İbrahim Tığlı
Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, Suriye’ye kısa süren bir ziyarette bulundu. Ömer el-Beşir, 2011’de Suriye’de iç savaşın başladığı günden beri Şam’ı ziyaret eden ilk Arap lider oldu.
Sudan Haber Ajansı (SUNA), ziyarette öne çıkan başlıkların iki ülke arasındaki karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesi, bölgedeki gelişmelerin ele alınması şeklinde olduğunu bildirdi. Fakat bu görüşmenin söylenenden daha uzun sürdüğü ve birçok konunun ele alındığı daha sonra ortaya çıkacaktır. Bu ziyaretin sadece Sudan adına yapılmadığı çok açık. Beşir’in Suudi Arabistan’ın bilgisi dâhilinde Suriye iç savaşında yeni roller kapmaya çalışan Arap ülkeleri adına da orda olduğu bir gerçek.
Beşir bu ziyaretle her şeyden önce diğer Arap ülkelerinin Esed’e yaklaşımlarını kırıyor ve Arap ülkeleri ile Suriye arasında yeni bir ilişki döneminin başladığını haber veriyor. Artık Sudan’ın başlattığı bu çizgi devam edecek ve Beşşar Esed’in meşruluğu Arap liderler tarafından sorgulanmayacak. Beşir’in de ilgilendiği zaten Esed’in meşru bir lider olup olmaması ya da halkına savaş açarak yüzbinlerce insanı öldürmesi değil. Zaten kendisi hakkında da benzer bir katliamı Darfur’da gerçekleştirdiğine dair suçlamalar yapılarak Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yargılama kararı çıkarıldı.
Türkiye’de, Esed yanlısı olan çevrelerin Beşir’e düşmanlığı gibi tuhaf bir yaklaşımları vardır. Beşir’in Türkiye’ye gelmesine dahi karşı çıkan bu çevreler, hükümetin Beşir’le diyalog kurmaması gerektiğini belirtirler. Aslında Arap liderlerin birbirinden çok farkı yoktur, halklarından çok kendi yönetimlerini ayakta tutmak için mücadele ederler, çünkü kendilerine serbest seçimlerle oy vermeyen halkın onlar için bir değeri de yoktur. Onlar halklarına hesap vermezler, hesap verdikleri yerler bellidir; Suudi Arabistan örneğinde görüldüğü gibi.
Beşir’in bu ziyaretle kendisini iyice Arap davasına kaptırdığı görünüyor. Suriye’nin zayıflatılması ile Arap davasının zayıflatılmasının aynı anlama geldiğini belirterek iç savaşa rağmen yönetimin Arap ilkelerine bağlı kaldığını savunuyor. ABD’nin Irak işgali ile “Arap ilkeleri”nin kalıp kalmadığını unutmuşa benziyor.
Bu ziyaret öncelikle Suudi Arabistan’ın bilgisi dahilinde gerçekleşmiştir. Zaten Suudi Arabistan’ın bilgisi dahilinde olmadan Kızıldeniz’in ötesine geçmesi dahi söz konusu olamaz. Suudi Arabistan’ın Yemen’deki işgaline destek veren devletlerden biri olmasına rağmen İran ile ilişkilerin de yine Sudan üzerinden yürütüldüğünü söyleyebiliriz. Sudan’ın, Suud’un Yemen politikasına destek vermesine rağmen İran ile ilişkilerini üst düzeyde sürdüren devletlerden biri olduğu gerçeğini unutmamak lazım.
Ziyaretin görünen yüzüyle ilgili, el-Beşir’in bir süre önceki Rusya ziyaretinin ardından bu ziyareti gerçekleştirmesinin arkasında Suriye meselesinde Rusya-İran eksenine giriyor olduğu yorumunu yapabiliriz. Fakat bunu yaparken Suud ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi fincancı katırlarını da ürkütmemeye özen gösteriyor. Sudan, Suriye- İran-Rusya eksenine yaklaşırken Sünni Arap dünyasından da kopmuyor. Sudan Dışişleri Bakanının tabiriyle çok yönlü bir dış politika izliyor.
Beşir’in Suriye ile diyalog kurması diğer Arap ülkelerinin de Suriye ile olan ilişkilerini gözden geçirmesini ve Beşşar Esed’i meşru bir lider olarak görüp Suriye ile ilişkilerini düzeltmeye çalışmalarının yolunu açacaktır. Bir süre önce Rusya menşeli Nezavisimaya gazetesi, Birleşik Arap Emirlikleri yetkileri ile Suriyeli temsilciler arasında görüşmeler olduğunu ve BAE’nin tekrar elçiliğini faaliyete geçirmeyi planladığını iddia etmişti. Hatta BAE diplomatlarının sık sık Şam’ı ziyaret ederek Esed başta olmak üzere Suriyeli yetkililerle düzenli olarak görüştükleri de belirtilmişti. Bir bakıma Türkiye’yi Katar’la birlikte bölgede yalnızlaştırmaya yönelik de bir manevradır bu yeni süreç.
Rusya da bu ziyarette pay sahibi. Esed’i Arap liderleri ile barıştırmaya ve Arap liderlerinin Beşşar’a destek vermelerinin önünü açmaya çalışıyor. Beşir’i Rusya ve İran’ının da şemsiyesi altında bu duruma sokan ülkesinin ekonomik durumu. ABD’den yeterli desteği göremeyen Sudan yönetimi hem denize düşüyor hem de denize düşerken yılana sarılmayı ihmal etmiyor.
Rusya epeydir orta Afrika’ya yerleşmek istiyor. Orta Afrika Cumhuriyeti’ne özel bir ilgi gösteriyor ve asker gönderme hazırlığına giriyor. Orta Afrika ekseninde hem ticari hem stratejik hem de enerjiye yönelik planları var. Orta Afrika Cumhuriyeti’ne yerleşirken Sudan’ın desteğini alması, bölgede yeni oluşacak siyasi dengenin ABD ve Fransa merkezli olmaktan çıkarılması gerekiyor. Rusya Orta Afrika’da belirleyici bir rol üstlenmenin Sudan ve Çad’dan geçtiğinin farkında.
Sudan’ın, Suriye hamlesini öngörülebilir bir sürpriz olarak değerlendirebiliriz. Arap ülkelerinin stratejik açıdan önemli ama ekonomik açıdan en kırılgan ülkesi, Esed ile yakınlaşma adımını atmıştır. Beşir bu ziyaretinin karşılığında ne almıştır? Öncelikle henüz Beşir 2020’de aday olduğunu açıklamasa da kendisinin veya göstereceği adayın devlet başkanlığını garantilemiştir. Güney Sudan’ın ayrılmasından sonra ekonomik sorunlar yaşayan Sudan, Rusya, Suudi Arabistan ve BAE’nin desteğiyle rahatlayacak ve seçimler sorunsuz bir şekilde atlatılacaktır. Beşir’in zaten her seçim öncesi kullandığı iki taktik vardır, muhalefetle görüşerek uzlaşma yollarını aramak ve ekonomik olarak Sudanlıları rahatlatmak.
Sudan halkı, güney Sudan’ın ayrılmasına, ekonomik sıkıntılar yaşamalarına rağmen Beşir’e desteklerini devam ettirdiler, Acaba şimdi ne yapacaklar? Göreceğiz…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.02.2019
18.12.2018
13.11.2018
30.10.2018
16.10.2018
25.09.2018
18.09.2018
4.02.2018