İhsan DAĞI
Bu ülkede darbeciler yargılanacaksa ve de yargılanıyorsa 28 Şubat'ı yapanlar görmezden gelinemez.
Zaten soruşturma başladı, yakında ifadeler de alınmaya başlar.
Ama bu süreçte; 'çok gürültü kopar' diyerek soruşturmaya sıcak bakmayanlar, yavaşlatmaya çalışanlar, hatta hedefinden ve doğru adresinden saptırmak isteyenler olabilir. Bunların üstesinden eminim yargı gelecektir. Yine de bu tür 'siyasal' davalarda kamuoyu desteği ve siyasî iradenin şart olduğunu unutmayalım.
Bunu sağlamanın yollarından birisi yargının 'sağlamcı' olması, davanın sulandırılmasını önlemesi. Geçen hafta dikkat çektiğim gibi, 'özenli, dikkatli ve temiz bir soruşturma ve yargılama olmalı'. Sürecin meşruiyetine gölge düşürücü atraksiyonlardan kaçınmak, davayı bir 'cadı avı'na çevirmemek şart.
İfadeye çağırmalarda ve özellikle de tutuklamalarda açıklaması zor, meşruiyeti sorgulanır işler yapılırsa hem böylesi önemli bir 'temizlik hamlesi'ne yazık olur, hem de Ergenekon ve Balyoz yargılamalarına ilişkin şüpheler uyandırılır. Ancak her durumda dava süreci yol almaya başladığında değişik 'psikolojik operasyonlar'ın sahneye konulmasına da şaşırmayalım. Kim bilir savcılar ve hakimlerle ilgili neler söyleyecekler. Bundan da bir 'cemaat-AK Parti' kavgası çıkarmayı başararak selamete ermeyi planlayanların olacağından ben kuşku duymuyorum. Ama umulur ki son MİT krizinde yaşananlardan herkes bir ders çıkarmıştır.
Cuma günü yazdım: "Ne Ergenekon, ne Balyoz, ne 27 Nisan; Türkiye'nin temizlenmesi için asıl dönüm noktası 28 Şubat davası olacak." Hakikaten temiz, şeffaf, darbe tehditlerinden arınmış bir Türkiye kurmak adına kılı kırk yararak yürütülmesi gerek bu sürecin. Tabii ki suçluların ve sorumluların üzerine gidilmesinde tereddüt edilmemeli. Ancak, iş 28 Şubat'ı destekleyenlere kadar götürülürse yargılama çığrından çıkabilir. Böyle bir durumda medya, sivil toplum, siyaset ve iş çevrelerinde binlerce kişiyi soruşturma konusu yapmanız gerekir. Yargı, 28 Şubat'a 'destek' verenlerin değil, darbeyi fiilen yürütenlerin ve bunlarla operasyonel işbirliği yapanların üzerine gitmeli.
Şimdilerde 28 Şubat'ın bir darbe olmadığını söyleyenlere de rastlıyoruz. 'Yarası olanlar' arasından geliyor bu sesler. Boşuna uğraşmasınlar; 28 Şubat bir darbeydi. Yapanlar böyle diyorlar. Hayır, 'itiraf' etmediler. Gururla adını koydular yaptıkları işin. Hatta bin yıl süreceği tehdidini savurdular. Sonuçta da bir hükümet devrildi, siyasî partiler parçalandı, bir parti kapatıldı, siyasî yasaklar ihdas edildi.
Neydi bütün bunlar? Kimse kusura bakmasın, 28 Şubat bir darbeydi. Tıpkı 12 Eylül gibi 'başarılı' bir darbeydi. Bu yüzden de onu 'yargılanamaz' sandınız. Çünkü 'başarılı darbeler' gelir 'yeni bir düzen' kurar, ve de yargılanmaz. Ne yazık ki bu varsayımınız doğru değil. Artık bu toplum darbeleri yargılıyor.
Ama belli olmaz, 'memleketi germeyelim' edebiyatının arkasına sığınıp yargılama sürecini 'başkaları'na yıkmaya kalkışanlar çıkabilir. Bu tuzağa hükümetin düşeceğini sanmam. Siyasî irade ve desteği adil bir yargılama için göstereceklerinden kuşku duymam. Aksi bir tutumda 'Stockholm sendromu'nun bütün semptomlarını göstermiş olurlar ki biz de hastalığın adını kolayca koyarız.
'Aman kurcalamayalım' diyenlerin '28 Şubat karneleri'ne bakmak lazım. 28 Şubat döneminde Kanal 7'de haberleri sunan ve program yapan Ahmet Hakan o günlerde meğer 'programına çıkaracak konuk bulamaz hale gelmiş'. Bugünün 'sonradan olma' demokratlarını saymıyorum, onlar tabii ki o günlerde asker postalı parlatmakla meşguldüler. Peki 28 Şubat geçip, mağdurları iktidar olunca ortaya çıkan 'muhafazakâr demokrat' bürokratlar, gazeteciler, akademisyenler, işadamları neredeydiler Allah aşkına o günlerde?
28 Şubat'ın darbecileri yargılansın. Peki, sinikleri, ezikleri ve korkakları ne yapalım? Onları da en azından biraz tanısak...
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023