İlhami IŞIK
HDP sesini yükseltmek istiyor!
HDP siyasete tekrar dönmek istiyor!
Buna benim hiç itirazım olmaz. HDP hem sesini yükseltsin hem de siyasete geri dönsün. İtibar kazanmak, halkı etkileyip tekrar ikna etmek herkesin hakkı. Herkes gibi ben de bu hakka saygı duyuyorum. Hatta bir adım daha ileriye çıkıp bu hakkı desteklediğimi de buradan açık açık söylüyorum. Bu iş bu kadar kolaysa buyursunlar yapsınlar.
Ama merak ediyorum, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü ayakta tutan o çelik halatlardan daha kalın ve daha dayanıklı olan Kandil vesayetine rağmen bunu nasıl yapacaklarıdır. Aslında Sırrı Süreyya Önderin “Abdullah Öcalan'da hendeklere karşıydı” çıkışı doğru bir ilk adım olur. Önder makul olan herkesin kabul edebileceği bir referans noktasına basınç yaparak bir tür özeleştiri kapısına işaret ediyor.
Öte taraftan Osman Baydemir ise tipik Türk solu ağzıyla çok bilindik demagojisine devam ediyor. Geçen gün Diyarbekir Ekin Ceren Parkı’nda yapılan gurup toplantısında Freud’un ifadesiyle ters yüz edilen hakikatin, aslında gerçeğin itirafından başka bir şey olmayan şu açıklamalarda bulundu. "Durmayalım, Dur Diyelim, Faşizmi Durduralım" sloganıyla toplantıda konuşan Baydemir; “Son iki yıldır coğrafyamızda demokrasiye ait tüm değerler ayaklar altındadır. Son 2 yıldır hükümet politikalarıyla demokrasi abluka altına alınmış durumda. Son 2 yıldır temsil etmiş olduğumuz halkların iradesi işgal edilmiş durumda. Tüm bunlardan kaynaklı Türkiye'nin kamuoyuna ve dünyanın kamuoyuna halkın vicdanına vicdanımızdan çağrıda bulunmak için buradayız” dedi.
Baydemir' son iki yılda ortaya çıkan bütün olumsuzlukların tek nedeni olan Kandil siyasetini, okus pokus yaparak akladığını sanıyor. Sanki Türkiye'de “devrimci halk savaşı” ilan edilmedi. Sanki Sur'da, Cizre'de, Silopi' de ''hendekler kazanılmadı'', Sanki, Silahların eşliğinde ''öz yönetim'' ilan edilmedi. Ve sanki bütün bunlar kandil siyasetinin siyasi kararları değildi.
Yalanlarla ancak kendinizi kandırırsınız. Herkes her şeyi çok iyi biliyor.
Sırrı Süreyya Önder; “Hendekler yanlıştı” diyerek demokratik siyasete dönüşün makul yolunu gösteriyor. Abdullah Öcalan da “yanlıştır” dedi, diyerek Kandil siyasetinin içinde meşru bir referans bağlamını öne çıkarıyor. Önder’in bu beyanlarının daha mürekkebi kurumadan Baydemir, sol bir jargonla bu tartışmanın önünü kesiyor.
Önder hendek cenkleri yanlıştı diyerek özeleştiri mekanizması düğmesine basmaya çalışırken, Baydemir, “Durmayalım, dur diyelim, faşizmi durduralım’’ diyor ve aslında hendek siyasetini doğrudan sahipleniyor.
Şimdi Baydemir’e sormak lazım. Son iki yıldır olup bitenlerin gerçek sorumlusu kim? 7 Haziran 2015’te 80 milletvekili çıkarıp iktidar ortağı olma ihtimalini güçlendiren bir siyasi koşulu, elinin tersi ile itip şehirlerde hendek kazmaya karar veren siyasi güçler mi? Yoksa Abdullah Öcalan’ın da işaret ettiği gibi, “devletin hendek kazılmasını kabul etmeyeceğini, bunun egemenlik hakkında tecavüz olarak değerlendirileceğini” söylediği doğru öngörüsündeki gibi, devletin savunma amacıyla harekete geçmiş olması mı?
Çok açık ki HDP içinde iki çizgi çarpışıyor. Önder’in temsil ettiği çizgi ile Baydemir’in temsil ettiği geleneksel Kandil çizgisi.
HDP başkasının askeri vesayeti konusunda kaplan kesilerek kendi askeri vesayeti konusunda kedi gibi davranarak hiç kimseyi ikna edemez. Siyaset askeri vesayetten arındırılmadan itibar kazanamaz. Benim askerin altın kaplamalı senin askerin bronz diyerek, siyaseti askerin dar görüşlülüğüne emanet etmek, hiç kimseyi demokrat yapmaz.
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
23.08.2025
10.08.2025
23.07.2025
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025