İbrahim Tığlı
İki yıl önce Etiyopya Cumhurbaşkanı Malatu Teshome Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulundu, bu ziyaret sırasında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’la bir basın toplantısı düzenledi. Teshome burada basın mensuplarının gözlerine bakarak FETÖ’yü bir terör grubu kabul ettiklerini belirterek en kısa zamanda bu terör örgütüne ait Etiyopya’daki 6 okulu Maarif Vakfı’na teslim edeceklerini açıkladı.
Etiyopya Cumhurbaşkanının bu sözü Türkiye’de yankı uyandırdı. Etiyopya gibi Doğru Afrika’nın en güçlü devletlerinden birinin FETÖ okullarını teslim etmesi gerçekten manidardı. Türkiye’nin hassasiyetlerinin, tarihi ve köklü ilişkilerimizin bulunduğu Etiyopya tarafından anlaşılması sevindirici bir gelişmeydi.
Etiyopya verdiği sözü tutamadı mı?
Etiyopya Cumhurbaşkanı Türkiye’de bu sözü verdiğinde Addis Ababa’daydım. Bu sözün Etiyopya makamları tarafından çok ciddiye alınmadığını hemen fark ettim. Konuştuğumuz yetkililer bu okulların Türkiye’ye devredilmesinin zor olduğunu söylüyor, sürecin verilse bile çok uzun sürebileceğini belirtiyorlardı. Gazeteci refleksi ile aldığımız duyumlar da doğruluyor gibiydi okulları vermeyeceklerini.
Peki Cumhurbaşkanı bu sözü Türkiye’de niye vermişti? Türkiye’nin darbe sonrasında reflekslerini iyi bilen Etiyopya hükümeti bir şekilde durumu idare etmek istiyor gibiydi. Fakat buna rağmen okulların verileceği umudunu taşıyorduk. Belki de gönlümüzden geçen acilen okulların Maarif’e devredileceğine inanmaktı.
Etiyopya Cumhurbaşkanının verdiği söz, Etiyopya yetkililerince anlaşılmadı veya ihmal edildi. Çünkü Etiyopya hükümetinin Cumhurbaşkanı gibi düşünmediği görüldü. Ziyaretten yaklaşık 2 yıl geçmesine rağmen bu okullar verilmedi, devredilmedi veya el konulmadı.
Fakat burada eski Etiyopya Başbakanı Hailemariam Deselagn’ın hakkını da vermek lazım. Bu ziyaretten bir ay sonra Etiyopya Başbakanı ilgili birimlere bir talimat gönderip FETÖ’nün terör örgütü olduğunu bildirerek Maarif’e devredilmesi talimatını verdi. Başta Mili Eğitim Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıklar bu talimatı yerine getirmediler. Oysaki Etiyopya’da Başbakanın verdiği talimatın bakanların uygulamaması söz konusu dahi olamazdı. Etiyopya’nın diğer Afrika ülkelerinden en önemli farkı, köklü bir bürokrasi ve hukuk geleneğine sahip olmasıydı.
Başbakanın talimatından sonra FETÖ’ye ait okulların, Almanlara satıldığı iddia edildi. Oysaki bu okullar Etiyopya kanunlarına göre bir vakıf tarafından kurulmuştu ve vakfa ait okullar şirkete devredilemezdi. İlginçtir O günlerde Türkiye ile Almanya arasında da bir kriz yaşanıyordu. Bu Ali Cengiz oyununa köklü bir geleneği olan Etiyopya makamları nasıl müsaade etmişti.
Etiyopya’da başta eski Eğitim Bakanı olmak üzere Başbakanın talimatının yerine getirmemesinin nedeni olarak Bakanın çocuklarının bu okullarda eğitim gördüğü iddiası gösterildi. Oysaki Etiyopya için eski Eğitim bakanının çocuğunun bu okullarda eğitim görmesi mi önemli yoksa bir terör örgütünün tarihi köklü bağları bulunan Etiyopya-Türkiye ilişkilerini mi bozulması önemliydi?
Öz eleştiri yapalım mı?
