Akif BEKİ
Pazartesi akşamı, Milli Savunma Bakanlığının açıklamasıyla öğrendik ki... Karadeniz üstünden hava sahamıza bir cismin girdiği belirlenmiş, takip edilince kontrol dışına çıkan bir İHA olduğu anlaşılmış, NATO’yla ortak görevdeki F-16’larımız alarm reaksiyonuna geçirilmiş ve İHA, bir olumsuzluğa izin vermemek için yerleşim yerleri dışına kadar izlenip emniyetli bir şekilde vurularak düşürülmüş.
Açıklama geldiğinde canlı yayındaydım...
Rusya ile Ukrayna’nın, Karadeniz’de birbirlerine gidip gelen sivil gemileri bile ayırmadan hedef aldığı günlerdeydik...
MSB’nin dilini soğukkanlı bulmuştum. Savaşan tarafların birinden yana diğerine karşı tavır gibi algılanacak bir suçlama iması içermiyordu. Bizi gerilimin parçası yapmama dikkatiyle yazılmıştı. Gayet dengeliydi. Tehditkâr uyarı ve tepki aceleciliğinden kaçınılmıştı.
Endişe edilecek bir durum yoktu, rahat edebilirdik. Saldırı, tehdit, hasmane tutum gibi algılanmadığını ve hava savunmamızın bu tür kazalara anında etkili müdahaleye muktedir olduğunu gösteriyordu.
Sırada başıboş İHA’nın kaynağını ve kimin kullandığını hızla tespit etmek vardı. Tekrarlanmaması için muhataplar uyarılacak ve gerekli önlemleri almaları muhakkak sağlanacak, bu sonuçlar da aynı titizlikte bizle paylaşılacaktı.
İlk duyurulduğunda bu duyguyla yorumlamıştım.
Karadeniz üzerinde bir yerde imha edildiği, çok da ciddiye alınacak bir tehlike oluşturmadığı izlenimi hakimdi çoğumuza.
Olurdu böyle vakalar; hava savunmamız sinek bile geçirmez, sınırımızdan kuş mu uçuracak, İHA’yı kaçırmaz yakalardı.
Yine de bu bilginin saklanmadan kamuoyuyla paylaşılması sevindirici gelmişti bana, hilaf yok.
Sistemlerin sistemi, bütün sistemlerin anası olacak Çelik Kubbe henüz tamamlanacak bir projeyken... O, devreye alınmadan dahi hava kalkanımız etkin çalışmış, gücünü kanıtlamıştı. Savunmamızın başarısı takdire şayandı.
Fakat sonra başka bilgiler sızmaya başlamasın mı! Resmi açıklamanın tam yansıtmadığı boyutlarına dair bilgiler...
Meğer serseri İHA; tâ Çankırı-Elmadağ arasında, stratejik Roketsan tesislerine yaklaşırken etkisizleşirilmiş.
Meğer sivil hava trafiğini de ciddi aksatmış. Uçuşlar gecikmiş. Ankara’ya inecek yolcu uçakları Konya’ya yönlendirilmiş yahut kalkışta bekletilmiş.
Hava Kuvvetleri’mizin reaksiyon hızına gölge düşürmez belki bunlar, güvenliğimiz için gerekli tedbirlerin üstün gayretle alındığı da şüphe götürmez...
Ama tehlike, onca yol kat ederken bizim tepemizde dolaştığına göre bu detayları bilmeye, tatmin edici izahını resmi ağızlardan duymaya, eksiksiz bilgilendirilmeye hakkımız yok mu?
SINIRDAN KUŞ UÇURULMUYORSA SAKLAYACAK NE VAR?
Hemen yazmadım, ikinci bir açıklama gelir diye dün bekledim.
Çünkü noksan bırakınca boşlukları yine spekülasyonlar, komplo teorileri doldurmaya başlamıştı.
Başıboş İHA’nın kimliğiyle ilgili gizemi aklı sıra çözenler, üçe bölünüyordu.
Kimine göre mutlaka Ukrayna’nın kullandığıydı, menşei yerli milli de olabilirdi, Rus gemisi ararken kaybolmuştu...
Kimine göre yok, Ukrayna değil Rus İHA’sıydı, kasten bize yollanmıştı, gözdağı içindi, ABD’ye ve F-35’lere geri döneceksiniz diye S-400’leri geri göndermeye kalkmayın mesajı veriyorlardı...
Kimine göreyse başka ülkelerin, hatta NATO’nun gözetleme İHA’sıydı, devriye atarken uydudan kopmuştu...
“Hani Çelik Kubbe, hava kalkanımız nerede, başıboş İHA Karadeniz’den Ankara’ya kadar nasıl geldi” tartışmasına girenlerse ikiye ayrılıyor: Aklı almadığı için soran sorgulayan, açıklama isteyenlerle yetkililer yerine onlara güya kıvrak cevap yetiştirenler...
Hava savunmamızı savunmak herzevekillere mi kalmalıydı?
“Suriye sınırı folofoş olmuş, giren çıkan trafiği Boğaz köprüsünden daha yoğun, lunaparklarda havalı tüfekle vurulan plastik ördeklere döndük, topraklarımıza bi gün havan mermisi düşüyor, bi gün roket” herzeleriyle meşhur şu cübbesiz hurafeci mi ikna edecek milleti? Onun operasyona ‘tertemiz’ demesi, sınırlarımızdan kuş bile uçurulmayıp kontrolsüz sinek de giremeyeceğini söylemesi, açıklama bekleyenleri devleti hafife almakla ve hasta, cahil olmakla suçlaması yeter mi?
Bana sorarsanız hayır. “Hükümetin hikmetinden sual edilmez, Çankırı’da düşürdülerse bir bildikleri vardır, sizin bu işlere aklınız ermez, ne anlarsınız, gözü kapalı güvenmeyen gayri millidir” kıvraklıkları, inandırıcı değil. Doyurucu cevap şart. Tabii en doğrusunu yine büyüklerimiz bilir.
Yazarlar
-
Fehmi KORU“Uyuşturucu” deyip de geçemeyiz 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolGençler yargıda beraat etti 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBahçeli “demokrat” Erdoğan “ayak direten” mi? 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDeğer çürümez, çürüyen insandır 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖcalan'ın Umut Hakkı, Hukuki Zemin ve Barış Süreçleri... 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlkenin siyasi şablonu 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİNeydi o düşürülen İHA öyle? 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞCHP’nin yeni gölge kabinesinin* düşündürdükleri 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünHelsinki Nihai Senedi 50 yaşında… 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZSürece çomak sokanlar ve sigortasız süreç 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUSolun bölünmüşlüğü ve Öcalan 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKonut satılıyor da ne oluyor? 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBatı Asya’da yeni düzen arayışı 17.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURBelki de çürüyen toplum değildir? 17.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEİslâmî renkler: Fırsat mı, tuzak mı? 16.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump Doktrini: Küreselleşmenin krizi ve yeni Amerikan stratejisi 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNABD’ye Palmira şoku ve olası yansımaları 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyada küresel ara buzul dönemi: Eski düzen çökerken Türkiye'yi hangi riskler ve fırsatlar bekliyor 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞABDULLAH ÖCALAN’ ın “REEL SOSYALİZMİ…” 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANHafif hafif yılı toparlayalım 15.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
5.12.2025
4.12.2025
3.12.2025
30.11.2025
28.11.2025
19.11.2025
14.11.2025