İhsan YILMAZ
Muhasebem
3.02.2016
1832
Kamuoyu önünde iş yapan insanların muhasebe ve özeleştirileri de kamuoyu önünde, açık, şeffaf ve net olmalıdır. Gazetecisinden vakıf yöneticisine, okul müdüründen işadamı derneği genel sekreterine kadar, kamuya açık, onları etkileyen iş yapan kişiler, kul yani insan hakkı ihlal etmiş olabilirler. Onların kötü temsili yüzünden içlerinde bulundukları oluşumlara karşı halkın olumsuz kanaatleri artmış da olabilir. O yüzden, açıktan özeleştiri yapıp, herkesten helallik dilemeleri gerekir.
Yalan yanlış fikirleri ile, kasıtlı olmasa da, kamuoyunu öyle ya da böyle etkileyen benim sanırım bayağı entelektüel günahım var. Ayrıca, akademisyenliğimin yanında yıllarca, farklı hayır kurumlarında, dernek ve vakıflarda, yani insanların bağışları ile iş yapan yerlerde yöneticilik ve bazen de maalesef tiranlık yaptım. Vermem gereken hesap çok.
Madımak’ta azgın kitlelerin vahşice yakılmalarını zevkle seyrettikleri o onlarca mazlum için neden üç-beş eleştiri cümlesi dışında aktif bir çalışma yapmadım diye kendime kızıyorum. Kendi mahallesinin mazlumuna herkes sahip çıkar. Milletin ve her mahalleden aydının da %90’ı sadece bunu yapıyor zaten. Halbuki, insan olan kendinden farklı olana zulmedildiğinde de zulme engel olmak için aktif gayret etmeli.
On, hatta on beş yıldır kendi çapımda onlara yapılanlara sesli itiraz ediyor ve uluslararası platformlarda bunu dile getiriyor olsam da, Alevilere, Kürtlere, başta Ermeniler olmak üzere gayrimüslimlere ve solculara, devletin ve milletin yaptığı zulümleri, dindarlara yapılanınkinin beşte biri kadar dert etmediğim için utanç duyuyorum. Okuduğum gazetelerin, seyrettiğim TV’lerin bu konulardaki dertsizliğine isyan etmemiş olmamın hüsranı içindeyim.
Bazı İslamcı ve sağcı kişilerin analiz görünümlü adaletsiz, hukuksuz ve vicdansız komplo teorisi karalamalarını, yargısız infazlarını, niyet okumalarını ve köken avcılıklarını ciddiye aldığım için çok pişmanım. Bunları benim gibi ciddiye alan mahalleme sesli itiraz etmediğim için çok üzülüyorum ve kendime kızıyorum.
Yıllardır toplumun çeşitli kesimlerine zulmeden bir kısım ulusalcıların ve darbe heveslilerinin yargılanacağı sevinci ile AKP’nin kuyruğuna takılıp, özünde haklı davalar olan Ergenekon ve Balyoz’daki yanlışlıkları heyecandan göremediğim ve yüksek sesle itiraz edemediğim için perişan oluyorum.
Alman yargısının yıllarca takip edip, somut delillerle kıskıvrak köşeye sıkıştırdığı ve hapis cezası indirimi alabilmek için “Evet, yoksullara bağış ve yardım paralarını çaldık ve kendimize gemi aldık” diyen Deniz Feneri çalışanlarını dinlemediğim için kendime ve bu itirafları haber yapmayan medya organlarına çok kızgınım. Fehmi Koru gibi komplo teorisi severlerin “Bu derin Alman devletinin AKP’ye operasyonudur” laflarına kandığım için kendimi çok ayıplıyorum.
AKP ile gayrimeşru sayılacak seviyede yakınlaşan, objektif ve soğukkanlı gazeteciliği hayırlı işler lobiciligi uğruna unutan ve birkaçı hariç neredeyse hiçbir hatasını sayfalarında görmeyen, eğriye eğri doğruya doğru diyemeyen gazeteleri, televizyonları neden bağıra çağıra ikaz etmedim diye düşünüyorum.
AKP ile oturup kalkarken nobranlaşan, kibir abidesi haline gelen, biz güçlüyüz havası basmayı marifet sayan, “biz olmasak AKP Ergenekon operasyonlarını yapmaz, yapamaz” diye atan “aferin avcısı” “excel’ci” tiplere neden “utanmıyor musun?” demediğim için şimdi çok utanıyorum.
İnsanlardan yardım toplayan çeşitli İslami oluşumların parçası oldukları halde lükse düşmüş, makam arabası ve şoförü olan, acayip makam ofislerine sahip, lüksü davasının itibarı sanan, güçlü ve zengin adamlarla oturup kalkmaktan isçisinin hal hatırını sormayı aklına bile getirmeyen, sendikayı kurumuna sokmayıp isçilerini taşeronluğa ve asgari ücrete mahkum eden, sonradan görme tiplerin hepsine birden “davanıza ihanet ediyorsunuz” diye haykırmadığım için ve bu haltların az da olsa bir kısmını kendim de yediğim için kahroluyorum.
Liste aslında uzun ama hem yerim kalmadı hem de akademisyen kibrim ve kalem erbabı egom, burnumdan ancak bu kadar kıl aldırmama izin veriyor. Eminim, başkaları benim bıraktığım yerden devam eder.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
3.02.2016
26.06.2016
22.06.2016
18.06.2016
16.06.2016
14.06.2016
12.06.2016