İbrahim Tığlı
Türkiye 2005’ten beri başladığı Afrika açılım politikasında önemli başarılar elde etti. THY’nın sefer düzenlemediği hemen hemen bir Afrika ülkesi yok gibi. TİKA’nın birçok Afrika ülkesinde ofisi var ve kalkınma projelerini hız kesmeden devam ettiriyor. Diyanet Vakfı, Kızılay yaptıkları yardımlarla Avrupalı yardım kuruluşlarını geçtiler. Afrika ülkelerinin büyük bir bölümünde elçilikler açıldı, artık ilişkiler birebir devam ediyor.
Fakat bu açılımlar, yatırımlar, projeler maalesef yeterli değil. Henüz Türkiye yolun başında gözüküyor. ABD, Çin gibi küresel güçlerle kıyaslandığında daha mütevazi başarılarla devam ediyoruz. Türkiye’de ekonomik durumun da, bu seyir de etkisi var muhakkak. Tasarrufa bağlı olarak biraz duraklamanın da olduğu gözüküyor. Hangi Türk kuruluşu ile görüştümse Afrika’da da yapılanlarla ilgili tasarrufa gidileceğini söylüyor. Yunus Emre Enstitüsü tasarruf yapmaya başladı bile. Projeler durduruluyor, öğretmenler geri çağrılıyor.
Türkiye’nin küresel saldırganlığın etkisi ile ekonomide yaşadıkları malum. Belki Afrika’da başlamış projeler dahi duracak, yeni çalışmalara girilmeyecek. Afrika’da çalışan birçok kişi mali alanda tasarruftan dolayı geri çağrılacak, çağrılmasalar bile bütçeleri düşürülecek.
Gerçek Hayat dergisinin bu haftaki sayısında da yazdım. Çin, Afrika’da giderek yükselen bir güç oluyor. Yeni İpek Yolu bile Afrika’dan geçiyor diye. Çin, Afrika ile ilgili artık 5-10 yıllık hesaplar değil, 50-60 yıl üzerinden hesap yapmaya başladı. Etiyopya, Ruanda, Güney Afrika, Nijerya, Angola’da Çin’dekine benzer şehirler kuruluyor.
Afrika’ya Erdoğan misyonunda büyükelçiler gerekli
Geçen hafta büyükelçilik kararnameleri açıklandığında heyecanlandığımı söylemeliyim. Çünkü Afrika’ya her atanan büyükelçi aynı zamanda yeni bir başlangıçtır da. Yeni ve güçlü adımların atılması, ilişkilerin daha da güçlenmesi demek. Sudan ve Somali örneklerine bizzat şahidim. Yeni atanan büyükelçiler daha ileri götürdüler ilişkilerimizi bu ülkelerle. Başta ekonomi olmak üzere birçok alanda Türkiye’yi daha görünür kıldılar.
Şunu da söylemeliyim, Afrika’da kaldığım 7 yıl boyunca bazı büyükelçilerin devlet başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ne vizyonuna ne misyonuna sahip olmadığını da gördüm. Oysaki her büyükelçi, o ülkede cumhurbaşkanımızı temsil ediyor ve onun gibi çabalamak, gayret göstermek, mücadele etmek zorundadır. Eski monşer alışkanlıklarını bir kenara bırakıp, Türkiye için gece gündüz görevli oldukları ülkelerde çalışmak mecburiyetindeler. Artık büyükelçilik-rezidans-otel arasında geçen hayat devri, Fransız şarabına bandırılmış peynir yemek vakti bir köşede kalmıştır.
Dışişlerimiz çok köklü bir geleneğin ürünü. Her zaman bu kurumumuzun reflekslerini farklı değerlendirmek gerektiğine inandım. Ama bir sorumluluk gereği ve Afrika’da kaldığım yılların hatırına bazı tavsiyelerde bulunmayı üzerimde bir hak olduğunu düşünüyorum.
