İhsan YILMAZ

Ramazan’da siyasi yazı okumak caiz mi?
7.02.2016
1641

Okuyucularım arasında, AKP’nin zulümlerine tepki verdiğimde bana tam destek olan ama “devlet”, “millet”, “tarih” ve “din adamı” eleştirisi yaptığımda kızan bir dindar grup var. Halbuki, devlet, millet, tarih, sultan, bürokrat, ulema vs. gibi kavramların eleştirilemez, hatasız ve suçsuz olduğuna dair hiçbir İslami karine yok.

 AKP’nin, İslam’ı, İslam tarihini ve Osmanlı’yı, mafyatik rejimi için alabildiğine sömürmesi AKP’ye sempatisi olmayan dindarların, sömürülen bu kavramları tekrar eleştirel bir süzgeçten geçirmesine yol açtı. Tabulaştırılıp, üzerinde konuşulamaz, fikir serdedilemez ama ancak övgü ile bahsedilebilir uçuk bir menkıbe haline getirilen İslam ve Osmanlı tarihleri, “nasıl olur da AKP ve tabanı bunlardan ilham ve güç alır” merakı ile tekrar değerlendirmeye alındı. Sadece ben değil, Ahmet Turan Alkan, Ahmet Kurucan, Gökhan Bacık, Ahmet Kuru, Savaş Genç ve Özgür Koca gibi akademisyenler, Emevilerin İslam’a aykırı bir şekilde otoriteyi kutsar hallerinden, Osmanlı’nın iktidar için beşikte masum evlat ve kardeş katletmesine kadar devletin İslam’ın üzerinde yer aldığı hiyerarşik ve çarpık ilişkiyi giderek daha yüksek sesle eleştiriye tabi tutmaya başladılar. Ayrıca, milletimizin kültüründeki gayri-İslami ama baskın unsurlar da sorgulanmaya başlandı.

 İslam ve Osmanlı tarihlerine eleştirel gözle bakmak, tarihlerini “Evliyalar Tarihi”, kendilerini de “Evliya Millet” görenlerin memleketinde, maliyeti olan bir pratik. Bir anda, “liberal İslam” arayışında olan ya da daha ilginci “Batı’yı hiç eleştirmeyen, nerede ise onu kutsayan” birisi olarak suçlanırsınız. Bu tip bir tepki ile bir kez daha karşılaştım. Ahmet Turan Alkan hocamızın Yeni Hayat gazetesindeki Patrona Halil üzerine yazdığı bir yazıyı “Ramazan'da yapılacak en hayırlı işlerden birisi de bu yazıyı sindirerek okumaktır” diyerek takipçilerimle paylaştım. Şöyle bir tepki aldım: “Nasıl ki, dini bir değeri terimi, olguyu, kendi iktidarı için araç yapmak Siyasal İslam’ın karakteri ise; muhalefet adına da 'Ramazan’da en hayırlı iş' diye siyasal bir olayın okunmasını tavsiye etmek de çok farklı değildir. Ramazan O'nun içindir ve nasıl ve ne yapılması tavsiyesi Kuran ve Sünnet’te belirlenmiştir, bizim güncel anlayışlarımızla değil.”

 “En hayırlı iş” demedim; en hayırlı işlerden birisi diyerek orucu, namazı, Kur’an, Sünnet’te denen ne varsa onları da dahil ettim. Ayrıca, ben sevgili okurum gibi yazının AKP’ye muhalefet boyutunu değil de Osmanlı tarihini kutsayanlara yönelttiği eleştiriyi çok daha önemli bulmuştum. Yazı, Osmanlı idarecilerinin korkak ulemanın fetvaları eşliğinde nasıl eşkıya ile işbirliği içinde yargısız infazla insan katlettiğini vurguluyordu. Sonunda da bence 1915 tartışmalarına imaen, “atalarımız, milletimiz asla zulmetmemiştir” diyenlerin dikkatine bu olayı arz ediyordu.

 İslam’ı da Ramazan’ı da dar yorumlamamalı. İslam da Ramazan da sadece ibadetten ibaret değil. İbadetler çok önemlidir ancak tefekkür de iyi insan olmaya gayret etmek de çok önemlidir. Ramazan'da sadece aç olanlarla empati yapıyorsanız, din anlayışınız, mide ve mutfak merkezli bir din anlayışıdır. İyi bir insana yani iyi bir Müslümana, çok daha farklı açılardan da empati yapmak yakışır. 16-17 saat oruç tutarken, yemekleri ve aç insanları düşünmek diyelim ki bir saatinizi aldı, kalan vaktin bir kısmında da geçmişte ve bugün zulüm görenlerle empati yapmanız mümkün". Neden böyle oluyor, kendine Müslüman diyenler bu zulümleri nasıl yapıyor, kalabalıklar neden susuyor, tarih boyunca İslam âlimlerinin %90’ı neden binlerce fetvaları ile zalime, otoriteye, devlete, güçlüye destek oluyor da “hak, adalet, hukuk, özgürlük, insan” diyemiyor?.." gibi sorular da tefekkürün parçasıdır.

 Bu tür tefekkür, bence Ramazan’da yapılacak en hayırlı amellerden birisidir.
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • ibrahim şimşek

    ibrahim şimşek

    20.03.2015 14:16

    kanlımı kansızmı sorusundan sadece kan çıkaran birilerinin köşe yazarlığı yaptığı bir ülkede yaşıyoruz yazıkki.Hemde iktidara kansız bir şekilde şeçimle gelindiğini gözardı edecek kadar körmü bunlar.

Yazarlar