İhsan YILMAZ
Orlando katliamı ve fıkıh sorunumuz
14.06.2016
1713
ABD’de Müslüman kimlikli bir ruh hastasının 50 kişiyi cinsel tercihlerinden dolayı öldürmesi üzerine, “Müslüman dünyasının fıkıh sorunu var” ifademi tekrar etmek istiyorum. Elbette, bu tipe, fıkhın bu katliamın fetvasını verdiğini söylemiyorum. Olayın pek çok başka boyutu da vardır. Ancak, 50 masumu katleden zalime karşı “Bu vahşeti benim adıma yapma, benim dinim adıma yapma” diyerek ayağa fırlaması gereken Müslüman dünyası, İslam uleması, Diyanet teşkilatı, ilahiyat fakülteleri ne yapıyor? Neden hâlâ sessizler? Bunun, pek çok faktör yanında fıkha bakan yönünün de olduğunu düşünüyorum.
Öldürülen insanların homoseksüel oldukları için dünyevi cezalar çekmesini gerektiğini ileri süren bir fıkıh anlayışı devam ediyor. Sadece Ebû Hanife: "Bunlar azarlanır, levmedilir fakat hadd uygulanmaz" derken, diğer mezhepler yapan kişinin durumuna göre sopa ile dövmek, sürmek ya da öldürmek şeklinde cezaları şart koşuyorlar. “Bunlar, İslam devleti olunca, devletin yapacağı şeyler, kişiler ceza veremez” diyecek olanlarınız çıkabilir. Sorum şu olur: Gerçekten bunları yapacak bir İslam devleti mi hayal ediyorsunuz? Bir de şunu derim, siz her ne kadar kişi ceza veremez deseniz de görüldüğü üzere, birisi bu cezayı verince, büyük çoğunluk da bu fetvalardan dolayı vahşeti sıradan bir hadise gibi seyrediyor. En azından, psikolojik sorunlu olduğunu düşündüğünüz (dünya böyle görmek zorunda değil) insanlara şefkatle “hasta” diye acımanız gerekmez mi; hasta diye öldürülür mü?
İlmihal kitaplarında ya da internette namaz kılmayanın hükmüne bakınca şunları bulacaksınız: Şafii ve Malikilere göre tembellikten dolayı namaz kılmayan tevbeye çağrılır, tevbe edip namaz kılmazsa hadden öldürülür. Hanbelilere göre, namaz kılmayan kafirdir ve bundan dolayı öldürülür. Bu konuda da diğerlerine göre en az rahatsız edici fetvayı aklı kullanmayı teşvik edip kuru ezberciliğe ve nakilciliğe karşı çıktığı için zamanında türlü hakaretlere ve iftiralara uğrayan İmam-ı Azam Ebu Hanife vermiş: Uyarılarak tövbeye çağrılır, kötü örnek olmaması için toplumdan tecrid edilir ve te'dib amacıyla dövülür.
Maksadım anakronist bir şekilde bugünün aklı ve mantığı ile bakıp da geçmiştekileri karalamak değil. Ancak şunu sormak hakkımız: Yıl olmuş 2016, bu miadı dolmuş fetvalar hâlâ fıkıh kitaplarımızda, zihinlerimizde ve bilinçaltlarımızda ne arıyor? Şunu sormazlar mı “fırsatı bulup, gücü ele geçirince, kendinize göre bir İslam devleti kurunca, insanlığa bunları mi teklif edeceksiniz?” Ayrıca bu tedbirler insanları münafıklaştırıcı zorlamalar değil mi? Bu fetvalar, içtihada yani kişisel yoruma dayalı yaklaşımlar. Bu zamana asla hitap etmeyen görüşler. Dayandıkları temeller de zayıf. Bu görüşlerde siyaset hakim. Yani, siyasi görüşler, itikadileşmiş ve fıkıhlaşmış.
Bu durumda olması gereken, fıkhı oluşum zamanlarının siyasi etkilerinden kurtarmak ve Kur’an ve sünnetin temel prensiplerine ve ruhuna uygun olarak insanı, aklı, hürriyetleri ve adaleti merkeze alarak baştan sona bu zamana göre tekrar yorumlamak. Elbette her önüne gelenin mikro-müçtehit takılarak yapacağı bir iş değildir bu. Zira, El-Kaideciler de geleneği by-pass edip kendi korkunç radikal fikirlerini fıkha projekte ediyorlar. Ancak, Hz. Ömer kadar, İmam-ı Azam kadar takva ile ve cesur davranacak, içinde psikoloğun da sosyal ve pozitif bilimlerin farklı dallarından alimlerin de olduğu içtihat heyetlerinin bir an önce çalışmaya başlayıp ilmihal kitaplarını (ve Kur’an meallerini) “ulema nakliyat”ın elinden kurtarması lazım.
Müslüman dünyası şu anda kritik eşikte. Tüm dünyanın gözleri de üzerimizde. Sorunlarımızı es geçerek ve müphemlikten yararlanarak var olmaya devam edemeyiz. Batılıların zulümlerini ve ecdadımızın iyi yönlerini hamdele salvele gibi sabah akşam tekrar edelim ama bunun sorunlarımızı çözmeye yetmeyeceğini de bilelim. Somut sorunlara, aklın önündeki blokajları kaldırarak somut cevaplara aramaya bir an önce başlamak gerekiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
3.02.2016
26.06.2016
22.06.2016
18.06.2016
16.06.2016
14.06.2016
12.06.2016