Afrika’ya gönderilecek büyükelçiler kısa süreliğine değil, en az 3-5 yıllık bir süre için gönderilmeliler. Diğer ülkelerde birçok işi evrak üzerinden yapabilirsiniz fakat Afrika’da görev yapacaksanız saha da olmak zorundasınız. Afrikalının dili ile konuşmanız, onların yediği yemekleri yemelisiniz, onlar gibi gülmeli, onlar gibi eğlenmelisiniz. “Afrika’da her şey saha da yaşanır ve ölünür”. Bu bir Afrika atasözüdür aynı zamanda. Bu kurumumuz Afrika’da görev yapacaklara yerel dili öğrenmeyi mecbur tutmalı. Eğer ilişkilerinizi sömürge dili üzerinden yapıyorsanız burada bir sorun var demektir.
Su kuyusu diplomasisinden çoklu işbirliğine geçmeliyiz
Biz Afrika’da susuzluk sorununu kuyular açarak çözemeyiz. Bazı Afrika ülkelerinde susuzluk sorunu, global çözümlerle ancak giderilebilir. Yalnız su kuyularını şu ana kadar açan kişi ve kurumları da alkışlamamız gerekli. Yeri geldiğinde bir kurtarıcı, umut oldular, yeri geldiğinde de küresel aktörlerin yüzyıllardır göz ardı ettiği insani bir duruma çare oldular. Artık su kuyusu açmak politikasını şehriler kurmak, eski birlikte inşa ettiğimiz medeniyetimizi ihya etme politikasına çevirmeliyiz.
İş adamlarınız bu yeni politikada motor güç olmalılar. Sadece kendi kazanımlarını değil Türkiye’nin de, Afrika’nın da ne kazanacaklarını düşünmeliler. Afrika’da yapılacak bir yatırımın Türkiye’ye de bir katkısı olmalı. Hem istihdam hem de geri dönüşüm açısından olmak zorunda. Özellikle Afrika’da inşaat, kimya, sağlık, ulaştırma gibi alanlarda güçlü yatırımlara ihtiyaç var. Afrika’da küçük işletmecilik devri kapanmıştır, ancak ortaklıklar kurarak büyük işlere talip olunursa ayakta kalınabilir.
Afrika’da eğitim hala büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Maarif Vakfı kurulduğu andan itibaren Afrika’da önemli işlere imza attı. FETÖ terör örgütüne ait birçok okul alındı, bunların yanı sıra yeni okullar açıldı. Artık Maarif ’in yeni hedefinin kaliteli eğitime odaklanacağını düşünüyorum. Maarif’in ülke koordinatörlerine, eğitim için Anadolu’dan gelecek öğretmenlere çok iş düşüyor. Bugün Afrika ve Türkiye için fedakârlık yapmak çabalamak günüdür. Ekonomi bazen iyiye bazen kötüye gider fakat Türkiye’nin Afrika’da yapacakları konusunda eksilme değil daha ileriye gitmek olmalıdır.
Maarif yalnız okul açmak değil, Afrika insanı ile sosyal ilişkileri geliştirmek bütünlüğü sağlamak üzerine de toplumsal projeler üretmelidir. Çünkü Afrika’da sosyal hayat eğitimle iç içedir, birini birinden ayırmak imkansızdır. Kültür merkezlerine, gençlik komplekslerine ivedilikle ihtiyaç var.
Bir Afrika başkanlığı şart!
Afrika’daki en büyük eksiğimiz koordinasyonsuzluk. Büyükelçilikler bu koordinasyonu sağlamada iş yoğunluğu nedeniyle yetersiz kalabiliyor. Afrika’ya daha fazla önem verdiğimizi göstermek ve başarılarımızı daimî hale getirmek için Cumhurbaşkanlığı’na bağlı bir Afrika başkanlığı gerekiyor. Afrika’da yapılacaklar bir başkanlık üzerinden ortak akıl üzerinden yürütülürse daha verimli sonuçlar alabiliriz.
Artık Afrika’dayız. Hem Türkiye’nin hem Afrika’nın kazanmasını istiyoruz. Afrika’ya gelirken gemileri yaktık, dönüşü yok artık bu gelişimizin. O yüzden bir vücudun tüm organları gibi hareket edip yükselen Afrika’yı gelin birlikte kuralım…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.02.2019
18.12.2018
13.11.2018
30.10.2018
16.10.2018
25.09.2018
18.09.2018
4.02.2018