artırma fırsatları bulunduğu zaman saldırırdım.
Etrafımızda Katar dışında selam verip alabileceğimiz kimse kalmadığında değil… sözgelimi herhangi bir açılış programı davetine Avrupa’dan, Ortadoğu’dan ve Türk dünyasından liderlerin koşa koşa geldikleri zaman saldırırdım.
Avrupa Birliği adaylığı kapısı Türkiye’ye açıldığı zaman… veya İslam Konferansı Örgütünün genel sekreterliği için yapılan seçimi Türk temsilcisinin kazandığı zaman… veya Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine -Batı Avrupa grubunda en fazla oyu alarak- seçildiği zaman saldırırdım eğer “dış güç” olsaydım...
Ben Türkiye’nin düşmanı dış güçlerin yerinde olsaydım, ülkeyi yokuş aşağı götürmekte olan bir yönetime saldırmazdım. Aksine bu yoldaki “başarı”ları için destek olmaya bile çalışırdım.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
25.11.2025
11.11.2025
25.10.2025
14.10.2025
7.10.2025
2.10.2025
30.09.2025
28.09.2025
18.09.2025