İhsan DAĞI
Son günlerde İmamoğlu, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganıyla muhalefeti yeniden mobilize etmeye, sönümlenen umutları ve gönülleri ateşlemeye çalışıyor. Nasıl olacak bu?
İmamoğlu bir belediye başkanı. Arkasında ne partisi ne örgütü ne de kadroları var. Elbette CHP’li bir belediye başkanı ama CHP’nin bir lideri var. O lider yönetime ve örgüte hükmediyor. İmamoğlu hangi kimlik ve iddia ile ulusal düzeyde bir ‘kurtuluş’ yolu açabilir?
Konu, ‘yeni’ bir kurtuluş hareketi başlatmak değil başlı başına, İmamoğlu’nu son zamanlarda iyice sıkıştıran yargı baskısından kurtarmak, koruyucu bir ‘siyasal kalkan’ oluşturmak. Sorun şu ki kendisini ‘hedef’e koyan güç karşısında ne mevcut pozisyonu ne de mevcut pozisyonu üzerine toplumsal bir destek inşa etmek İmamoğlu’nu koruyabilir.
Biraz geriye gidelim. 14 Mayıs seçimlerinin ardından ‘değişim’ hareketini başlatan ve CHP’de lider değişiminin önünü açan İmamoğlu 24 Mart’ta İstanbul’u yeniden kazanmasıyla bazı kesimlerde bir sonraki ‘cumhurbaşkanı’ muamelesi görmeye başladı. Partideki değişimde oynadığı rolden dolayı CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olacağına, İstanbul’da gösterdiği başarıya bakarak da bir sonraki cumhurbaşkanı seçimini kazanacağına kesin gözle bakılıyordu. Tek bir sorun vardı: temyizde bekleyen siyasi yasak kararı. Yargıya müdahale etmek mümkün olmadığına göre yasak kararını ‘caydıracak’ siyasal bir ‘zırh’ oluşturmak gerekiyordu. Bunun iki yolu olabileceği düşünüldü. Birincisi, İmamoğlu’nun bir an önce CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanması. İkincisi de CHP’de genel başkanlığa getirilmesi. Bunlardan birincisi İmamoğlu’nu korumaya yetmez, ikincisine artık İmamoğlu’nun gücü yetmez.
Dahası, CHP genel merkezi, parti üyelerinin cumhurbaşkanı adayını belirleyeceğini ilan ederek İmamoğlu’nun aday açıklanması seçeneğini ortadan kaldırdı. Açıklanan yöntem, artısı eksisi dikkatle incelenen ve sonunda ‘İşte budur’ gibi bir yöntem değil, ‘İmamoğlu aday açıklansın’ baskılarına son vermek için alelacele bulunan bir ‘çözüm.’ Yani, ‘CHP adayını parti üyeleri belirlesin’ formülü, İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak açıklayarak ona bir ‘koruma zırhı’ verelim diyenlere genel merkezin cevabı. Bir yöntem açıkladı genel merkez ve İmamoğlu çevrelerinden gelen baskıları öteledi. Artık ya 2028’de cumhurbaşkanı seçim takvimi işlemeye başlayacak ya da erken seçim kararı alınacak ki aday belirleme süreci başlasın.
Peki, olası bir siyasi yasak kararına karşı ‘CHP’nin cumhurbaşkanı adayı’ olarak sembolik bir koruma altına bile alınmayan İmamoğlu ne yapacak, ne yapabilir?
İmamoğlu siyasetteki başarısının bedelini ödüyor. Siyasette başarı bir ‘risk’tir, yönetilmesi gerekir. Siyasette fırsat sık çalmaz kapınızı. Çaldığında da açmanız gerek; inisiyatif almanız, riske girmeniz, çaba göstermeniz. Her şeyin hazır olmasını bekleyenler kaybeder. Örnekler çok…
İmamoğlu’na en güçlü koruma sağlayacak olan ve yasak gelse bile onu siyaseten diri tutacak olan CHP genel başkanlığı koltuğuydu. Ana muhalefet partisinin liderine, CHP genel başkanına siyasi yasak getirmek Türkiye’yi de dünyayı da sallardı.
İmamoğlu bu riske de girmedi. Değişim çağrısı yaptı ama kenara çekildi, adaylığını açıklayan ‘cesur siyasetçi’ Özgür Özel’i destekledi. Özel’i desteklemek yerine kendisi aday olsaydı kazanır mıydı? Çok büyük ihtimalle daha rahat kazanırdı. Ama o İstanbul’da kalmayı, yeniden belediyeye talip olmayı tercih etti. Muhtemelen önümüzdeki cumhurbaşkanlığı yarışına CHP lideri olarak girmek yerine İstanbul’u yeniden kazanmış bir belediye başkanı olarak girmekti niyeti. Mantıksız değil, arkasında bir siyasal strateji olan bir tercihti bu. ‘Tipik bir CHP’li’ görülmeyen İmamoğlu sanırım bu imajını bir belediye başkanı olarak koruyarak cumhurbaşkanlığına talip olmak istedi.
Ama fazla uzattı. Erdoğan kaç yıl belediye başkanlığı yaptı İstanbul’da? İmamoğlu ikinci defa seçildikten sonra da farklı tercihler yapabilirdi, o beklemeyi tercih etti. Şimdi elindeki seçenekler neredeyse tükenmiş durumda.
İkinci ‘korunma stratejisi’ olan CHP genel başkanlığı için artık ne zamanı var ne de zemini. İmamoğlu böyle bir süreci başlatsa bile yargı ondan hızlı hareket eder, önünü keser, kısa sürede ‘topal ördek’e dönüştürür. Ayrıca, mevcut CHP yönetimi de kimseye ‘Buyurun, şöyle oturun’ demez, iktidarını kimseyle paylaşmaz. İmamoğlu CHP’de bir genel başkanlık mücadelesi başlatırsa da iktidarın bu mücadelede hangi tarafa destek vereceğini tahmin etmek zor olmaz. MHP’nin 2016 kongre sürecine hatırlayın…
Hala bir kurtuluş yolu var İmamoğlu’nun:
CHP yönetiminin ‘kenara çekilmesi,’ siyasi yasak ihtimaline karşı İmamoğlu’na bir kalkan oluşturmak üzere hızla gideceği bir olağanüstü kurultayda onu genel başkan seçmesi. İstanbul’da da var olan meclis çoğunluğunun CHP’li bir meclis üyesini büyükşehir belediye başkanı olarak belirlemesi. Böyle bir senaryo sonucu ‘ana muhalefet lideri’ zırhına bürünen İmamoğlu’na siyaset yasağı getirmek, onu yargı yoluyla etkisizleştirmek büyük bir siyasal risk ve maliyet taşır her kim İmamoğlu’nu ‘hedef’ tahtasına koymuşsa.
Çok fantastik, değil mi? Haklısınız…
Sanırım İmamoğlu da bunun farkında, o yüzden “Ya hep beraber ya hiçbirimiz” diyor; çıkış için ‘üçüncü yol’ arıyor. 14 Mayıs’tan önce, hadi olmadı, 24 Mart’tan hemen sonra yapabilirdi bu ‘çıkış’ı ama artık geç ve çok daha güç…
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYastık altında 705 milyar dolar 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci milletin hakemliğinde yürür mü? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİIŞİD tehdidi SDG'yi kıymete bindirir mi? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciGelir bozukluğunda görülmeyen iki ayrıntı 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDindar nesil hikayemiz ya da sosyolojinin yeni haritaları 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı’nı Savunmak, Barışı Savunmaktır... 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023