Öncelikle Etiyopya Cumhurbaşkanın Türkiye’deki açıklamasından sonra Maarif Vakfı, konunun ciddiyetini görüp hemen bir koordinatör atadı. Koordinatörün gece gündüz okulların alınması için gayret gösterdiğine şahit oldum. Fakat Etiyopyalı ilgililer, Maarif Vakfı’nın temsilcisine gereken desteği vermediler. Özellikle konunun tarafları Maarif koordinatörüne randevu dahi vermekten çekindiler.
Bürokratik engelleri çıkaran Etiyopyalıların FETÖ’cülerle olan yakın ilişkileri de çok yakında kamuoyuna malum olacak diye düşünüyorum, bunun da altını çizmekte fayda var.
Maarif, çalışmalarını sürdürüp Etiyopya’da kurulumunu ve lisans alma çalışmalarını tamamladı. Lisans alınması ve Maarif’in kurulması bile Cumhurbaşkanın Türkiye’deki açıklamasından yaklaşık 1.5 sene sonraya denk geldi.
Bazıları bu okulların devredilmesinin Erdoğan’ın kişisel sorunu olduğunu, onun uğraşması gerektiğini düşündü hain darbe girişimine, üstümüzden bomba yağmasına rağmen. Fakat Maarif Vakfı öyle düşünmedi. Maarif Vakfı’nın temsilcileri büyük bir özveri ile adım adım zafere ulaşmaya Erdoğan’ın misyonunu gerçekleştirmeye çalıştılar. Oysaki hain darbe girişimin failleri ile mücadele topyekûn bir mücadeleydi. Fert olarak, iş adamları olarak kurumlar olarak bu mücadelenin bir parçası olunmalıydı.
Maarif ’in yeni temsilcisi de diğer eski koordinatörlerin duyarlılığına sahip. Büyük bir özveri ile okulların devredilmesi için mücadele ediyor, bazı engellemelere rağmen. Bu okulların en kısa sürede Maarif’e verileceğini düşünüyorum, belki yarın belki yarından da yakın. Fakat bu gayrette Maarif’in verdiği mücadelenin değeri hep hatırlanacak.
Abiy Ahmed liderliğindeki yeni Etiyopya hükümeti 3-4 ayda ülkenin kaderini değiştirecek önemli başarılara imza attı. Bu hükümet yolsuzluklarla, keyfi illegal uygulamalara karşı hassas. Türkiye’nin Etiyopya için öneminin farkında olan Başbakan Abiy Ahmed, ülkenin diğer sorunlarını çözdüğü gibi FETÖ okulların devredilmesi işini de çözecek. Çünkü Abiy Ahmed halkını düşünen, ülkesinin menfaatleri için çalışan bir lider izlenimi veriyor.
Etiyopya Cumhurbaşkanı Türkiye’de şimdi yine söz verecek mi?
Etiyopya Cumhurbaşkanı bugün onur konuğu olarak Afrika Forumu’na katılmak için Türkiye’ye geliyor. Kendisi her zamanki gibi Türk makamları tarafından en güzel şekilde karşılanacak. Belki Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşecek belki de basın toplantısı düzenleyecek. Acaba Cumhurbaşkanımız veya basın mensupları kendisine “Neden hala bu FETÖ okullarını Maarif’e söz verdiğiniz halde devretmediniz?” diye sorarsa ne cevap verecek?
Sadece Türk iş insanlarımızın, zorluklara rağmen yaptıkları yatırımı mı anlatacak? TİKA’nın dünyanın her yerinde olduğu gibi Etiyopya’daki yaptığı devasa projelerden mi bahsedecek? THY’nın her gün Türkiye ile Etiyopya arasında yolcu trafiği kurduğunu mu söyleyecek? Bunları söylemesi de önemli fakat daha da önemlisi verdiği sözü hatırlayarak ne zaman artık bu okulların devredileceğini gözlerimize bakarak açıklaması. Çünkü biz Türkiye olarak, onurlu ve haklıyız, biz söz verdiğimizde tutarız aynısını da karşımızdakinden bekleriz!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.02.2019
18.12.2018
13.11.2018
30.10.2018
16.10.2018
25.09.2018
18.09.2018
4.02.2018